29/12/2006 Güney Rotası Kış Tırmanışı/Ağrı Dağı – Volkan Çakır, Tayfun Arıkan, Hülya Erşah

Tarih: 29/12/2006

Ekip: Volkan Çakır, Tayfun Arıkan, Hülya Erşah

Yer/Bölge: Ağrı Dağı

Rota: Güney Rotası Kış Tırmanışı

Rapor:

İzin Prosedürü

Geçen Ağustos ayındaki TDF tırmanışındaki bombalı saldırıdan sonra prosedür biraz sıkılaşmış. En az yarım gününüzü alıyor ne yazık ki. Öncelikle faaliyetten en az iki hafta önce faaliyete gideceklerin nüfus cüzdanı fotokopilerini, T.C kimlik no ve ikametgâh adreslerini dilekçe ile beraber Ağrı Valiliği’ ne fakslıyorsunuz. Bir hafta içinde size resmi izin yazısı fakslanıyor. Bu yazıyla ve kimliklerinizle Jandarma Merkez Komutanlığı’ na gidip (Doğubayazıt’ın merkezinde kime sorsanız gösterir) tebliğ tebellüğü yazdırıyorsunuz. Daha sonra bu yazıyla, kimlik fotokopileri ve A4 kâğıda kendi el yazınızla ikametgâhınız, telefonunuz ve kan gurubunuzu yazıp (bunları önceden hazırlarsanız orada zaman kaybetmezsiniz) tüm bu belgeleri şehir dışındaki jandarmaya teslim ediyorsunuz. Bu jandarma Eli Köyü yolunun üzerinde olduğundan geçerken bırakıp dağa doğru yolunuza devam edebilirsiniz. Bu kadar ayrıntıyla yazın yaptığımız tırmanışta karşılaşmamıştık. Başka zaman gidildiğinde farklı olabilir.

Ulaşım

Biz uçağı tercih ettik. En yakın havaalanı Ağrı ‘da ancak oraya uçuş günleri kısıtlı. Onun dışında Kars ve Van’ a da uçmak mümkün. Her üçünde de havaalanından Doğubayazıt’a servis mevcut. Otobüs firması da bol ancak yol 24 saat sürüyor. Ayrıca İran otobüsleri de tercih edilebilir. Çok ucuza mal oluyor. Tabii şehir merkezinden Eli Köyü’ ne kamyon tutmak gerekiyor. Bu da yaklaşık 200 YTL’ ye mal oluyor. Biz, yerel rehberlik de yapan Cuma adlı servisçi ile anlaştık. Sağlam biri sizi yarı yolda bırakmaz. (Cuma Tel: 0544 638 82 11)

Konaklama

Ulaşım ve izin prosedüründen dolayı, bir de faaliyetten sonra duş ve normal bir yatak için konaklamak gerekiyor. Biz şehir merkezindeki Nuh Otel’ de kaldık. Kışın açık olan birkaç otelden biri. Otel çok ama kışın hizmet veren az. Kişi başı 25 YTL’ ye kalabiliyorsunuz. (Nuh Otel Tel: 472 312 69 10)

Malzeme

Öncelikle iyi bir çadır tercih edilmeli; mümkünse 4-5 pollü, kar etekli olsun. Uyku tulumları -30 C konfort değerinde olursa iyi olur, çünkü 4200 m’ de – 45 C’ yi rahat görüyorsunuz. Giyimde kaz tüyü tercih edilebilir ancak 4200 m’ ye kadar pek işinize yaramaz. Onun yerine kışlık termal içlik, mikro polar alt ve üst, 200 veya 300 lük alt ve üst polar, salopet ve mont gibi katmanlı giyim, ısı değişikliklerinde daha çok seçenek veriyor. Botlar kesinlikle tam sert ve mümkünse mesli tercih edilmeli. Eldivenler en büyük sıkıntı; eller ciddi anlamda işlemez hale geliyor, özellikle 4200 m’ den sonra dolgulu kayak eldivenleri yetmeyebilir, iç ve dış katmanlardan oluşan dağcılık eldivenleri tercih edilmeli. Ayrıca güneş gözlüğü yerine google tercih edilirse rüzgârda avantaj sağlıyor. Bir benzin ocağının yanı sıra hafif bir bütan propan ocağı ve kartuşu yedek olarak alınmalı. Kişi başı 1 lt benzin götürmek akıllıca olur ayrıca benzin ocağı dışarıda bırakılmamalı memesi ve borusu donuyor.

