21/03/2014 Vahşi Keşiş, Paçoz Denemesi/Uludağ – Alper Atmaca, Duygu Başoğlu, Taylan Alp Mühür

Tarih: 21/03/2014

Ekip: Alper Atmaca(BİLGİDAK), Duygu Başoğlu, Taylan Alp Mühür

Faaliyet Sorumlusu: Taylan Alp Mühür

Yer/Bölge: Uludağ

Rota: Vahşi Keşiş, Paçoz Denemesi

Malzeme:

Kulüp:  2x Black Diamond Viper Kazma, CT Kazma Leash, 3x Buz Vidası (Kullanılmadı), Black Diamond Camalot 0.75, 1, 3(Kulüpten alınan malzemeler aynı durumda durumları iyi olarak teslim edilmiştir. Camalotların bakımı yapılmıştır)

Kişisel: 2 çift teknik kazma, kasklar, kramponlar, perlon bantlar, kilitli karabinalar, 1-7 camp takoz seti, 6 adet sikke, istasyon hmsleri, pursikler, 1, 1.5 Wild Country Friend, 2 BD Cam

Survival Malzemesi: 3 kişilik ekibe yetebilecek kişisel ilk yardım çantası

Hava Durumu:

21.03 Cuma: Sıcak, bulutsuz. Gece rüzgarlı.

22.03 Cumartesi: Sıcak, bulutsuz. Gece durgun.

23.03 Pazar: Esintili, bulutlu, soğuk.

Süre: —

Planlanan Faaliyet Programı:

21.03 Cuma: Kamp kurmaca, rotaların durumuna bakmaca, uygunsa bir rotaya

girmece.

22.03 Cumartesi: Uygun bir rotaya girmece.

23.03 Pazar: Uygun bir rotaya girip İstanbul’a geri dönmece.

Planlanan Alternatif Rota ve Kamp Yerleri:

Uygulanan Faaliyet Programı:

21.03 Cuma: Etkinlik alanına kamp atıldı (10.30), Vahşi Keşiş denemesi(13.45)

22.03 Cumartesi: Vahşi Keşiş denemesi

23.03 Pazar: Paçoz denemesi ve geri dönüş

Tırmanış Raporu:

Uludağ Miks Tırmanış Şenliği 2014, Vahşi Keşiş Denemesi (M3), Paçoz Denemesi(M3+)

20.03 Perşembe:

2013-14 kışının susuz ve sıcak geçmesi, kar yağmaması ve hep kötü havaya denk gelmekten olsa gerek hemen Alper’in Uludağ Miks Tırmanış Şenliği’ne gidelim lafına atladım. 4 mini ekspedisyona karşılık 1 tane güzel tırmanış ile kış sezonunu kapamak güzel olacaktı. Akşam 9 gibi Alper beni araba ile aldı ve aynı geçen seneki gibi araba ile sahilden yardırarak Bursa’ya doğru yola çıktık. Saat gece 2’e doğru Bursa varıp, Uludağ’a çıkan yolda kenara çekip uyku tulumlarına girdik arabanın içinde. Saatleri 6’a kurduk ve erken uyarınırız umarım diye yattık.

