04/02/2024 Mangırcı Klasik Denemesi/Aladağlar – Çağatay Gödek

Küçükcebel Kule
Küçükcebel Kule

Tarih:  4-7 Şubat 2024

Ekip: Çağatay Gödek, Volkan Çakır

Yer/Bölge: Aladağlar / Sokullupınar / Karayalak Vadisi

Rota: Güzeller Kuzeydoğu Kulvarı ve Kaldı Y Kulvarı, Mangırcı Klasik

Kulüpten Alınan Ekipmanlar: 3K (Kask, Kazma, Krampon), sikke, açık perlon, bivak.

Kullanılan Ekipmanlar: Kask

Hava Durumu: 1.gün açık. Diğer günler kapalı ve fırtınalı

Kar Durumu: Batak kar

Rapor:

3-4 Şubat

Selamlar, Şubat ayında Volkan ile birlikte tırmanış yapma planımız vardı. Çok önceden tarihimizi kararlaştırıp hava takibine başladık ve havanın müsait olduğunu düşündüğümüz 3 Şubat akşamında Niğde’ye doğru yola çıktık. Sabah Ulvi ile buluşup eve geçtikten sonra kahvaltımızın ardından yola koyulduk. DKSK’dan da iki arkadaş ile birlikte bölük ormanın sonuna araç ile geçip Sıyırma Sapağına doğru 12.00 gibi yürüyüşe başladık. Kocadölekte Yıldız, Akşampınarında DKSK vardı. Bölge oldukça kalabalıktı lakin bizim gideceğimiz tarafta pek bir canlılık belirtisi yoktu. Bir önceki gün 3 kişilik bir ekip Sulağankelere çıkıp çığ ihtimalinden ötürü daha ileri gitmemiş ve geri dönmüş. Oraya kadar ayak izi olduğunu bilerek çok yorulmadan saat 14.30 gibi Sulağankelere güzel bir tempo ulaştık. İzin bittiği yerde ağır ağır iz açarak yürüyüşe devam ederek ve birkaç çığ parkuru geçerek(kar durumu iyi) saat 17.15 gibi Sıyırma geçidinde bulunan çukura ulaştık. Ağır süren çadır kurma işleminin ardından karanlık çökerken kendimizi çadırın içine attık. Sonrası klasik yemek faslı. Sıcak su kaynat, iç derken saat 20.30’da uykuya geçtik.

Sıyırmada kamp
Sıyırmada kamp

5-6 Şubat

Saat 02.00 de uyanıp yavaştan kahvaltımızı yapmaya başladık. Benim pek iştahım olmadığı için sonra bi şeyler yerim diyerek biraz sıcak sıvı alırken Volkanın da kahvaltısını bitirmesinin ardından dışarıyı yoklayalım dedik. Kafamı çadırdan çıkardığımda görüşün 5 metreden daha az olmasından ve hafif hafif yağan kar yağışından dolayı çıkışı gün ışırken yapalım deyip tekrar uykuya geçtik. Sanırım saat 05.30 gibi dışarıdan gelen seslere uyandık. Dışarı çıkıp gelenlere seslendik. Yıldızdan Tarık ve Berke Lahitkaya için Kocadölekten yola çıkıp ilerliyorlardı. Görüşte yine bir değişiklik yoktu ve hafif hafif tipi de başlamıştı. Bu havada zirve yapma ihtimalleri üzerine kısaca sohbet ettik. Ellerinde gps olduğu için devam etmeye karar verdiler. Biz de yine havadan ötürü yatmaya devam ettik. Biz uyandığımızda gün ışımıştı ve yine dışarıdan gidenlerin sesi geliyordu. Havadan ve kar durumundan ötürü çok ilerleyemeden geri dönmüştüler. Çadırda biraz birlikte vakit geçirip sıvı alımı da yaptıktan sonra Tarık ve Berke aşağıya doğru inişe geçti. Biz de yine çadırda kös kös oturmaya devam ettik. Sanırım 12 civarlarında hava biraz açar gibi oldu. Fırsattan istifade çıkıp kar duvarı ördük. (akşam başımıza geleceklerden habersiz bir şekilde) saat 14 gibi de Sulağankaya-Cebel geçidine doğru bulutun içinde en yakın taşları kerteriz alarak 40 dakika boyunca yürüdük. Artık sadece beyazlığın içinde birbirimizden başka görebileceğimiz bir şey olmadığı için izlerimizden geri dönüşe geçtik. Saat 17 gibi çadıra girdik ve yarın hava durumuna göre Güzellere gideriz diye konuştuk.