Teknik malzeme

Ekipteki herkesin,1 çift hedik, 3k, 2 kilitli karabin, 1 perlon bant, emniyet kolonu, atc veya 8′ li, uzun ve kısa yardımcı ipleri mevcuttu. Ayrıca ünlü yan geçiş için teknik kazma çekiç kafa, 4 buz burgusu, buz burguları için kısaltma perlonları, 2 kar kazığı, 1 tam dry ip, 4 kilitli karabin mevcuttu. 1 tek kişilik bivak, ilk yardım çantası,1 çift telsiz ile tüm rotanın yüklü olduğu GPS cihazımız yanımızdaydı.

Hava Durumu

Salı günü tüm yurdu etkisine alan soğuk ve yağışlı havadan sonra perşembeden itibaren açık ve güneşli bir hava hâkimdi. Yalnız cumartesi günü kuzey batıdan 30-40 km/s hızında rüzgârlı bir gün geçti. Gündüzleri güneşli olmasının sonucunda geceleri ayaz yaparak hava sıcaklıkları 2200 m’ de -25 C, 3200 m’ de -30 C ve 4200 m’ de -45 C ‘lerde seyretti.

Tırmanış

26.12.2006′ da planladığımız Ağrı’ya varışımız tüm yurdu etkisine alan kar fırtınası yüzünden uçağın iptal olmasıyla 27.12. çarşambaya kaldı. Böylece en başta bir gün kaybettik. Çarşamba akşama doğru Doğubayazıt’taydık. Daha önceden kargoyla gönderdiğimiz yakıtları (çünkü yakıtları uçağın bagaj bölümüne bile almıyorlar) teslim alıp otele yerleştik. 28.12. Perşembe günü sabah 08.00′ de Cuma ile buluşup hazırlanıp 09.00′ da yola çıktık. Yazın yaptığımız gibi Eli Köyü’ ne giderken izni jandarmaya bırakıp çıkışı bildirerek devam edeceğimizi düşünürken prosedürün değişmesinden dolayı bizi Doğubayazıt Merkez Jandarma’ ya geri gönderdiler. Klasik olarak görevlinin yerinde olmaması gibi nedenlerle işimiz öğlene kadar uzadı. Eli Köyü’ ne doğru yola çıktığımızda bizi bir sürpriz daha bekliyordu. Bir gün önce yağan kardan dolayı araç Eli’ye kadar ulaşamadı. Yeni yağmış toz karda Eli’ye 3 saatlik mesafede, düzlüğün sonunda saat 13.00′ de yürüyüşe başladık. Eli’yi geçtikten 1 saat sonra havanın kararmasıyla 2200 m’ de ilk kampı attık. Böylece 2 gün kaybetmiş olduk.

29.12. Cuma günü güneşli güzel bir güne kalktığımızda daha rotanın başındaydık ve hedefimiz 3200 m’ ydi. Hediklere rağmen toz kar bizi hayli yavaşlattı.6 saatte 3200’e vardık ve kampı attık. Hedik kullanımı 3200 m’ ye kadar rahatlık sağlıyor ancak ondan sonra eğim kullanıma izin vermiyor. Bu yüzden tercih edilmeyebilir ya da GPS varsa 3200 m’ de güvenli bir yere bırakılarak GPS te yeri işaretlenir. Biz öyle yaptık. Kampı atarken başlayan rüzgâr gece boyu şiddetini arttırarak sürdü.