21.03 Cuma:

Sabah kalkıp çantalara son şeklini verdik ve yakındaki bir restoranımsı yerde börek yiyelim dedik ama adamların ağır kanlılığı ile biz de baya bir uyuştuk ve geç kalmalar üzerine geç kalmalar yaşararak arabayla dağa devam ettik. 2. Oteller Bölgesi’nin sonunda arabayı park ederek, hızlıca malzeme ayıklaması yaparak giyindik. Biz giyinirken telesiyej sezon bittiğinden çalışmıyordu. Çamura bata çıka telesiyeje gelince paranın kokusunu alan adamlar (kişi başı 10 TL) bizim için telesiyeji açtılar. Serkan Ertem ile konuştuğumuzda etkinlik kamp alanı büyük çanağa yakın Paçoz rotasının oradaki düzlük olarak öğrenmiştik. 11.30 gibi kampı atmaya başlamıştık. Bu sezonun bir şey yapamazlığı mı desek, acayip gaza gelmemiz ve güzel sıcak bir hava olması mı desek, malzemeleri kuşanıp Vahşi Keşiş’e doğru (gün içinde rota hep gölge olduğundan görece sert kar bekliyorduk) yürümeye başladık. 13.30-14.00 gibi rotanın girişinde ipleri ve lider malzemesini ayırdık. Çeşitli kibarlık oyunları sonrası ben rotanın ilk ip boyuna girdim. İlk ip boyuna kadar yükselirken kazmanın gagasını tutan sert güzel kar istasyondan 1 metre yükselince kendimi helva gibi, topak topak dağılan, güvensiz, kazmayı dik saplayarak anca denge kurduğum bir karda buldum. İstasyona (kazmalar ve deadman) pek güvenmediğimden hemen üstündeki minik kayacığa bıçak sikkeyi güzel bir sesle yapıştırdım. İlerledikçe eğim arttığından (max 50 derece) ve kar aynı helvalığı ile devam ettiğinden bir picket ve takoz kullanarak 2. İp boyunun başına 40-45 metre tırmandım. Hem saatin farkında olmadan hem de istasyon yeri bakarken (friende arkadaş olsun diye bir şeyler bakıyordum) oteller bölgesinden gelen ezan sesi ile irkildim. Alper’in ezan okundu geri gel çağrısına hemen yanıt vererek yavaş ve dikkatli olarak inmeye başladım. Sırasıyla bütün emniyetlerimi söküp aşağı indim ve kampa yardırdık. Kamp alanına vardığımızda Selim ve Caner’i (biz geldiğimizde onlar rotadaydı sonra biz rotaya girerken onları gördük) gördük ve kamp alanının dolduğunu fark ettik. Herkese yaşadığımız hezimeti anlatıp çadıra girdik ve dinlenmeye çekildik. Tabii akşam olunca güzel yemeklerimizden de yedik. Yarın rotaya erkenden girip ilk ip boyunu hızlıca free geçip kar ve buz erimeden tırmanalım diyerekten yattık.

22.03 Cumartesi:

Sabah 5.30-6.00 gibi kalkıp hızlıca müslilerimizi yiyip bir şeyler içtikten sonra yine savaşa gider gibi kuşanıp yola koyulduk. Rota girişine kadar hala sert kar alanı durmaktaydı ve tam aynı yer yine helvaya bağladık. Alper önden ben de arkadan gidiyorduk. 