Tarih: 10/06/2009
Ekip: Begüm Bilgiler, Utkucan Saygılı, Ender Mehmet Ermeç, Boğaç Yamalıoğlu
Faaliyet Sorumlusu: —
Yer/Bölge: Çelikbuyduran/Aladağlar
Rota: Emler Zirve
Kullanılan Ekipmanlar: 3K
Hava Durumu: —
Süre: 2 Saat
Rapor:
9 Haziran’da sabah saat 6:30’da Niğde’ye varıldı. Niğde’den Çamardı arabaları ile Çukurbağ köyüne gidildi (Çamardı arabaları erken saatlerde 7:30 ve 9:30 seferleri şeklindedir.). Köyden kelle başına 1’er litreye yakın su alındı. Oradan da saat 12:30 civarı Gelincik Kayalarına doğru bir araç yardımı ile yola çıkıldı. Saat 13:15 civarı da Gelincik Kayaları’ndan yürüyüşe başlandı. Karayalak Vadisi’ne doğru yola koyuldu. Vadide yer yer kar olup taşlı patikalarda bulunmaktaydı. Kar çok sert değildi. Bir kısımda önlem olsun diye krampon da kullanıldı. Hava ilk gün açıktı. 5buçuk saate yakın yürüyüşten sonra Çelikbuyduran’a ulaşıldı ve kamp atıldı. Çelikbuyduran’da su akmaktaydı. Akşam saat 21’de de yatış kararı verildi. Ender ilk gece bivakta kaldı. 10 Haziran’da 5.40’ta kalkıldı, hazırlıklar yapıldı, 7:30 da kamptan Emlere doğru çıkış yapıldı. 9.30’da zirveye varıldı. 11:40 ta dönüşe başlandı, 30 dakikada kampa geri dönüldü. Geri kalan günde kampta kalındı. 11 Haziranı dinlenme günü olarak düşünmüştük. Bu yüzden sabah 7-8 gibi kalktık. İlerleyen vakitlerde Yedigöller’e gitmeye karar verdik(Yedigöller’e aslında Emlerden sonra gidilcekti dinlenme gününde gitmeyi düşündük).Saat 2 de çıkış diye planladık. Sabah hava açıktı. Hava bulutlu ancak çok kapalı olmadığından önemsemedik. Saat 2 ye yakın hazırlanmaya başladık. Sularımızı hazırladık bir anda havanın kuzey tarafta bozduğunu gördük ama Yedigöller’deki havayı görmeden kararımızdan vazgeçmek istemiyorduk. 7Yedigöller’i görene kadar yukarı doğru yürüdük ve gördük ki hava Yedigöller’de de bozuk hatta daha da bozulduğunu gördük kuzeyden ve güneyden bulutların iyice kapattığını gördük ve bir anda dolu yağmaya başladı. Dikkatli bir şekilde hızlıca çadıra döndük. Bütün kazma krampon metalleri dışarı çıkardık, çadırdan mümkün olduğunca uzaklaştırdık. Fırtına geliyordu farkındaydık. (ışık ses arası 9 ila 11 sn arasındaydı). Bütün gün çadırda kaldık. Akşama doğru hava düzelmişti. Ertesi gün Karasay Zirve yapmayı planlamıştık ve onun hazırlıklarını konuşuyorduk.(Karasay artı Eznevit düşünüyorduk ama Eznevit’teki tehlikeler düşünülerekten kuruldan onay gelmemiştir.). Sabah 5’te kalkış 6da yola zirveye doğru çıkış diye planlandı. 9’da yatıldı. 12.06.09 un erken saatlerinde (01.00-03.00 arası) düzelen hava bozdu. Şiddetli fırtınaya dönüştü. Işık ses arası bir saniyeye kadar düştü ve uykumuzu yeterince alamadık hepimiz uyandık. Saat 3’ten sonra da rüzgar hafifleşerek esmeye devam etti. Bu arada da Karasay Zirve denemesini de iptal ettik. Çünkü uykumuzu almamıştık. 12 Haziran’da sabah uyandıktan sonra hava gayet açıktı. Bir gün öncesinde yapamadığımız Yedigöller’e gitmeyi tekrar düşündük. Ama baktık ki saat 11 civarlarında havanın tekrar bi gün öncesindeki gibi toplandığını gördük. Yedigöller’den bir kere daha vazgeçtik. Toplanıp Sokullu’ya inme kararı aldık orada kamp kurmayı, son günümüzü orada geçirmeyi düşündük. Saat 12′ de kampı terk ettik. Aşağı inerken havanın düşündüğümüz gibi bozduğunu gördük. Kapıya yaklaştığımızda havanın hafif açtığını ama arkamıza baktığımız da ilerleyen saatlerde öle olmayacağını anladık. Kapıyı geçtiğimizde hava tekrar kapandı. Saat 15:30 gibi de Sokulu’ya inmiş olduk. Sokullu’ya indikten köye inmeye karar verdik. Salim Abi bizi aldı evinde misafir etti. O geceyi traktörcü Salim Abide geçirdik. Ertesi gün İstanbul’a dönüş hazırlıklarından sonra saat 2’de Çukurbağ Köyünden ayrıldık.
Herkese iyi faaliyetler…