22/01/2014 Sırt Rotası/Erciyes – Adil Alperen Şentürk, Utku Fişek

Tarih: 22/01/2014

Ekip: Adil Alperen Şentürk, Utku Fişek

Faaliyet Sorumlusu:

Yer/Bölge: Erciyes

Rota: Sırt Rotası

Kullanılan Ekipmanlar: Bivak, çadır, 2 kazma, kürek, 2 telsiz, ilk yardım çantası, 1 kask, 2 krampon

Hava Durumu:

Süre: —

Tırmanış Raporu:

21 akşamı İstanbul’dan Kayseri’ye yola çıktık. Utku biletleri en önden almış. Sakıncası var mı diye sordu. 22’si sabahı oldukça derbeder bir ruh haliyle Kayseri’ye vardık, servisle şehir merkezine gidip karnımızı doyurduk ve bir kaç eksiğimizi bulduk. Kayseri şivesiyle İngilizce de hiç çekilmiyor. 15 dakikada bir kalkan Develi minübüslerine binip Erciyes’e doğru yola çıktık. 15 dakika sonra Erciyes kayak tesislerinin orada indik. Jandarmaya haber verip, hazırlandık. Gidiş dönüş teleferik bileti aldık, kişi başı 3 tl idi, sanırım kayak sezonu olduğu için raporlarda okuduğumuzdan ucuzdu. Teleferiğin bizi bıraktığı yerden yukarı yürüyerek devam ettik. Toplam yaklaşım bir buçuk saat civarı sürdü. 2. Teleferikte açık olsa yaklaşım diye bir şey kalmıycakmış. Kampa giden yol genelde yumuşak karda olsa yer yer sert kar vardı. Çadırı kurduktan sonra su ısıtıp yemek yedik, ardından saati 3:15e kurup yattık. 3:30 da kalkıp kahvaltı edip su takviyelerimizi tamamlarken ocak tutuştu. Sakince söndürdüm. Söndükten sonra panikleyip, ocağı dışarı attım. Tekrar sakinleştim. Sonra gazın boşa kaçtığını fark edip, tekrar panikledim. Kendimi dışarı atıp ocağı aldım. Son tahlilde sakindim. Hazırlanıp çıktık. Sırta oldukça yakındık zaten, hemen sırta vardık. Sırtta biraz yürüyünce bir baba ve bir kaç bivak yeri gördük. Millet taşı bol bulunca adım başı bivak yeri yapmış. Kamp alanının 15 dakika uzağındaki yere neyin bivağını attılarsa. Krampon takmamak için epey inat ettik. Zor geldi çantadan çıkarıp krampon giymek. Utku düştü bir yerde. Kazma duruşu falan yalan tabii. Vertical Limit’ teki gibi kazmayı yere çakıp durdu. Güneş vurduktan bir iki saat sonra sakat bi yerden geçerken kazmayla da iz açamayınca inadı bırakıp, giydik kramponları. 9:30 gibi Hörgüç Kayanın altında su ısıtıp karar vermeye oturduk, kişi başı bi termos yetmiyormuş. Ocağın vanası sabahki hadiseden dolayı kayıptı, su ısıtamadık. Hörgüç kayanın altından geçen gece yağan kardan dolayı çığ düşebilirmiş gibi geldi. Bir kaya parçasının üzerindeki çivi yazılarına göz attım. Biri İTÜ yazmış. Ben de bir D ekleyip İTÜD yaptım. Gerisini de siz halledin artık. 10:10 gibi dönüşe geçtik. Sırtın sonuna doğru sis seyretti babadan yolumuzu bulurken sis geri gitti. Çadırda biraz beslenip, çadırı toplayıp aşağıya yola çıktık. Teleferiği toplamışlar yürümeye devam ettik. Bildirdiğimiz gibi tam 5:00te jandarmaya vardık, ölmedik dedik. Minibüs beklerken halimizi şehre uygun hale getirdik, minibüsle Kayseri’ye vardık. Rota son derece keyifli. Sırt hattında zorlanmadan yapılan ve manzaranın tadına doyuran bir hiking yürüyüşü oldu bizim için. Bu vesileyle de hiking kelimesini cümle içinde kullanmış olduk. Ama o karı insanın burnuna burnuna sokan rüzgarı çekilmiyor. Herhangi bir tarafa dönerek rüzgardan kurtulmanın yolu yok.

TEŞEKKÜRLER

Erciyes jandarma karakol komutanlığına Püreli ton balığı tarifi için Taylan Alp Mühür’e Müslüm Baba ziyafeti için Metro Turizm şoförlerine,

Desteklerinden ötürü teşekkür ederiz.