26/01/2012 Emler Batı Yüzü Denemesi/Aladağlar – Taylan Alp Mühür, Umut Şenliol

Tarih: 26.01.2012

Ekip: Taylan Alp Mühür, Umut Şenliol

Faaliyet Sorumlusu:

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: -Karasay, Eznevit, Emler Klasik

 Kullanılan Ekipmanlar:

Kulüp:
Taylan: 1 Kask; 1 Otomatik Krampon; Aselsan Cobra Telsiz (Acil durumda
kullanmak üzere); Outdoor Research Pollü Bivak
Umut: 1 Kask; 1 Otomatik Krampon; Yürüyüş Kazması; Edelrid Lhotse
ATC; Edelrid Guitar HMS; Edelrid Vireo Kilitli Karabina; Aselsan Cobra Telsiz;
Outdoor Research Pollü Bivak; Pursik
Ortak: Çekiç; 3x farklı sikke; 1x Yarım İp; Bırakmak için
Perlonlar; North Face Mountain 25; Kürek
(Kulüpten alınan malzemeler aynı durumda durumları iyi olarak teslim
edilmiştir.)
Kişisel:
Taylan: Yürüyüş kazması; Kemer; ATC; HMS; 1 Kilitli Karabina;
Kişisel Perlon; Pursikler
Umut: Kemer (Uğur Kıroğlu’nun); Kişisel perlon (Uğur
Kıroğlu’nun)

Hava Durumu:  

26.01 Perşembe: Hava açık, akşam 8 dolaylarında başlayan hafif ama
korkutucu yağış
27.01 Cuma: Sabah 6.30 civarında başlayan sert yağış, 10.30 gibi
tekrar başlayan yağış
28.01 Cumartesi: Bütün gün yağış

Süre: —

Detay:

29.01 Pazar: Planlanan Faaliyet Programı:

26.01 Perşembe: Taylan’ın Sokullupınar’a varması. Hava durumu tahmini/yorumu ve objektif tehlikeleri konuşma, Emler Batı’ya giriş. Kayacık Tepesi dolaylarında bivak.
27.01 Cuma: Emler Zirve, Oba yerine iniş ve bivak
28.01 Cumartesi: Karasay-Eznevit Klasik denemesi
29.01 Pazar: Sokullupınar’a dönüş ve Salim Abi…

Uygulanan Faaliyet Programı:

26.01 Perşembe: Sokullupınar’a varış(13.00); Bütün gün yatış; Uykuya çekilme(20.00) 27.01 Cuma: Kalk(4.00); Kamptan çıkış(5.00); Kulvara giremeden yağış yüzünden geri dönüş(6.30); Kampa varış(8.00); Havanın açmasıyla çıkış(8.30); Kayacık Tepe’nin bulutlarla tamamen kapanması ve önceki yerden geri dönüş(09.30); Kampa varış(10.10); Yağış ve kampta yatış; Volkan, Furkan, Anıl’ın gelmesi(13.30); Uykuya çekilme(21.00). 28.01 Cumartesi: Kalk(4.00); Yağış karşısında artık gidelim kararı ve kamptan ayrılış(11.00); Vadiden yardırarak Çamardı Minübüsüne biniş

Tırmanış

Rota acaba gerçekten lanetli mi diye bir deneme yapmak üzere kış teknik öncesi Umut ile konuşup, kış teknik eğitimi sonrası rotayı denemeye karar vermiştik. Meteoblue’un kış teknik sırasınca bol bol yağış verdiği ve sonrası yağışın ve soğukluğun azaltması korkutsa da, kış teknik boyunca havanın hep açık olması ve bir damla yağış düşmemesi, “aha Meteoblue saçmaladı.” önermesini gerçek kıldı ve işten izin alarak Çarşamba günü Ulusoy ile (sözde Volkan, Anıl ve Furkan ile beraber gidecektik ama sonra satıldım ve Ulusoy’un ultra geç varan, çingene otobüsüne tek başıma binmek zorunda kaldım.) yola çıktım.

