29/10/2013 Emler Klasik/Aladağlar – Ertürk Karatatar

Tarih: 29/10/2013

Ekip: Ertürk Karatatar

Faaliyet Sorumlusu:

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: Emler-Karasay-Eznevit klasik denemesi

Kullanılan Ekipmanlar: Bivak, Husky (kırmızılardan), ilk yardım çantası, telsiz, kazma

Hava Durumu: -5 ile 15 derece arası. Hava güneşli ve yakıcı. Rüzgar yok.

Süre: —

Tırmanış Raporu:

-26 EKİM cumartesi akşamı Ulusoy Turizm Niğde 22:30 kalkışlı 13 saat olarak öngörülen 65 TL internet fiyatlı otobüsü ile yola çıkış

-27 EKİM sabahı 09:10 civarı Niğde otogarına varış (saatler 1 saat geri alınmış)

-09:30 eski otogar

-10:00 Çamardı otobüsünün kalkışı (8 TL)

-11:10 Demirkazık yol ayrımı (köprü)

12:10 köye giriş

Yaklaşık 20 dakika sonra Gelincik Kayalara gitmek üzere Aladağlar Milli Parkı’na girdim ve hemen girişte bulunan çeşmede suyumu doldurup jandarmaya haber verdikten sonra yürümeye başladım. Gelincik Kayalardan alınmak üzere bekleyen 10-12 kişilik Ege Üniversitesi’nden bir grubu almak için traktörle gelen Mehmet Şenol Abiyle (kendisi Salim abinin komşusuymuş ve rehberlik ve taşımacılık yapıyormuş. Tel no: 05356100241) karşılaştım ve beni sağ olsun kamp atacağım Gelincik Kayalara kadar bıraktı (13:10). Günümün ölü olması ve havanın güzel olması sebebiyle ağırdan aldım ve Egelilerin toplanmasını izledim ve biraz lafladık. Daha sonra çadırı kuracakken bir çoban koyunlarıyla geldi ve onunla da lafladıktan sonra çadırı kurdum. Yukarıdan inen Bilkent Üniversitelilerin seslerini duyup onlarla da lafladım. Uzunca bir süre boyunca göreceğim son insanlardı ne de olsa. Öyle de oldu. Gece rüzgarsız ve 0’ın muhtemelen altındaydı çünkü su kaynağından akan su sabah donmuştu.

28 EKİM

Tek başıma olduğum için karanlıkta çıkmaya cesaret edemedim.

-5:45 uyanış (kalkmaya karar veriş diyelim)

-06:05 kamptan ayrılışım

Hava rüzgarsız. Dağ arasında kalan yerlerde kar erimeye yanaşmamış. Güneş gören yerlerde de gündüz erise bile gece tekrar donmaya yüz tutmuş gibi görünüyor. Çünkü en az 2 hafta güneşli ve 0 derecenin üstündeki havaya rağmen karın kapının alt tarafından itibaren diz boyu olmasının başka açıklaması olamaz herhalde. Benden önce çıkanların izlerini takip ederek yürüyorum. Kar yumuşak. Katmansız.

-10:40 Çelikbuyduran. Suyum yok. Hafiflik adına yanıma ocak ve kartuş ve tulum almadım. Yiyecekler, bivak, 75 cl su, kazma ve baton ve ilk yardım çantası yanıma aldığım şeyler. Güneşin karla beraber etkisi iliğimi kuruttu. Ama Çelikbuyduranda su bulma ümidim vardı. En baştan beri böyleydi. Su donmuş. Yazık oldu. Geri dönme düşüncelerime rağmen çok yaklaşmanın verdiği gazla devam.

-12:00 Emler zirve. Zirvede fotoğraf ve defter faslı.

-17:40 Neden suyum yok diye hayıflanırken güç bela kampa varmam.

Karın durumu sinir bozucu. Çıkarken de böyleydi. İyi ki krampon almamışım işime yaramazdı zaten. Susuzluk sebebiyle Karasay ve Eznevit’e yeltenmedim bile. İyi ki de yeltenmemişim. Çünkü dizlerim beni yarı yolda bırakırdı. 5 saat 40 dakika dönüş için çok uzun bir süre.

-akşam vakti teknik kurulla haberleşme ve yatış.

29 EKİM

9’a kadar yatıyorum. Acelem yok. Yayıla yayıla kampı toplamam 12’yi buluyor. Geri dönüş yolu rahat. Sıcaklık dışında. İçliğimi buz gibi suda yıkayıp çıkmak zorunda kalıyorum. Güneş yakıcı. Köy ile köprü arası Çamardı otobüsçülerinden birisi otomobil ile beni alıyor ve Çamardı’ya bırakıyor sağolsun. 3 otobüsüne yetiştireyim diyor ama benim gibi onun da saatlerin alındığından haberi yok. Sonradan anlıyorum.

-19:30 İstanbul otobüsü (65 TL)