2. ip boyunun neredeyse başına kadar geldik. Son 3-4 metrede ben baya bir tedirgin oldum ve Alper bir istasyon kurup yanındaki kordaletle beni yanına aldı (iplerin ikisinin de bende olmasının verdiği garip durum). Biz bütün karla boğuşmaları yaşarken, Selim ve Caner arkadan gelip bize yetişti. Alper ikinci ip boyuna lider girecekken Selim yanımıza gelmişti bile. Selim kilit etabı soldan yapmaya karar verdi ve Alper de sağdan (Sol taraf görece sağlam kaya ve emniyet olanağı kıt ve zor hamleler içeriyor; sağ taraf iseemniyet imkanı daha fazla ama daha çürük gibi ama tırmanılması için buz olsa daha iyi olur). İşte bütün komik olaylar böyle başladı. Sol yüzey kıt emniyetli dry iyi çalışan bir yüzey sağ ise çürük çatlaklı ve daha yatık bir giriş. Alper tırmanırken toprağa sapladığı kazmasına küfür ederek geçişin oraya kadar yükselip kaldı. Bu arada Selim ip boyunu bitirmiş istasyon kuruyordu. Selim istasyonu kurduktan sonra Alper ortadaki ipte pursikleyerekten istasyona tırmandı. Sonra Caner istasyona tırmandı ve son olarak ben artçı olarak istasyona tırmandım. Ben istasyona vardığımda Selim tırmanmaya başlamıştı. İyi ki de başlamış çünkü istasyon yeri 3 kişi için bile dar bir aralıktı ve genel olarak dengede durmaya çalışarak Selim’i izledik. Selim rotanın orijinal ip boyunun kilit etabına geldi ve yapamayacağına karar verip aşağı inerek rotanın sol tarafındaki kar alanına çıkaraktan rotayı bitirdi. Caner bu arada “ölmek istemiyorum” gibi laflar ederken, dua ediyor ve Selim’e kızıyordu. Garip bir durumdu. Sonra Caner küfür ede ede Selim’in arkasından tırmandı. Sıra bize geldiğinde nedense Selim’in seçtiği yol değilde orijinal rotaya yöneldim. Kar hala helva gibiydi. Kaya etabının başına bu sefer universal sikkeyi çaktım ve bakınmaya başladım ve hemen yapamayacağımı anladım ama karın boktanlığından ve bir önceki emniyetin 10 metre aşağıda olmasından biraz huzursuz oldum. Bu arada Selimler ile devamlı bağrışarak haberleşiyorduk ve bize ip atmalarını istedik. Selim ipi atınca pursikleyerek aşağı istasyona geri indim. Bundan sonra rotaya neden devam etmediğimizi hala çözebilmiş değilim ama 2 gün üst üste rotadan hezimet yemiştik. Sonradan Alper Işın Duran’dan “O sikke oynuyordu. Kontrol etmediniz mi?” dediği sikke ve ucundaki perlon ve karabina olan “sabit” sikkeden 60m ip inişi yaparak rotanın neredeyse başına indik. Ben istasyona vardığımda istasyon bölgesinde sıkışmış 4 kişi olduğumuzdan ve istasyonu kuranın Selim olduğundan sikkeyi kontrol ettiğini kayıtsız şartsız kabul etmiş gibi olmuştum. O yüzden iniş sırasında ilk Alper inerken orijinal istasyon backuplı hiç hareket etmeyince ben de istasyonu toplayıp indim. İnişten sonra yine mal mal kampa döndük. Kampta Duygu Başoğlu ile buluştuk. Biz 2. İp boyundayken baya bir fotoğrafımızı çekmiş. Sevindik doğrusu. Fotoğrafları inceledikten sonra Selimlerin çıktığı yerin kolay ve yapılabilir olduğunu görünce üzüldük. Aynı zamanda bir gün sonra Alper ve Batur da aynı yerden çıktılar. Yemek fotoğraf, muhabbet olaylarına girdik ve saat 8’de olacak olan Tunç Fındık söyleşisi için dinlendik. Saat 8’de söyleşi ile ihya olduk ve 10’a doğru yatmadan önce kremoleyi patlatarak mutluluklara doyduk. Benim gazım rota ile kaçtığından (fiziksel anlamda da) Duygu saati 5’e kurdu ve yattık.