30.12. Cumartesi sabah kalktığımızda kuzey batıdan (yani dondurucu karayel) 30-40 km/s şiddetinde esen bir rüzgâr, dağı tamamen görünmez hale getirip görüşü yeryer 10 m’ ye kadar düşürüyordu. Hâkim rüzgârın poyraz olduğu bir dağda karayele denk gelen şansımıza söylenerek o günü 3200 m’de geçirdik. Böylece 1 gün daha kaybetmiş olduk.

31.12. Pazar sabahı havanın düzelmesiyle hızlı bir şekilde 4200 m’ye doğru hareket ettik. 3700 m’den sonra Tayfun’un yaşadığı hafif bulantı ve koordinasyon bozukluğu bizi biraz endişelendirdi. Yine de 4200 m’ ye 7 saatte sorunsuz vardık ve kampı attık.

Ne yazık ki endişelerimiz haklı çıktı ve artan bulantı, iştahsızlık ve koordinasyon bozukluğu Tayfun’un yüksek irtifadan kaynaklanan AMS (akut dağ hastalığı)’ye yakalandığını gösteriyordu. Ertesi gün için planladığımız zirve çıkışına kadar bolca sıvı ve yiyecek vererek toparlanmasını ummaktan başka çaremiz yoktu. Ancak iştahsızlık yüzünden yeterince yiyip içemiyordu.

Sabah zirve için kalktığımızda Tayfun kendini daha iyi hissediyordu. Bunun üzerine hazırlanıp çıkışımızı yaptık ancak daha 100 m yükselmiştik ki belirtiler daha şiddetli bir şekilde geri döndü. Özellikle İskender Iğdır’ın öldüğü yan geçişi düşünerek böyle bir koordinasyon bozukluğunda bu riski alamayacağımıza karar verip zirve çıkışını iptal ettik. Tayfun’un aklimitasyonu ve daha sonra zirve çıkışı için 2 güne daha ihtiyacımızın olduğunu hesapladık. Ama ne yazık ki günlerden pazartesiydi ve bizim dönüş biletimiz Salı gününeydi. Bileti erteleme çabalarımız bayram yoğunluğu nedeniyle mümkün olmadı. Gide gele doğuyu sevdiğimizi ve bu coğrafyaya tekrar gelmek için Ağrı tırmanışının bahanemiz olacağını düşünerek Ağrı’ ya veda ederek kampı toplayıp inişe geçtik. 3000 m’ ye vardığımızda Tayfun tabii ki mucizevî şekilde düzeldi. 7 saat gibi hızlı bir tempoyla inişi bitirip, saat 17.00′ de Cuma ve minibüsüyle düzlükte buluştuk.

Ağrı kış çıkışları mutlaka aklimitasyon problemleri ve hava şartlarına göre opsiyonlu planlanmalı. En az 1 hafta ayırmak gerekiyor. (Gerçi bizim gibi sansınız yaver gitmezse 1 hafta da yetmeyebiliyor.) Mutlaka kişi başı günlük 2,5-3 lt sıvı alımı hesaplanmalı ve herkesin o kadar sıvı aldığı denetlenmeli. 5-6 günlük yiyecek hesaplanmalı; aklimitasyon için gün harcarken yiyecek bittiği için geri dönmek çok acı olabilir. Mümkünse 3200 m ve 4200 m’ de aklimitasyon için birer gün ayrılmalı. Bu günlerde 400-500 m kadar yükselip biraz zaman geçirip tekrar kampa inip uyumak aklimitasyon açısından çok yararlı olacaktır.

Bu rotayı yapmak isteyecek olan ekiplere fotoğraflar üzerinde rotanın ayrıntılarını gösterip GPS’te yüklü koordinatları iletebilirim.

Volkan Çakır

0542 242 21 58