Tarih: 05/11/2022 – 06/11/2022
Ekip: Emre Kurman, Muhammed Yılmaz
Faaliyet Sorumlusu: Muhammed Yılmaz
Yer/Bölge: Aladağlar
Rota: Güzeller Klasik
Kullanılan Ekipmanlar: Kask, telsiz, bivak, ip inişi seti
Süre: Sarımemetler’den gidiş geliş 17,5 saat
Hava Durumu: Sürekli açık ve rüzgarlı
Rapor:
Selamlar. Başta 6, sonda 8 kişi olacağımız, farklı faaliyetleri aynı konaklama alanından sürdürdüğümüz faaliyet haftamızdan bir zirve gününü bu raporda paylaşıyor olacağım. 5 Kasım sabahı Berkay’ı aldıktan sonra 05.20’de Niğde’ye doğru yola çıktık. 12.30’da Niğde’de yemek yedikten sonra kamp alanımız Sarımemetler’e 15.30’da vardık. Bilgenaz, Arda, Çağatay bizden önce gidip kampı kurmuşlardı. Biz vardığımızda Bilgenaz ve Çağatay, Güzeller ve Lahitkaya için önceki akşamdan bivaklamak üzere kamptan ayrılmışlardı. Biz de kendi çadırımızı kurup yerleştik, takıldık, karnımızı doyurduk ve 21.00 yat, 04.30 kalk saati verdik.
6 Kasım sabahı Emre ile 04.30’da uyanıp hazırlandık ve 05.20’de yola çıktık. Emli Vadisi’ne girdikten sonra saat 07.00 gibi 15 dakikalık bir kahvaltı molası verdik. Kısa süre içinde hemen vadideki ormana varılıyor. Yolun başlangıcı hep araba yolu, ormanın içindeki patika da çok net, kaybetme ihtimali çok düşük. Zaten sürekli ağaçların içinde kalmadığın için vadiyi ve zirveleri rahatlıkla görebiliyorsun.
Ormanda, haritada olmayan yeni bir su kaynağı mevcut, orada bulunduğumuz vakitte baya su akıyordu. Sarımemetler’den Sıyırma’ya doğru giderken solda kalıyor. Haritadaki yaklaşık konumunu kırmızı ile işaretledim.
Ortalama 2,5 saatlik bir yürüyüşten sonra orman bitti, belirgin ve yükselen patikayı takibe devam ettik. Patikayı kaybetmek, bulmaktan daha zor olan yerlerde bile muhteşem becerileriyle Emre bizi bir şekilde patikadan çıkarabilmeyi başarıyordu, üstelik babalar da olmasına rağmen. Kocadölek’teki taş binayı geçtikten sonra artık vadinin sonunda karşında Küçükcebel zirveleri açıkça belli oluyor. Saat 12’de Çağatay ve Bilgenaz’ın önceki gece Sıyırma Geçidi’nin oralarda bivakladığı bölgeye vardık, onların eşyalarının yanına biz de üzerimizdeki fazlalıkları bıraktık ve oyalanmadan Güzeller Batı Buzul Çanağı’na doğru devam ettik. 12.45’te çanakta bir gölge bulup 15 dk dinlendik, bir şeyler atıştırdık ve tıkaca doğru çarşaktan yükselmeye başladık. Patika doğuda duvar dibinde görünüyor olmasına rağmen bir Emre- Muhammed ritüeli olarak hipotenüsün içinden geçtik. Bizden 2 saat önce aynı rotaya giren Berkay ve Arda’yı yukarıda görünce tıkacı bulmamız ultra kolay oldu. Saat 13.40’ta tıkaca vardık, bizimkilere yetişmiştik. Tıkaçta ve tıkacın üzerinde sırta kadar eğim biraz dik ve çarşak olduğu için taş düşme/düşürme riski baya artıyor. Bizim önümüzde her adımda dağı aşağı akıtan Arda olduğu için her etabı beklemek zorunda kaldık. Bu sırada Güzeller’in zirvesinden dönen Bilgenaz ve Çağatay’la tıkacın oralarda karşılaştık. Bir süre de onların inerken düşürdüğü taşlardan korunmak için beklemek durumunda kaldık. Tıkaçta tırmanılması gereken 2 tane ortalama 2-3 metrelik set var. Yukarıdaki setin üzerinde duvarda iki tane sabit sikke var.
