10/07/1999 Büyük Demirkazık Klasik/Aladağlar – Cansın Yaman Evrenosoğlu, Barış Samir

Tarih:  10/07/1999

Ekip: Cansın Yaman Evrenosoğlu, Barış Samir

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota:  Büyük Demirkazık Klasik

Rapor:

Barış; YTÜ Makina Mühendisliği’nden dostumuz. Yoğun bir dönemden sonra, yaz okulunda da son bir bela dersi de vererek özgürlüğüne kavuşacak ve Büyük Britanya’nın soğuk kollarına kendini bırakacak. Demirkazık ve Kızılkaya ile, üç hafta evvel ki buluşmamızdan pek mutlu ayrılmamıştık. Fakat bu sefer sürem çok daha kısaydı (Cumartesi-Pazar, Pazartesi sabah okulda olmalıydım) ve rota ağırdı; sabah 10.00 gibi Sokulupınarı’ndan başlayacak yürüyüş Narpız’dan devam ederek saat 13.00 gibi Kızılakkum Çarşağı dibindeki mevsimlik göletin yanına kadar sürecek ve ağırlığın bir kısmını boşalttıktan sonra tırmanışa geçilecek, klasik rotadan Demirkazık Zirve( 3756 m )ye ulaşılacak ve 17.00 gibi mevsimlik gölete varılacak ve inişe geçilecekti. Buraya kadar her şey normal giderken; biraz abukluk yapılacak ve kısa bir moladan sonra Karayalak Vadisi’ne girilecek, gece Çelikbuyduran’da kamp atılacak ve Pazar sabahı Kızılkaya Zirve(3725 m) yapılıp inişe geçilecekti. Yanımıza çadır ve uyku tulumu almayacaktık.Dolayısıyla da çok hafif bir yükle tırmanacaktık. Geçen faaliyetimde Demirkazık Zirve’yi yapamama yol açan zaman kayıplarını gidermem gerekiyordu. Öncelikle İstanbul’dan 20.00 otobüsüne binmekle bir-bir buçuk saat kadar kazanmış olduk. Saadettin Abi ile Sokulupınarı’nda vedalaşırken de gerçek gözlüğüme sıkı sıkı sarıldım ve olabilecek bir büyük hatayı da daha atlattım. Geçen faaliyet dönüşünde unuttuğum güneş yağı yüzünden kabuk değiştirmiştim ve faaliyet dönüşünde 28 faktör bir güneş yağı almıştım. Yürüyüşe başlamadan güneş görebilecek her noktayı yağladık ve saat 10.00 gibi yürüyüşe başladık. Saat 13.30 da Kızılakkum dibindeki kamp yerine gelmiştik. Buradaki kaynak üç hafta önceye nazaran çok azalmıştı ve mevsimlik göletin yerinde taşlar vardı. Ağırlığın büyük bir kısmını boşaltıp yanımıza 1 lt su, tatlı yiyecek, üst yağmurluk alarak çarşağa girdik(14.00) On dakika kadar sonra Barış mide rahatsızlığından dolayı devam etmek istemediğini söyledi, en geç 18.30 gibi döneceğimi söyledim,vedalaştık ve tırmanışa devam ettim. Hafif yükle bir saatte güneybatı sırtına bivak yerine ulaştım. Buradan ,üç hafta evvel geri dönüş kararı aldığım noktaya gelişim 30 dakika sürdü ve yarım saat kadar daha sonra saat 16.10da Demirkazık Zirve’ye ulaştım. Deftere 10 Temmuz yazacağıma 11 Temmuz yazmışım. 18 Haziran’da deftere isimlerini yazan arkadaşlarımın sayfasına da bir not bıraktıktan sonra inişe geçtim. 17.45de Barış’ın yanındaydım. Bu vakitten sonra aşağıya inişimiz 20.30 – 21.00u bulacaktı ve biz Karayalak’ı 5 saatte geçsek gece yarısı Çelikbuyduran’da kamp atacaktık. Barış da Sokulupınarı’nda kalabileceğini ve benim ona bağlı olmadan Kızılkaya’ya gidebileceğimi söyledi. Sokulupınarında federasyonun 160 kişilik kampı vardı ve ortam bize itici gelmişti. Barış’ın orada yalnız kalması, benim bu vakitten sonra yukarıya çıkmam gereksizdi. Narpız’da kamp yerinde gecelemeye ve ertesi gün inmeye karar verdik. İlk defa, Aladağlar’a tulumsuz gelmiştik ve havanın çok sıcak olması gecenin problemsiz geçeceği konusundaki düşüncelerimizi kuvvetlendiriyordu. Fakat; YTÜ’nün ve İTÜ’ nün yetiştirdiği iki adet nadide(??) mühendis beyni yanılıyorlardı. Gece, hava iyiden iyiye soğumuştu ve 02.00de kalkıp sıcak sıvı aldık.Çantaları boşaltıp bacaklarımızı içlerine soktuk, birbirimize sokulduk ama aziz bivak torbası sanki sıcak yaz günlerinde rüzgar geçirsin diye üretilmişti.Hiçbir atraksiyon işe yaramadı ve sabahı zar zor ettik. Güneş bizi ısıtmaya ancak 08.30 gibi başladı.09.00da kalkıp toparlandık ve 10.00da inişe geçtik. 12.00 gibi Sokulupınarı’nda Saadettin Abi ile karşılaşmamız; gece çektiğimiz tüm sorunları bize unutturdu ve onca yolu tepmek zorunda kalmadık.