Biz çadırda her şeyden bi haber akşam yemeğine koyulmuşken hava da iyice kötüye gidiyor ve rüzgar şiddetini artırıyordu. Yemekten sonra saat 19.00 civarlarında çadır uçacakmışçasına yalpalanmaya başladı. Duvarın yıkıldığını anlayınca hızlıca dışarı çıkıp duvarı sağlamlaştırmaya başladık. Rüzgar o kadar şiddetliydi ki tek blok koymak için 10 dakikalık bir zaman gerekiyordu. Çileli geçen örme işlemi biter bitmez kendimizi çadıra atıp botları çıkardığımız an yine duvar üstümüze yıkıldı. Aynı şeyi yine tekrarlayıp çadıra girdiğimizde saat 23.30 olmuştu. Volkan ile birbirimize bakıp ‘’biraz fazla rüzgarlı sanırım’’ minvalinde bakışmalarımızın ardından belki biraz uyuruz diyerek tulumlara girdik. Volkan o an ne düşünüyordu bilmiyorum ama benim düşüncem ‘’duvar bir saat kadar dayanır sonra yine çıkar örme işlemi yaparız bi şekilde sabah olur’’ temennileriyle bekliyordum. Neyse ki duvar bir saat içinde yıkılmadı. Saat 03.15 sularında uyandığımızda benim yattığım kısımda çadır üzerimize doğru yapışmıştı. Çadırı içeriden tekmeleye tekmeleye karı dağıtıp dışarı çıkıp çadırın etrafını tekrar temizleyip bir şekilde sabahı ettik. Günün aydınlanması ile birlikte çadırımızı toplayıp hızlıca aşağı indik. Ulvi bizi Sarımemedin yakınlarında bir yerde araba ile aldı. Ben Sarımemedlerde inip Mangırcı denemeye karar verdim. Volkan da İstanbul’a dönüşe geçti. Öğlen vakti Sarımemetlerde bolca vakit olduğu için kurulanma, bol bol sıvı alımı yaptıktan sonra Sadettin amcayla sohbet ederek akşam ettim. Duş bölümünün olduğu kısma mat, tulumu atıp saat 19.30 gibi uykuya çekildim.

Sulağankelere Yükseliş
Sulağankelere Yükseliş
Sarımemetlerden Mangırcı ve Ortaburun Görünüm
Sarımemetlerden Mangırcı ve Ortaburun Görünüm

7 Şubat

Gece saat 3.30’da uyanıp toparlandıktan sonra saat 04.00’da Mangırcıya doğru yola koyuldum. Ay ışığının azlığı ve orman içinden yürümenin vermiş olduğu ürpertiden kaynaklı kendi kendime sesli sesli konuşarak ilerlemeye devam ediyordum. Saat 05.30 gibi Mangırcı-Ortaburun sapağına ulaştım. Patikadan ilerlemeye devam ederken bir kısımda ayaklarımın altında kar yerine sadece çarşak olduğunu görünce kafa lambasını kapatıp bölgeyi incelemeye başladım. Bulunduğum kısım dahil 3-4 ayrı yerde bölüm bölüm minik çığlar olmuş, ilk katman direkt aşağı akmıştı. Görece güvenli bir kaya bloğunun oraya çıkıp günün ışımasını bekledim. Gün ışıdıktan sonra bölgenin güvenli noktalarından ilerleyerek Ortaburun Kuzeydoğu yüzünü gören bölüme yaklaştığımda artık çok zorlamanın manası olmadığını düşünerek geri dönmeye karar verdim. Sonra hızlıca aşağı inip Sarımemedlerde kalan eşyaları da alarak köye indim. Oradan Ulvilere, sonra ilçeye geçip bi şeyler alıp Ordos’a geçtim. Emre ve Muhammed’de Emler deneyip dağ evine gelmişti. Sohbet, muhabbetin ardından sonra yatıp uyuduk ve ardından gelen Kış Teknik ekibine katılarak eğitime dahil olduk.

Çağatay

Değerlendirme ve Notlar:

• Hava durumunda ufak bir yağış, rüzgar ihtimali görürseniz gitmeyi iki kere düşünün. Biz giderken ikinci gün için rüzgar ihtimali veriyordu ve bir şey olmaz dedik. Direkt fırtınanın içinde kaldık. 3000 üstleri çok daha tehlikeli oluyor. Sıyırma geçidinde bulut ve tipinin içinde kaldık. Sulağankelerin alt kısmında ise bahar yaşanıyor gibiydi.
• Üst kısımda değindiğim gibi 2000 metre skalası da aşırı sıcaktı. Mangırcının alt kısımlarında ki bölgenin akması havanın aşırı sıcak olması ve havanın stabil kalmaması ile ilgili.
• İklimin bu kadar bozulması ve hava durumunun değişkenliğinden ötürü çığ durumunun hiçbir şekilde atlanmaması gerekir. Mangırcı da yağan ilk tabakanın zeminden akacağını hiç düşünmezdim, ta ki kendim görene dek. O yüzden bol bol okuma yapma ve çığ ile ilgili bilgileri taze tutmak gerekli.

Diğer fotoğraflar ve videolar için: https://drive.google.com/drive/folders/1R0ntA44cXHAAf6yD3sOcXJ2umbMIJZox?usp=sharing

Küçükcebel Kule
Küçükcebel Kule