05/10/2013 Yıldızbaşı Klasik Denemesi/Aladağlar – Oğuzhan Duran, Mehmet Oruç

Tarih: 05/10/2013

Ekip: Oğuzhan Duran, Mehmet Oruç

Yer/Bölge: Dipsizgöl/ Aladağlar

Rota: Yıldızbaşı Klasik

Kullanılan Ekipmanlar: Huskey Fighter Çadır, 1 Telsiz, 2 Kask

Hava Durumu: 

Süre:  –

Rapor

5 ekim 9:30 Sabah Büşra Şahin ve İrem Gizem Üğdül ile birlikte niğdeye indik. DAG ekibiyle otobüste konuşmuştuk zaten indikten sonra da beraber kahvaltı yaptık ufak bir alışverişten sonra yola koyulduk.

11:30 DAGdan gelen ekibin tuttuğu minibüsle salim abiye kadar gittik. Salim Abinin oğlu kızları sokulluyla bıraktıktan sonra bizi de arpalığa kadar getirdi.

13:40 arpalıktan yürümeye başladık.

14:15 Tekepınarına vardık. Burada biraz cimbara bakarak takıldık. Çöp çokluğuna sitem edip devam ettik.

17:20 Çağalın yaylaya vardık. Yolda ilerlerken görüş mesafesi sisten çok yoktu sadece önümüzde tepeyi görebiliyorduk. Arada ufak ufak kar yağıyordu. Bu kadar mesafe olduğunu düşünmediğimizden ve saattin geç olmasından dolayı sağda solda çadırlık yer bakarak ilerledik ama kamp yerini görünce rahatladık. Geniş geniş çadırımızı kurduktan sonra yemek yedik. Cimbarın girişine kamp atacaklarını bildiğimiz ve daha önceden de akşam tatlı yemeye davet ettiğimiz Yücehan Kutlu ve Mehmet Boztepe’ye telsizle ulaşmaya çalıştık ancak ulaşamayınca onu da yedik ve yattık. Sabah 5’e alarm kurup yattık. Gece soğuk kendini güzel hissettirdi tabi bunda kocaman çadırda iki kişi olmamızın da etkisi büyük.

6 Ekim

5:00 Sabah 5 te kalktık dışarı baktık ama aşırı sis vardı hiçbir yer gözükmüyordu. Güzel de kar yağmıştı. Alarmı 1 saat erteleyip yatmaya devam ettik. 9:00 Bu saate kadar kontrole ede ede uyuduk ancak sis kalkmadı bir türlü. Kalktık kahvaltı yaptık ve havayı beklemeye başladık. Dönmek için daha erken dedik.

10:30 bu arada birden hava açıldı yıldızbaşı batı gözüktü. Biz de onu görür görmez çantamızı hazırlayıp çıktık çadırdan,. Yürüyüş çok uzun sürmedi. Çadırdan çıkarken baktığımız ve çok net gözüken bdk şimdi gözükmüyordu. Mehmet’e bak kapandı dedim ve tekrar yıldızbaşına döndüğümüzde o da artık gözükmüyordu. Durum değerlendirmesi yapıp beklesek mi diye düşündük ama dönüş otobüsüne ve diğer İTÜDAK ekipleriyle buluşma saatimize çok kalmadığından gecikmeyelim dedik. Ve döndük

10:55 tekrar çadıra girdik ve toparlandık. Yukarıda yeriz diye sakladıklarımızı yedik.

11:45 Kampı toplayıp yola çıktık.

Kısa sürede tekepınarına vardık. Acaba cimbardan mı insek dedik Mehmetle. Umut’u aradık dedik insek mi ne dersin. O da inin orayı da görürsünüz dedi. Biz de cimbar vadisine girdik. Yol boyunca bastığımız tüm taşlar çok kaygandı ve dere hafif akıyordu. Biz de derenin bir sağından bir solundan herhalde bu son dönüş diyerek indik. Ancak yol bir türlü bitmiyordu. Telsizle
Mehmet’e ulaşmaya çalıştık ama uzun süre ulaşamadık ulaştığımızda da önümüzdeki dönüşten sonra bizi karşılayacaklarını söylediler ama ikimiz de farklı dönüşlerden bahsediyormuşuz bunu cimbarın altına inince gördük. Vadiden inerken bir ara vadinin 2-3 metreye kadar daraldığı bir yerde tıkandık. Tahmini 5 metrelik bir boşlukla karşılaştık. Ve 2 saattir iniyorduk.
Acaba geri mi dönsek diye düşündük ama inişi 2 saat olan yerden çıkışıyla beraber otobüse yetişme ihtimalimiz yoktu. Bir süre ufak alandaki tüm su yollarını denedik ama tüm kayalar aşırı kaygandı ve hiç tutma imkanı sağlamıyordu. Kaya kaydırak gibi olmuş ama sonu düşüşlü ve kayalı yer. Acaba çantalardaki ayakkabılardaki ipleri mi kesip birleştirsek diye de düşündük. Ama sonunda en yeni çadırımızı kullanmak daha mantıklı geldi. Mehmet bir yere ayaklarını dayayıp kendini sabitledi. Çadırı tuttu. Bende bir ucundan tuttum ve biraz kayarak aşağı sallandım. Çadır bitince kendimi bıraktım ufak bir düşüşle aşağı indim. Sonra tüm çantaları ve çadırı kullanarak bir crashpad yaptım aşağıya. Mehmet de önce kaydı ama benden daha fazla mesafeden atladı ben onu yavaşlatıp crashpadimize yönlendirdim ve sağlam bir şekilde inmiş olduk. Bu sırada telsizle Mehmet ile konuştuk ve kaldığımızı söylemiştik. Onlarda biz o tarafa doğru geliyoruz demişlerdi. İndikten sonra onlara haber verip koşar adım inmeye devam ettik.

16:00 da Mehmetler bizi Cimbarın girişinde karşıladılar ve koşar adım dağ evinin oraya devam ettik. Ordan da Minibüse binip Niğdeye döndük.

Değerlendirme: Havanın değişkenliğinden dolayı çıkamamıştık ama çantamız hazır beklesek belki de daha çok yükselme şansımız olabilirdi. Dönüşte Cimbardan gitme fikri daha öncesinde aklımıza gelmediği için hiç son durumunu araştırmamıştık bundan dolayı o boşluktan haberimiz yoktu. Galiba kaya düşmüş ve rotada öyle bir boşluk olmuş. Hatta arpalıktan gitsek 2 saat de erkenden inmiş olacaktık ama olamadı. Malzemeler sağlam bir şekilde teslim edildi. Çadır sağlam.

Oğuzhan Duran