Biz oradayken sikkelerde 2 pursik vardı, Çağatay pursikleri iniş istasyonu olarak kullanıp 2 tane 30 metrelik ipi birleştirerek setup hazırladı. Onlar indikten sonra biz de inebilelim diye ipi toplamadılar ve kendi rotalarına devam ettiler. Biz sırta doğru yükselirken zeminde zaman zaman sert buz vardı, çarşakla ikisi birleşince duvarlara tutunarak çıkmak durumunda kaldık. Sırta çıktıktan sonra, bulunduğumuz noktadaki perspektiften sanıyorum, yukarıdaki 3 tepeden hangisinin zirve olduğunu anlamamız için biraz yükselmemiz gerekti. Siz de aynı durumda kalırsanız sağdakine doğru gidin. Tıkaçtan sonra yola Berkay ve Arda ile beraber devam ettik ve Saat 15.05’te zirveye vardık. Manzara karşısında büyülenip, atıştırıp, goygoyumuzu yaptıktan sonra 15.30’da aynı rotada inişe geçtik. 16.30’da Çağatayların bıraktığı ipe yani tıkaca vardık. İp çok elzem mi diye sorarsanız tıkacın orası çok sıkıntılı değil ama görece dar olduğundan uzun boylular için sıkıntı oluşturabiliyor. Bizim grupta ipten inmeyenler de oldu yani hayati değil ama sırtımızda çantalarla ip tabii ki daha güvenliydi. O noktada kayalar ve zemin ciddi unstabil olduğundan inenin ipten çıkmasını ve güvenli bölgeye geçmesini bekleyelim derken hepimizin inmesi ve ipi vs. toplayıp dönüşe geçmemiz 17.50’yi buldu. Güneşin de dağların ardına düşüşüyle tam karanlık çökmeye başladığında patikaya girdik. Saat 19.00’da Çağatay ve Bilgenaz’ın önceki gece Sıyırma’da bivakladığı noktaya vardık. Normal planda Emre ile oralarda o gece bivaklayıp ertesi sabah Cebelbaşı ve Küçükcebel zirvelerine gitmek vardı ama bana Berkaylarla kampa dönmek daha cazip geldi, Çağatay’ın ertesi sabahki planıyla Emre ile planladığımız rota benzerlik gösterince Çağatay ve Emre birleştiler, aynı noktada bivakladılar. Biz de zirveye giderken orada bıraktığımız eşyaların paylaşımlarını yapıp, iki yudum sıcak bir şeyler içip Berkay, Bilgenaz, Arda ve ben 19.20’de Sarımemetler’e doğru yola çıktık. O yorgunlukla dönüşte 5-6 kez kısa molalar verdik. Saat 22.45’te kampa ulaştık. Alelacele bir yemek yiyip ben de saat 00.00’da uyudum.
Değerlendirme:
- 3 ayrı grup olarak aynı rotaya girmemiz tıkaç bölgesinde bizi ciddi yavaşlattı. Düşen
taşlardan korunmak için totalde minimum 2 saat vakit kaybettik. Bu gözetilebilir. - Çağatay ve Bilgenaz’ın aynı zirve için önceki geceden gidip bivaklaması çok daha verimliydi, nitekim biz zirveye giderken onlar dönüyordu ve bir zirve daha yaptılar. Feyz alınabilir.
- Mental zorluk düzeyi yüksek olan bir rota olmadığından beginner dağcılar için bulunmaz hint kumaşı bir rota. Tecrübe kazanma açısından avantajlı. En azından ellerini kullanmak zorunda olduğun bir çok nokta var, dümdüz yürümüyorsun.