13/06/2018 Lahitkaya Klasik Denemesi/Aladağlar – Fulya Duman, Sevil Berrak Irmak, Ahmet Kutlu Şentürk

Tarih:13/06/2018

Ekip: Fulya Duman, Sevil Berrak Irmak, Ahmet Kutlu Şentürk

Faaliyet Sorumlusu: Fulya Duman

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: Lahitkaya Klasik Denemesi

Kullanılan Ekipmanlar:  1 çift kişilik bivak, 1 telsiz, 1 ilkyardım seti, 1 harita, 1 pusula

Hava Durumu: Genelde parçalı bulutlu, öğleden sonra kısa süreli yoğun yağışlı

Rapor:

11’inin gecesi Semih’le İstanbul’dan otobüsle Aladağlar’daki temel eğitimin sonuna yetişmek üzere yola çıktık. Kar durumu konusunda şüphelerimiz olduğundan rotayı kesinleştirememiştik, bu yüzden faaliyet bildirimini yola çıkmadan önce atacaktım. Semih’in otobüste “şu anda teknik kurulun tamamının zaten dağda olduğunu, rapor atılsa da okuyabilecek kimsenin olmadığını ve faaliyet planını dağda çözebileceğimizi” söylemesi üzerine faaliyet bildirimini atmadım. 12’sinde öğleye doğru Aladağlar’a vardık. Öğleden sonra yağış görünmesi üzerine saat 17.00 civarında çıkmayı planlamıştık. Sonrasında İsmail, faaliyet bildiriminin olmamasından ve malzeme karışıklıklarından dolayı faaliyete çıkmamıza izin verilmediğini bildirdi. Gereğinden uzun süren tartışmalar ve sıkıntılı bekleşmelerden sonra Semih’le aramda geçen konuşmadan ötürü, istisnai şekilde, hemen kağıt üzerinde bir faaliyet bildirimi hazırlayarak teknik kurula sunabileceğimiz söylendi fakat çoktan akşam olmuştu. Tanımamızı 13’ü sabahı erkenden çıkmalı günübirlik faaliyet olarak düzenledik ve bildirimi teslim ettik. Çantalarımızı kişi başı birer tulum ve kişisel eşyalarımız olmak üzere hazırladık. Aynı gün içinde dönmeyi planladığımızdan çadırı bırakma kararı aldık.
Sabah 03.05’te Sarımemetler’den toplamda 5.5 lt su ile yola çıktık, kısa süre sonra yol üstünde 10 dklık atıştırma molası verdik. Karanlıkta patikayı yer yer kaybedip bulmamızdan mütevellit ufaktan yusuflayarak yaklaşık 1 saat 15 dakika sonra Kocadölek’e vardık. Sağdan yan yan geçip etekten yürüyerek kendimizi güzelce yorduk ve Kocadölek’i çevreleyerek çıktık. Bundan sonra nasıl gideceğimizi pek kestiremediğimizden kerteriz üzerine kerteriz aldık. Semih, Sulağankeler’den Kocadölek’e zaman zaman su çekildiğinden su hortumu görürsek fikir edinebileceğimizi ama hortumun engebeli yerlerden geçebileceğini söylemişti. Aynı zamanda çok da sollu gitmememiz için bizi uyardığından hortumdan uzaklaşmamaya çalışarak bir soldaki vadiden girdik. Nerede olduğumuzdan emin olamadığımızdan çevreyi görebilmek adına çıkabildiğimiz sırtlardan yürüme gafletinde bulunduk (dönüşte patikayı gördüğümüzde “ulan…” diyecektik). Saat 07.00ye yaklaşırken artık Sulağankeler’de olmamız gerektiğini düşünüyorduk fakat ne kamp alanı ne de su kaynağına rastlamıştık. Burada Kerteriz Berrak devreye girdi ve yapılan çılgın kerteriz müzakereleri sonucunda Sıyırma Vadisi’nde olduğumuz anlaşıldı. Biraz daha sabretsek herhalde soldaki vadiden Sulağankeler’i bulacaktık. Kutlu ve ben ıslanan ayaklarımızı vadideki amansız rüzgara karşı çaresizce ısıtmaya çalışırken Berrak moral sucuğunu pişirmeye koyuldu. Berrak’ın tavayı alabora etmesi üzerine kaya tuzuyla sonradan marine edilmiş sucuklarımızı kaya yarığından toplayarak karnımızı doyurduk. Toparlanırken bizden bir gün önce yola çıkıp Sulağankeler’de kamp atmış olan Oğulcan-Barış ikilisi de geldi ve 08.10 gibi birlikte yola devam ettik. 09.00
civarı ilk Lahitkaya ayrımına gelmiştik ve ikinci ayrıma giden yolun karla kaplı olduğunu gördük. Sağa doğru girip küçük bir kaya bloğunu tırmandık. Arkada olduğunu tahmin ettiğimiz patika için o çantalarla nereden baksan 30 dk kayada travers gerektiğinden ve geçsek dahi patikanın da karla kaplanmamış olduğunu bilemeyeceğimizden dönüş kararı aldık. Oğulcan ve Barış çadırlarını toplamak üzere erken ayrıldılar, biz ise çaylar eşliğinde biraz daha “şu tepe budur, bu vadi şudur” oynadıktan sonra 09.45te geri dönüşe geçtik. Öğleden sonraki yağışa yakalanmayacak şekilde, haritadan zirve eşleştirmesi yapa yapa 13.35te Sarımemetler’e döndük. Zaten 14.00’te de yağış başladı.
Notlar:
– Emin olunmasa da faaliyet bildirimi son güne bırakılmamalı ve mutlaka atılmalı, plan değişse dahi sonradan revize ediliyor.
– Dönüşte patika daha net görülüyor. Giderken Kocadölek’in soluna doğru kalan patikayı takip ederseniz bizim gibi peşpeşe sırt inip çıkma kerizliğini yapmazsınız.
– Çadır kurmayacağımızdan yanlışlıkla Sıyırma’ya girmemiz iyi oldu, yolumuz kısaldı. Zirveye çıkarmayacağımız malzemelerimize de, öğleden sonraki yağmura kalma ihtimalimize karşı, yağmurluk geçirip vadide sağdaki küçük oyuğa bıraktık.
– Sıyırma Geçidi’ne girerkenki çarşak biraz uzun, öncesinde yorulmamak lazım.
– Sıyırma Geçidi başında yaklaşık 2m uzunluğunda sert karlı bir bölge vardı, burun vurarak geçtik.
– Yol boyunca hiç su kaynağına denk gelmedik ama suyumuzu ona göre ayarlamıştık.
– Yol vadilerden ilerlediğinden gölgeli ve serin, dönüş yolunun sonuna dek içliklerle ilerledik.
– Tecrübemiz olmasa da bu mis gibi havada üşüyüp donmadan, kazma/kramponla pek güzel faaliyet yapılacağını düşünüyoruz.