Perşembe:
Ulusoy’un garip tarifesi yüzünden 10.30 gibi Niğde yeni otogar’a vardım. Eski otogara gidip, hemen buzdolabında unuttuğum kahvaltılık yüksek enerjili lor peynirini takviye edip, 11.30 Çamardı minibüsüne bindim. Çokda süper olmayan yolculuğum ile (yanımdaki çocuk kustu :/) ile 1 saat sonra Demirkazık Köyü Köprüsü’nde indim. Asıl amacım yürümek olsada, “Saçmalama Taylan!” içsel sesini dinleyip 200 metre yürüdükten sonra Salim Abi’yi çağırdım. Saat 1 civarı Sokullupınar’a Salim Abi’nin yeni Vitarası ile vardığımda yokluğumda sıkılmış ve insana hasret bir Umut ile karşılaştım. Sokullupınar’da bizden başka bir ekip daha vardı ve Umut onların bugün Emler Batı’dan geldiklerini söyleyince, demekki her şey süper biz de yarın rotaya girip diğer gün yapacağız diye düşündüm. Bütün gün beslenip, benim getirdiğim Aladağlar’da 50 Rota kitabındaki rota açıklamasını okuyup dağa baktık. O kadar fazla sıcak sıvı aldık ki artık bir ara patlayacağımızı düşünmeden edemedim. Saat 7 civarı Volkanlara hava ile ilgili rapor verip, 8’de başlayan yağışı önemsememeye çalışarak, çantaları hazır ettik ve yattık.

Cuma:
Saat 4’de kalkıp arttırdığımız lor peyniri, sıcak çorba, zeytin ekmeklerin hepsini yiyip, sıcak sıvımızı alıp, 5’de yola çıktık. İlk başlarda biraz yavaş olsada eğim arttıkça heyecanlanarak ve hızlanarak ilerledik ve tahmini kulvara 100 metre kala hava daha aydınlanmadan ilk başta hafif, sonrasında tokat atar modda başlayan yağış karşısında kazmalarla oturacak bir yer kazdık ve mat serip oturduk. 5 dakika içinde “Bu böyle olmaz!” diyip epik olmamak için rotaya girememenin hüznü ile geri dönmeye karar verdik. Kampa indiğimizde hava açmış ve ısınmıştı. Yağış durmuştu. 8.30’da bulutların dağılmasıyla zaten açılmamış çantaları yine sırtlanıp çadırdan fırladık. Aklımızda tek düşünce “Yeterince hızlı olursak Kayacık Tepe’de bivaklayabiliriz.” ‘di. Öncekinden biraz daha hızlı olarak sabah ilerlediğimiz yerin biraz aşağısına doğru ilerledik ve biz ilerledikçe Kayacık Tepe bulutlanmaya ve rota görünür olmaktan çıkmaya başladı. Daha fazla ilerlemeyi kesip, hevesimiz kursağımızda bari fotoğraf çekelim abi diyip rotaya sırtımızı dönüp 3-4 fotoğraf çekip geri dönüşe başladık. 10.10 kampa vardık ve 11’e doğru yağış başladı. Benim geldiğim saate yakın “Umut! Taylan!” diye sesler duyduk. Yol tarafına baktığımızda bir karartı bize doğru geliyordu ama yağıştan görüşün düşmesinden hiçbirşey belli olmuyordu. Sonradan gelenin Furkan olduğunu anladık ve botları giyip dışarıda bir karşılama komitesi oluşturduk. Çadır kurulumuna yardım edip, kendi çadırımızda dinlenmeye çekildik. Akşam yemeğini beraber yiyip, eğitim grubundan kalan irmik helvasını nasıl yaparız diye Anıl’ın tanıdığı Beşiktaş’daki lokantadaki aşçıyı arayıp tarif aldık. Anıl’ın telefonundan Meteoblue’yu kontrol ettiğimizde Cuma için açık demesine rağmen dışardaki yağışda bir hata var diye düşündük ve 9 gibi çadırımıza geçip uykuya çekildik.

Cumartesi:
Sanki rotaya girecekmiş gibi saat 4’de kalktık. Hala yağış devam etmekteydi. Kahvaltımızı mutsuz bir şekilde ettik. Saat 8-9 gibi Furkan’da uyanıp bizim çadıra geldi. Görünüşe bakılırsa 2 ekipte hava yüzünden rotaya giremeyecekti. Baya mutsuz bir şekilde neyimiz varsa Furkan’ın yardımıyla toplayıp 11 gibi kamptan ayrıldık ve vadiden köprüye doğru aşağı indikçe azalan bir yağışta fazla batmadan hızlı bir şekilde indik. Köprüye vardığımızda dönüş yolunda dökmediğim sıcak sıvıdan nasiplenen partnerimin yüzünün güldüğünü görmek güzeldi. Belki 1 hafta boyunca dağda olmak biraz yormuştu. Başarılı olmasada (rotaya dahi giremedik), rota altında beklemek, rotayı kesmek, bol bol sıcak sıvının yararları, kampçılık gibi pratiklerimiz arttığını söyleyebilirim. Umarım gelecek kışa rotayı tamamlayan bir İTÜDAK grubu olur.

Taylan Alp Mühür