Tarih: 05/07/2002
Ekip: Samim Tufur
Yer/Bölge: Aladağlar
Rota: Büyük Demirkazık Klasik Trans
Rapor:
Herkese Selamlar!!!
Aladağlar’dan yeni döndüm. Faaliyetim mükemmel ama çok zorluydu.(Sebep:Ağır çanta+ 4.1 kg.lik çadır) Şansımın da yardımıyla hemen hemen her şey planladığım gibi gitti. Şunu belirteyim; bu bir Kuzey-Güney trans faaliyetiydi, ama her şey iyi gittiğinden bir de zirveyle süslenmiş oldu. Şimdi bakın bakalım benzemiş mi transa? siz karar verin! Merak edenler için faaliyetimi dakika dakika özetliyorum:
5 Temmuz 2002 CUMA
Sabah 11.20’de Çukurbağ sapağından ayarladığım traktörle ayrıldım ve 12’ye doğru Arpalıka ulaştım. Tam 12.00 de ilk günkü planım doğrultusunda yürüyüşe geçtim ve Cimbar vadisine girip 12.55te kapıya vardım. Hemen aşağı inip Tekepınarı’nda kısa bir mola verdim ve 13.10 da burdan ayrılıp 14.30 da Dipsiz Göl’ün aşağısındaki kamp yerine vardım. (Dinlenmek için çok vaktim vardı ve moralim çok yerindeydi çünkü sırtımdaki ağır çantaya rağmen epey hızlıydım.)
6 Temmuz 2002 CUMARTESİ
Sabah 4.00te uyandım. 5.50’de kampımı toplayıp ancak yola çıktım. Doğu geçidinin Cimbar’a(kuzeye) bakan yüzü Alper’in de önceki mailinden bildiğim gibi tamamen karla kaplıydı. Kramponları takıp sert karda tırmanmaya başladım ve fazla zorlanmadan 7.50 gibi geçidin üstündeki bivak yerine ulaştım. Şartlar mükemmel gittiğinden; Klasik rotadan zirveyi denemeye karar verdim ve çantamı boşaltıp gerekli birkaç şeyi yanıma aldıktan sonra 8.50 gibi zirve için yola çıktım. Kendimi yormamaya özen göstererek ve dikkatli bir şekilde piramiti tırmandım ve 11.00 de B.Demirkazık zirveye vardım. Biraz manzaranın keyfini çıkarıp 11.35 de inişe geçtim. Bu rotanın inişi uğraştırıcı olduğundan inişim uzun sürdü ve beni yordu. 14.20 de bivak yerine geri dönmüş ve çantamı toplamaya başlamıştım. 14.40 da Narpuz daki ikinci kamp yerime ulaşmak için yola koyuldum. Kızılçarşaktan aşağı doğru vadi tabanına suyun yanına indim(15.25) çünkü bivak yerine döndüğümde hiç suyum kalmamıştı. Sonunda susuzluğumu giderip buraya 10dk. mesafedeki kamp yerine ulaştım ve 16.20 gibi çadırımı kurdum.Bugün çok yorulduğum için ertesi gün Yasemin’i geçemezdim. 1 gün dinlenmeye karar verdim ve kendime Narpuz’da bir pazar keyfi çektim.
8 Temmuz 2002 PAZARTESİ
Sabah 3.00’te uyandım. 4.40 ta yürüyüşe geçtim ve 5.40 gibi tırmanmaya başladım.(yine kramponla!) Geçit ortada ikiye ayrılıyor ve bir taraf kar kulvarı şeklinde devam ederken diğer taraf kaya ve kaya üstü çarşak şeklinde gidiyordu. Ben kayayı tercih ettim.(Cansın gibi ama iyi mi yaptım halen bilmiyorum!!) 7.45’te yedigöller çanağı önümde uzanıyordu, manzara mükemmeldi! Ancak ben de çok yorulmuştum. Yasemin geçidi’ni kamp yüküyle geçmek bir ölüm! 8.30da inişe geçtim ve 8.55te aşağıda bir su kaynağının yanına indim.9.25te tekrar yürüyüşe başladım.Bugünlük Amacım Çelikbuyduran’a ulaşmaktı ama yolu bilmediğimden(Yasemin’in tepesinden de kestiremediğimden) yedigöl Yaylaya kadar inmek zorunda kaldım. Burdan Emler’e doğru yükselen patikayı takip ederek 11.35’te Çelikbuyduran’a vardım. Burası o akşamki kamp yerimdi ancak suyu bulamıyordum. Oradan geçen ve sanırım bir turist grubun yükünü taşıyan katırcılara sorduğumda orda su olmadığı acı sonucu ortaya çıktı. O sırada karar vermek zorunda kaldım: Ya Karayalak’tan aşağı inerek Sokullu’ya varacak ve faaliyeti tamamlayamayacaktım,zaman kalmamıştı.(çünkü salı öğlene kadar Serhan’a haber vermem gerekiyordu.) Ya da devam ederek Kızılkaya geçidini bulacak ve burdan Emli’ye geçecektim.İkinci seçenek mantıklı geldi ve 12.45 te Çelikbuyduran’dan yükselen dar dik çarşak kulvarı tırmanmaya başladım. Aşağı yukarı 40 dk da kulvarı bitirdim ama geçidin sağımda kalcağını düşündüğümden geçide giden patikayı bulmam çok zaman aldı.Bu arada hava da bulutlanmaya başladı. Sonunda solda aşağıda gördüğüm büyük çarşak çanağını yan keserek ilerleyen patikanın geçide gittiğini anladım. Burası karayalak’ın sonundaki çarşaktı! 15.00’de geçide ulaştım.Tam o anda yağmur/dolu başladı ve ben de artık çok yorulduğumdan biran önce inmek istiyordum.Ve bundan yarım saat sonra Cansın’ın bu iniş için sarf ettiği “düşe kalka” lafını çok hafife aldığımı anladım. Bu rota Emli vadisine inen çok uzun ve dik bir yan vadiye bağlanıyor ve bu iniş bitmek bilmiyordu. Sonunda Akşampınarı’na inen patikaya girdim ve kamp alanına 17.00’de ulaştım. Böylece birgünde Narpuz’dan Akşampınarı’na böyle bir rotadan gelerek kendimi çok hırpalamış oldum. Öyle ki, 1 saat dinlenmeden su almaya gidemedim.
9 Temmuz 2002 SALI
Sabah 6.00’da uyandım.7.25’te yürüyüşe geçtim ve 8.30’da Sarımemetler yurdu’na vardım.Son olarak 10.45’te yola vardım ve Aladağlar’ı seyredip bir dahaki faaliyetimi düşünerek Niğde Midibüsünü beklemeye başladım.
Bu faaliyetime en büyük katkı çok uzakta olmasına rağmen Cansın’dan gelmiştir. Mailime verdiğin cevaplar ve sayfadaki 17 Haziran 1999 tarihli senin de yalnız yaptığın faaliyetin çıktısı hep yanımdaydı ve en büyük yardımcım oldu. Yani hep yanımda gibiydin. Öptüm seni ve tekrardan Teşekkürler!
Aladağlar’da Her yerde durum Alper’in önceki mailiyle aynı ancak sıcaklar vadilerde bunaltıcı olmaya başladı dikkat!!! Herkese iyi faaliyetler diliyorum.
Bodrum’dan SEVGİLERLE….
S.Samim Tufur.