03/05/2014 Büyük Demirkazık Hodgkin-Peck Kulvarı/Aladağlar – Aykut Kabaoğlu, Yücehan Kutlu

Tarih: 03/05/2014

Ekip: Aykut Kabaoğlu, Yücehan Kutlu

Faaliyet Sorumlusu:

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: BDK Hodgkin-Peck Kulvarı

Kullanılan Ekipman: Bivak, kask, teknik ve yarı teknik kazmalar, krampon, 4 tane takoz, nutkey, 5 sikke, 2x120cm açık perlon, 2x60cm kapalı perlon, kemer, HMS, reverso, kilitli, pursik, 60m yarım ip, ilk yardım çantası

Hava Durumu: —

Süre: —

Planlanan Faaliyet Programı:

3 Mayıs Cumartesi: Kulvara girip gidilebildiği kadar gidip bivak atmak

4 Mayıs Pazar: Zirve ve iniş

Uygulanan Faaliyet Programı:

3 Mayıs Cumartesi: Kulvara girip V çentiğin altında bivakladık

4 Mayıs Pazar: Zirve ve inişe koyulma, iniş sırasında yanlış yerlere sapıp bir türlü doğru yeri bulamayıp bir gece daha bivak

5 Mayıs Pazartesi: Doğru yolu bulup hızlıca iniş ve İstanbul’a dönüş.

Tırmanış Raporu:

