18/10/2002 Büyük Demirkazık Klasik/Aladağlar – Yiğit Kaya, Ozan Onur, Engin Kaban, Dan Feuererbach

Tarih: 18/10/2002

Ekip: Yiğit Kaya, Ozan Onur, Engin Kaban, Dan Feuererbach

Yer/Bölge: Aladağlar 

Rota: B.Demirkazık Klasik

Rapor:

herkese slmlar!! 
Gecikmeli olarak sizlere Büyük Demırkazık faaliyetimizi sunuyorum. Kadromuz ozan engin ve benden oluşuyordu (ya da biz öyle sanıyorduk). İstanbul’dan 18.10.2002 saat 22:00da yola çıktık. Yanımıza kask hariç hiçbir teknik malzeme almamıştık bu yüzden de çantalar hiç olmadığı kadar hafifti:))) Niğde’ye saat 9:15te varıp karnımızı doyurmaya karar verdik. Her zamanki gibi çorbamızı içip yola koyulabilirdik ama biz naaptık mohtesem kebapçıdan 1 metrelik süper adana durum yedik. Hafif doyduktan sonra 11 arabası için dolmuşa gidiyorduk derken karsıdan çantalı barız dağcıya benzeyen sakallı bi tıp gördük. Bi slm verelim dedik. Adam Amerikalı çıktı hiç beklemediğimiz bir şekilde adı Den mis Türkiye’ye gezmeye gelen aynı zamanda dağcılıkla ilgilenen bir elemanmış. Hemen kaynaştık bizimle gelmeye karar verdi ok dedik ve dolmuşa bindik… 13:20de dağ evinde bulunup yarım saat sonra da yola koyulduk. İlk molamızı arpalık sulak yanında 15:40da verdik. Fazla oylanmadan devam ettik ve 17:50de Cimbardakı Tekepınarı’ ndan 30dk uzaktaki kocaman kayaların oradaydık. Burası bizim planlı bivak atacağımız yerdi. Hava kararmak üzere olduğu için acele yemeğe giriştik. Ozan’la benim basımız büyük ihtimalle güneş çarpmasında felaket ağrıyordu. Fazla bir şey yemeden yattık. Ertesi gün için kararsızdık. Neyse ki aldığımız ilaçlar saolsun sabaha iyiydik ve planladığımız gibi 4:00da kalktık ve kahvaltıdan sonra 5:40da gecikmeli olarak yola çıktık. Den’ in performansı bi hayli iyiydi aynı zamanda tecrübeli olduğu da kolayca anlaşılıyordu. O önden gitti biz de onu takıp ettik. Saat 6:50de kuzey kulvarının oradaki kurumuş gölün yanındaydık. Burada karsımıza 2 rota seçeneği çıktı. 1.golun ortasından başlayan karlı olan rotaydı.2.ıse gölün sağında kalan ve Demirkazık’a daha yakın olan bir rotaydı. Tabı 2.sını seçtik. Tam olarak 7:23te rotanın başlangıcı olan çarşağın dibindeydik. Buradan sırta giden yol kayaların arasından kolayca geçilebiliyordu. İlk molamızı bu kayalık etabının bittiği bir çadır yerinin olduğu yerde verdik. Ve büyük bir hata olarak yanımıza hiç su almadığımızı fark ettik sadece tang almıştık. Tüm faaliyet boyunca susuzluktan geberdik. Allahtan Den’ in suyundan az az aldık. Neyse yolumuza devam edip esas kallavi kısma geçtik. Sırt aslında çok zor sayılmazdı sırtı takıp edip sık sık koyulan babaları izlemek yeterli ama yer yer tutamakların tatmin etmeyip boşluk hissinin artması biraz tedirgin ediyor. Nitekim bu sebeplerden dolayı engin devam etmeme kararı aldı. Yola 3 kişi devam ettik ve 10:10da Büyük Demirkazık zirvesine adımızı yazdık, manzara muhteşemdi. Fazla oyalanmadan dönüşe geçtik ve saat 13:00da tekrar kamp yerindeydik. Zevkli bir tırmanışı daha kazasız belasız yapmanın mutluluğu vardı üzerimizde. Kayalardan oluşan mağaramızda kana kana su içtik (zaten cımbarda tek su bizim mağarayla Tekepınarı’ndaydı) hemen hazırlanıp 13:40 gibi sevgili dostumuz Dene veda ettik. Kendisi 1 gün daha kalacaktı. Hızlı olmamız gerekiyordu çünkü 4:30 Niğde arabasına yetişmeliydik. Bütün gün sansımıza güzel olan hava yavaşça kararmış ve tam koy çıkışında tepemize yağmur olarak inmişti. Hızımızı kesmeyip koşar adım arabaya yetiştik ve doğru Niğde’ye. Tabi dolayısıyla kebapçıya:))) ve İstanbul otobüsüne binmemizle faaliyeti noktalamıştık…