23.03 Pazar:

Sabah alarma uyanıp, çok rüzgar var diyip geri uyuduk. 6.30-7 gibi kalktık. Kapalı gibi olan havada ağır aksak hazırlandık. Tırmansak mı tırmanmasak mı derken 8 gibi hem kısa olması hem de kamp alanına yakın olduğundan rota olarak Paçoz’u tırmanmayı seçtik. Olmadı ilk ip boyunu yapar arkadasından döner geri geliriz dedik. 10.30 gibi kamp alanına gelen Alper Işın Duran ve Batur Kürüz ile biraz muhabbetin ve Vahşi Keşiş’i anlattıktan sonra 10.40 gibi yürümeye başladık. Biz rotaya ilerlerken önümüzde 2 kişilik bir grup da rotaya doğru giriş kulvarından ilerliyordu. 10.50 gibi diğer ekip rotanın başında istasyon kuruyordu. Rota girişi sol taraftan fazla emniyet imkanı olmayan baca. Diğer ekip orayı denerken biz de istasyonumuzu sağ tarafa kurup (2 takoz, 1 kar plakası), sol taraftaki girişin yanındaki negatif kırıklı girişten girmeye karar verdik. Lider olarak ben gidecektim (11.30). Kırıklı yerlerde orta ve büyük boy friendler çok iyi çalışıyor. 3-4 m yükseldim ve attığım friende yarı oturarak konumu değiştirdim. Baya dry tekniği gerektiren bu kısımda kazmalarınızı oraya buraya sıkıştırmak gerekiyor. Konumumu değiştirdikten sonra girişteki kayanın üzerine oturmuş oldum. Biraz rahatsız bir pozisyonda kazmamı saplayabileceğim buz ya da koyabileceğim bir tutamak aradım. Sol taraf için uygun bir tutamak bulsam da sağ taraf için bulamadım. 3 numara BD Cam’i girişte harcadığım ve ulaşamadığım için de birazcık emniyetsiz hissettim hamleyi yapamadım. Birazcık daha çabaladıktan sonra 12.08’de Alper’den denemesini rica ettim ve son attığım 1 hiç de iyi yerleşmemiş 1 numara BD Cam’e oturarak indim. Alper hazırlanıp rotaya girdi. Akıllık edip aşağıda kullanılan camleri yukarı taşıya taşıya aynı şekilde yükseldi. Benim geldiğim noktaya geldiğinde sağ tarafta biraz yüksekte çok güzel bir tutamak bulup kazmasını koydu ve kilit etabı biraz zorlanarak da olsa güzelce geçti. Hem sevinmiştim, hem de tutamağı bulamadım diye üzülmüştüm. Bu arada yandaki ekip, kramponlu kramponsuz kazmalı, kazmasız her türlü ikişer defa bacadan çıkmaya çalışsalar da başaramadılar ve zar zor buldukları takozu sökerek malzemelerini söküp kampa geri döndüler. Baca içi buz olması şartmış anlaşılan. Bir gün önce YTÜDAK’dan Sefa ve Yunus rotayı buradan yapmaları da hayli iyiydi. Kazmana sağlık Sefa! 2 kişilik ekip inerken 3 kişilik bir ekip rotanın başındaki kulvardan ilerlemeye başladı. Geldiklerinde Alper kilit etabı yeni geçmişti. Gelenler Boulder İstanbul’dan Murat, İsmail ve Züleyha’ydı. Aynı zamanda ekiplerinde Raşit Ata Türe de olmasına karşı hala gelmemişti. Alper’in istasyonu kurmasından sonra Duygu’nun fotoğraf makinasını artçı çantasına koyup onu ikinci olarak yolladım. Duygu baya bir çabaladıktan sonra beceremediğini anladığımızda Duygu’dan çantayı ve ipi alıp 13.50’de artçı olarak rotaya girdim. Alper’in bulduğu tutamakla kilit etabı geçtim. Bana göre bu kilit etap VI/VI+ derece hamleler gerektiriyor. Tabii biz sırf kayayı kullandık ama üst tarafta buz olsa daha kolay kazma saplanıp ilerlenebilirdi. Teleferik zaman kısıtlamamızdan dolayı böyle bir şey yapmak zorunda kaldık. Ben tırmanırken Duygu da rotanın tam altında gelen grupla lak lak etmeye başladı ve ben Alper’in yerinden oynattığı her taşı düşürmeye başlayınca Duygu için biraz tehlikeli oldu. Duygu’nun geri inmeye başlamasıyla (biraz sertçe artık git kız kafana yicen taşı muamelesi yaptım) tırmanmaya baya çürük, döküntülü koca basamakları geçerek Alper’in yanına vardım. Hızlıca İstasyonu (1 universal sikke,2 friend) ve malzemeleri topladık ve dikkatlice rotanın girişini oluşturan koca kulenin yanından kampa doğru indik. 14.40 gibi kamptaydık. Alper ve benden sonra diğer ekip de arkamızdan geldi. Rotaya girmemişlerdi. Hemen malzemeleri toplayıp ayırmaya başladık ve kampı topladık. 15.50’de teleferikteydik (16’da kapanacak demişlerdi). Teleferikle inip Alper’in arabasına kadar çamur içinde yürüdük. Duygu’yu otogara bırakmadan önce zaten otogarın yanında olan İkea’da köftelerimizi yedik ve Duygu Ankara otobüsüne yollayıp, biz de İstanbul yoluna şahane müzikler ve güzel muhabbet ile dönmeye başladık.

Tırmanışsız ve dağda yatmalı geçen koca kıştan sonra Uludağ’da en azından tırmandığımız ve üzerine yeni şeyler öğrendiğimiz bir faaliyet oldu. Şenlik için Serkan Ertem ve Bursa ekibine çok teşekkürler.

Taylan Alp Mühür.

Önemli bilgiler ve çıkarılan sonuçlar:

-Kötü geçen kış sezonu ile Uludağ kar-buz kalitesi çok değişiyor. Rotalara erken girmek aslında önemli.

-Paçoz rotası için sağdan gidilecekse 2-3 numara BD Camlerden birer tane fazla taşımak yararlı olabilir.

-Tırmanışta fotoğraf çeken bir üçüncü kişi çok önemliymiş onu bir kez daha anladım. Teşekkürler Duygu!

-Sikke sayısı abartılmamakla birlikte Vahşi Keşiş’te ve Paçoz’da kullanıldı. Orta boy universal ve knifeblade sikkeler iş görüyor. Genel Uludağ kayısı salplı ve emniyet imkanı kıt.

-Hiç zorlanmadan bir kazanımınız olamaz..

-Dağda bulunan sikkeleri kontrol önemlidir.