Aykut ile uzun zamandır Peck kulvarına girmek için planlar yapıyorduk. Normalde Haziran başı için uygun olan bu rotaya kışın sıcak geçmesi ve mevsimin öne gelmesiyle birlikte 2 Mayıs günü saat 20.30’da Alibeyköy’den otobüs ile Niğde’ye doğru yola koyulduk. Standart Metro Turizm olayları (arkamızdaki çocuğun üstümüze kusması gibi) ile yolculuğumuz 3 Mayıs günü 08.20 gibi Niğde’de son buldu. 10.30 Çukurbağ arabasına binip 11.30’da yol ayrımında Salim Abiyle buluştuk. Salim Abi yoğun bir mesai yaşıyordu. Güneyde Anıl Şarkoğlu, Aykut Türem ve Tunç Fındık’ın da içinde bulunduğu bir grup seminer benzeri bir etkinlik düzenliyor, Sokullu’da 1 Mayısla hafta sonunu birleştiren tırmanıcılar Demirkazık, Sematepe gibi zirveleri zorluyordu. Salim Abinin Taylan’ın da içinde bulunduğu 6 kişilik bir grubu indireceğini öğrendik. Buna baya sevindik çünkü Taylan’ı çok seviyor ve kullanmayı düşündüğümüz 2 kişilik bivağı aldığı için onu tebrik etmek istiyorduk 🙂 Ayrıca Alper Işın Duran ve Emre Altoparlak’ın da pecke gittiğini öğrendik. Aykut’un Salim Abiye bizi kapıya biraz daha yakın bıraktırma çabası ters tepip Sokullu’da indiğimizde saat 12’yi biraz geçiyordu. Alper Işın Duran’ı arayıp rotayla ilgili biraz bilgi aldıktan sonra yola koyulduk. Kapıyı geçip Narpuz’da yürürken karşıdan 6 kişilik bir grup görüp Taylan diye bağırmaya başladık. Kendisi önceleri bizi pek duymasa da ısrarımız sonucu yanına ulaşabildik ve 2 kişilik bivağı envanterimize kattık. Sonsuz çarşağın başlarında Erciyes Üniversitesinden kalabalık bir grupla karşılaştık, Peck denemiş ama dönmüşlerdi. Sonsuz çarşağı güneş altında batonlarımızın da yardımıyla saat 2 civarı bitirdik. Çarşak sonunda Peck’ten dönen küçük bir ekip gördük onlar da denemiş ama vakitleri yetmeyecek diye geri dönmüşlerdi. Bize rota başındaki rahat bivak yerini tarif ettiler. Rotanın başına gelip 1 saat kadar dinlenme ve yeme içme molası verdik. Rotaya girip saat 6-7’ye kadar ilerleyebildiğimiz yere kadar gidip bivak atmaya karar verdik. V çentiğe geldiğimizde bivak yeri aramaya başladık pek düzgün bir yer bulamadık hafif eğimli bir yere bivak atmak zorunda kaldık, bir sikke çakıp kendimizi sabitledik. Bu sıra DAG’dan 2 kişi gelmişti, onlar da o civarda bivak yeri arıyorlardı sonra Volkan’ı arayıp amfi tiyatroya bivak atmaya karar verdiler. Volkan Aykutla Yüceye de söyleyin orada daha rahat bivak yerleri var demiş ama biz yorgunduk daha fazla çıkmak istemedik. DAG’lı arkadaşlar gittiler, biz de aşırı rahatsız bir bivak yaptık. 2 ye doğru zaten uyumazken kalkıp hazırlanmaya başladık. 3 gibi rotaya girdik. DAG lı arkadaşların izlerini takip ettik, 5 gibi kendimizi onların yanında bulduk. Bizi görünce mutlu oldular çünkü rotayı kaybettiklerini sanıyorlarmış. Biz de yok ya falan deyip devam ettik, önümüzde ince bir sırt hattı vardı. Aykut önden gitti, kazmaları bırakıp bir şekilde ilerledi ben peşinden gidemedim, leashim olmadığı için kazmaları nereye koyacağımı bilemedim, geri indim. Aykut biraz ilerledi Yüce Yüce diye bağırdı ama birbirimize sesimizi duyuramadık ve biraz sonra Aykut geldi ve oradan geçişin oldukça riskli olabileceğini söyledi. Rotanın burası olmadığını ve fazla sağa kaydığımızı farkedip DAG’lılarla ekipleri birleştirip aşağıya ip inişi yapmaya karar verdik. Onların bivak için kurdukları istasyondaki sikkeden ip inişi yaptık. Rotaya inip soldaki dik kulvara girdik. Buradaki sol kelimesi aldatmasın biz kulvar boyunca sağda kalma meselesini abartıp fazla sağa gitmişiz rota boyunca düz ilerlemek gerekiyor eğer birbirine yakın ayrılan iki yol varsa o zaman sağda kalınmalı çok abartılmamalı. Kulvar bitimine doğru ufak bir yan geçiş gerekti bu kısımda bir sikke çakıp emniyet aldık. Daha sonradan bu kısımda kılçığın üst kısmına yan geçtiğimizi tahmin ettik ama emin olamadık. Sonrasında kulvarın son kısmını da tamamladık sırt hattı ve zirve. Biz zirvedeyken DAG’lı arkadaşlar, ileride bizi bekliyordu yan geçiş sırasında biraz geride kalmıştık. Zirvede fotoğraf faslını biraz kısa tuttuk, ancak DAG’lılar aceleleri olduğundan bizi beklemeyip inişe geçtiler. Biz de biraz inişe geçmeden önce yeme içme molası verdik. Kısa bir inişten sonra ip inişi için ilk sikkeyi bulduk, sonrasında bulduğumuz sikke veya tek tük boltlardan toplamda 12 defa ip inişi yaptık(yanımızda 1 tane 60m ip vardı). İp inişi sırasında kısa bir süre dolu yağdı. Sikke ve boltlarda bulunan perlonları kullandık burada oldukça çok malzeme atılmış durumda. 12 ip inişi sonunda artık ip inişi yapmaktan sıkılmış bir şekilde çarşaktan dümdüz aşağıya doğru inmeye başladık ama yoldan bir türlü emin olamadık. Aykut Sematepe faaliyetinde Kızılçarşağın inişini gördüğünü söylüyordu ama girdiğimiz yolları pek benzetemiyordu. Sırasıyla en sağdan sola bütün yolları inip çıktık. Yolu sormak için Barış’ı aradık. Barış’ın tarifine benzeyen yolu da bir türlü bulamadık artık otobüse yetişme çabamız ve çarşakları sürekli inip çıkmamızın verdiği yorgunlukla Barış’ın anlattığı tarife uyduğuna inanmak istediğimiz bir çarşağa girdik ama oranın da sonu uçuruma bağladı. Artık hava kararmaya yaklaşmış, otobüse yetişebilme umudumuz zaten tükenmiş motivasyonumuz da oldukça çökmüştü. En son ip inişi ile indiğimiz yere çıkıp, bivak atmaya karar vermek durumunda kaldık. O çıkışımız ölüm gibiydi bir türlü bitmedi. Ayrıca otobüse yetişmek için yolu bulup hızlıca ineriz diye de yiyip içmemiştik, yorgunduk. Son ip inişi yaptığımız yere çıkmaya çalışırken biraz da sağa kayarak asıl gitmemiz gereken yere doğu beline varmıştık. Çıktığımız yer en son ip inişi ile indiğimiz yerden yukarıdaydı 12 ip inişi biraz fazla olmuştu(yani her bulduğumuz sikkeden Allah ne verdiyse inmemek gerekirmiş). Hava karardığı için iniş yolundan emin olamıyorduk zaten artık otobüse yetişebilme gibi bir ihtimalimiz de yoktu ama Kızılçarşağın bulunduğumuz yerin hemen ilerisindeki çarşak olduğunu düşünüyorduk. Belde ufak bir kaya kütlesinin arkasına rüzgarın şiddetini azaltacak şekilde bir bivak attık ama bana mısın demedi. Tüm gün pek bir şey yemememize rağmen o kadar yorgunduk ki ikimiz bir paket biskremin yarısını ancak yiyebilmiştik bir gece önce hiç uyumamamızın etkisiyle de bir an önce uyumak istiyorduk. Rahatsız, bir an durmayan şiddetli rüzgârla sürekli çalkalandığımız bir gece sonrasında sabah iniş yoluna koyulduk. Düşündüğümüz gibi belin hemen ilerisindeki çarşak Kızılçarşaktı. Rüzgâr sabah da şiddetini korudu, arada rüzgardan yere yıkılıyorduk zaten faaliyet boyu rüzgar neredeyse hiç dinmedi. Belin solunda bulunan 2 sivrimsi babanın aşağısından 20 m kadar geniş bir çarşak hattından Kızılçarşağa indik. Çarşak vadiye kadar oldukça düz ilerliyor kıvrımlı bir şekilde gitmiyor çarşağı görünce ahanda burası dedirtiyor insana. En sonunda Narpuz’a varmıştık ancak rahatsız ve uykusuz iki gece ve çarşakla çok defa in-çık boğuşmaktan artık yürüyesimiz de yoktu. Sokulluya varana kadar Salim Abiyi arasak mı diye düşüne düşüne yürüdük ancak aramayıp saat de erken olduğu için yol ayrımına kadar yürüdük. Oradan Niğde ve hayalini kurduğumuz kebaplara kavuştuk.

