26/10/2002 Kaldı Klasik, Alaca Klasik/Aladağlar – Can Ceylan, Alper Işın Duran, İrem Duru

Tarih: 28/10/2002

Ekip: Can Ceylan, Alper Işın Duran, İrem Duru

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: Kaldı Klasik, Alaca Klasik

Rapor:

25 ekim cuma günü akşamı haremde büdaklılar tarafından kiralanmış inan turizm otobüsünü beklemekle geçti.. tanımayanlara söyleyeyim adamlar gerçekten çok yavaş ve geniş hareket ediyorlar.. saat yaklaşık 24:00 olduğunda yola çıkabildik haremden.. ertesi gün daha önceden konuştuğumuz hikmet baskir ile dağevi sapağında buluştuk, yanlarında boğaziçinden 1980li yıllarda dağcılık yapmış iki insan vardı (karafil soylu – …) hep beraber traktörle emliye gittik. y.aksam pınarına doğru yolaçıktık yaklaşık 45 dkda vardık kamp yerine geldik. çadırlarımızı kurduk sağlam bi yemek yedikten sonra saat 19:00 gibi yatıp uyuduk. gece saat 00:30 gibi uyanıp bi şeyler yiyip 02:00 gibi yürüyüşe başladık. hava muhteşemdi ve yarım ay vardı.. hiç fener kullanmadan avcıbelinin üstüne yaklaşık iki saatte çıktık, ama kar olması bizim biraz moralimizi bozmuştu çünkü yanımızda ne kazma ne de krampon vardı. a.belinde yaklaşık 10 dk bekleyebildik çünkü hava gerçekten serindi. sola doğru sırtın biraz altından devam ettik yaklaşık 1 saat sonra cansının bahsettiği gonca tepe karşımıza çıktı onu şöyle bi selamlıyıp yanından geçtik ve hafif belli patikadan baca diye tabir edilen kulvarın altına doğru yükseldik.. kulvarın altında oturup biraz dinlendik, o sırada medetsize doğru giden bulutlara bakıp uğur için dua ettik :)(yaklaşık 40 dk) güneşin doğmasını bekledik ama sürekli bölgede kaldık ve son çare kulvarı tırmanmaya başladık. 10 dk sonra kulvarın üstüne çıktık. manzara gerçekten harikaydı, kaldının batı yüzüne hüzünlü bi şekilde baka baka yaklaştık.. altına geldiğimizde düşündüğümüz kulvarın karla dolu olduğunu gördük, bi de kuzey buz kulvarına kısa bi baktıktan sonra kazmasız ve kramponsuz çıkmama kararı aldık.. inişe geçtik ve kampa yaklaşık 12:00de geldik. bütün gün diğer tırmanış yapan insanlardan haberler aldık, alacaya iki ekip çıkabilmişti hikmet baskir ve hacettepelilerdi.. ayrıca diğer kaldı ekibi yaklaşık 22:00 gibi kampa döndü baya bi uğraşıdan sonra zirveye çıkmışlar (hayırli olsun 😉 ) sölediklerine göre o kulvarda çıkarken ip açmışlar ama inerken açmamışlar ?? bu işe bi anlam veremedik.. döndüğümüz gün saat 18:00 gibi yemek yemeyi unutarak mışıl mışıl uyumaya başladık, ta ki ertesi gün saat 07:30a kadar.. kalktığımızda gözlerimizin uykudan şişmiş olduğunu gördük.. 3 saat süren yoğun bi kahvaltıdan sonra çadırdan dışarı çıktık ve diğer gelicek ekibe bakınmaya başladık. dürbünle eznevite doğru bakarken adamlar çıkageldiler, baya sevindik kaybolmadıklarına, kaynaşıp sevgi bağı oluşturduktan sonra onlarda yanımızda yerleşik hayata geçtiler. tam bu sıralarda yukarıdan koşarak gelen birini gördük ve yanımıza geldiğinde alper olduğunu görünce iyice sevindik. onu da (söledigi gibi) gaza getirip alaca için ikna ettik. bi koşu iremi de alıp geldiler.. yemek faslından sonra 3Eye yandaki kayadan kendi sikkeleri üstünden iniş yaptırdık. bu arada sertaç ve alper çelebi de iki adet ocağımızı tamir ettiler. yattık ve saat 01:00 gibi uyandık, yemek yedikten sonra 02:10 gibi yola çıktık. a.belinin üstüne yine 2 saatte çıktık. ekibin temposu gerçekten çok çok iyiydi.. avcibelinden sonra diğer ekiple ayrıldık ve biz biraz yükselip biraz yan geçerek doğu sırtının başlangıcına geldik. setler ve kaya üstü çarşaktan oluşan bi etap sonunda sırtın üstüne vardık. manzara gerçekten güzeldi 🙂 amacımız güzel bi sırt geçişi ile zirveye varmaktı ama sırtta karşımıza çıkan kuleler yolumuzu biraz değiştirdi. ilk kulenin altından geçmeye karar verdik alper geçti bende ne var geçerim dedim ama biraz yusuflatıcı olduğunu kilitlendiğimde fark ettim 🙂 arkamdaki arkadaşların moral takviyesi 🙂 ile geçtim ve alperin sesi ile irkildim “abi öbür taraf bağlanıyomuş” geri kalanlar kulenin üstüne yakın bi yerden daha rahatça geçtiler. sırtta ilerlemeye devam ettik ve ikinci kuleyi gördük. onunda bağlanmadığını sanarak altından geçmeye karar verdik. biraz irtifa kaybederek yan yan inmeye başladık iki vadiyi bu şekilde geçtik ve alacanın güneydoğu yüzüne geldik. burası demirkazığın külahıyla hemen hemen aynı yapı ve diklikte. güzel bi yüzey tırmanış sonrasında güney çarşağına çıktık ve zirveye yaklaştık, o sırada zirvede bizimkilerin olduğunu gördük. sevinç ve sevgi gösterileri yaptık. zirveden geldiğimiz sırta doğru baktığımızda ikinci kulenin de bağlandığını gördük, boşu boşuna 1.5 saat kaybetmiştik. (ama ikinci kulenin çıkışında yaklaşık 3-4 metrelik bir bacamsı yer var)daha sonra inişe geçtik ve yaklaşık 1:15 dk sonra a.beline geldik. buradan sırayla aşağı indik ve saat 12:00de kampa vardık. toparlanıp kestirme yoldan yaklaşık 20 dkda emliye indik. orada önceden inen alper çelebinin traktörü kullanırken görünce şok olduk eh fena değildi ama.. kulübe bi tane alsak şoförümüz var yani.. niğdede kebab yedikten sonra faaliyetin bittiğini anladık.. böylece bir itüdak faaliyeti de bitmiş oldu biraz uzun olduğu için özür dilerim ama faaliyet 4 günlüktü