Notlar:

Çıkış sırasında kulvardan çok fazla ayrılmamak gerekiyor. Kulvar boyunca sağda kalmak gerekiyor ama abartıp da fazla sağa kaçınca hoş olmayan yerlere varılabiliyor. Rota için çok yanlış yerlere sapmadığınız sürece takoza, friende ihtiyaç yok ancak yanınızda sikke bulundurmanız faydanıza olacaktır. İniş için Peck kulvarı da tercih edebilir ama arada boşluk hissiyatı oluşturacaktır. İniş klasikten yapıldığında ise ip inişi gerekiyor slab bir kaya yüzeyi var ip ihtiyacı hissediliyor. İniş boyunca her yer sikke hatta ara ara boltlar da var, üzerindeki perlon ve pursikler kötü gözükmüyorsa işiniz kolay. Tüm sikkeleri iniş için kullanmaya gerek yok bazı yerleri yürüyerek bile inebilirsiniz ve de çok fazla ip inişi yapıp asıl sol tarafta kalan doğu belini geçmemeniz gerekiyor. İniş sırasında ilk amacınız bele bağlanmak olmalı inerken onu düşünerek sola doğru kaymalısınız. Doğu geçidine ulaşabildikten sonra ise Kızılçarşak hemen yanı oluyor oldukça geniş ve stabilize şekilde vadiye bağlanan bir yapıya sahip.