Tarih: 2015-08-01
Ekip: Ceren Dutar, Ömer Faruk Dutar, Doruk Dağcılık,Oryantiring ve Rafting Kulübü (13)
Yer/Bölge: Bolkar Dağları, Çamlıyayla / Mersin
Rota:Medetsiz Tepesi
Kullanılan Ekipmanlar: Kask
Hava Durumu: —
Süre: —
Detay:
Kamp : Kara Göl
31.07.15 – İzmir
Babamla beraber saat 21.30’da evden çıktık ve bölge metro köprüsünün altındaki geçitte Konak’tan kalkacak olan grup servisini beklemeye başladık. Saat 22 sularında servis geldi ve böylelikle hikayemiz başladı. Daha önce tanışmadığım insanlar olduğu için bir müddet tanışma evresi yaşadık ve ardından arabada güzel, deliksiz(!) bir uyku çektik. 01.08.15 – Konya – Niğde – Mersin Babam Konya / Ereğli’li olduğu için grubu sabah kahvaltısı yapmak adına Ereğli’ye yönlendirdi böylelikle ev yapımı sıkma* yiyebilecekti. Dün geceden Ereğli’de oturan dayıma ve yengeme sabah saatlerinde Ereğli’ye varacağımızı ve grup için bir sıkma partisi yapıp yapamayacaklarını sordu ve ikinci defa olumlu yanıt aldı. [ daha önce de başka bir grup için aynı partiyi vermişti.] Sabah saat 8 gibi Ereğli’ye vardık ve Yunus Emre Parkı’nda oturup sıkmaları beklemeye başladık. Dayım sıkmaları saat 9 civarı getirebildi, o kadar insana kişi başı 3 taneden sıkma yapmak her yiğidin harcı değildi nasıl olsa. ( böyle bir iyiliği karşılıksız yaptıkları için onlara bir kere daha saygı duydum.) Kahvaltı faslından sonra saat 10 gibi İvriz’e turistik bir gezi yapmak istediler. [ Tavsiye ederim harika bir yer, suyu da çok güzeldir.] Fakat ben daha önce orayı gezdiğimden dolayı gitmek istemedim ve dayımın evine gittim. Orda kuzenlerle dedikodu, şamata, dans, renk derken saat 11’e geliyordu ve buluşma saatimiz gelmişti. Onlarla vedalaştıktan sonra dayım beni belediye binasının oraya götürdü ve saat 11’de grupla buluşup Ereğli’den çıktık. Öğlen 12.30 civarında tekrar turistik gezi amacıyla Niğde/Ulukışla ilçesinin Darboğaz beldesine geldik. Burada organik meyve sebze alındı, öğlen yemeği yenildi, 13’te yola çıkıldı ve 14’te kamp alanımız Karagöl’e varmış. Çok çadır olduğundan mütevellit göl çevresinde 2 gruba ayrıldık, yerleşme işlemi bittikten sonra hemen bir arka sokaktaki Çinili Göl’e bakmaya gittik. Göl kenarında oturduk, sohbet ettik, eğlendik, bazı arkadaşlar selfie çekindi. Saat 16’da tekrar kamp alanındaydık ve gece yürüyüşe başlamadan önce 8 saat dinlenmeye çekildik. Fakat hava karardıktan sonra gelen Adana Fotoğrafçılık Grubu üyeleri hiçbirimize huzur vermedi. Ateş başında şarkılar, oyunlar iyi eğlendiler yani. Gece saat 12’de kamp alanından çıkıp çok uzun bir yürüyüşe başladık. Başta güzergahımız Koyunaşağı Geçidi’ne giden patikayı takip edip zirveye ulaşmaktı fakat o rotanın çok fazla dik ve bazıları için fazla yorucu olabileceği düşünüldü. Daha yavaşça ve kolayca yükselebileceğimiz bir rotaya çevrildi. Giderken Erkaya ve Eğerkaya tepelerinin arkasından dolaşarak Koyunaşağı Geçidi’nden Medetsiz Tepe’sine doğru giden patikaya saptık, böylelikle Koyunaşağı Geçidi’ni kullanmamış olduk. Gecenin ilerleyen saatlerinde rüzgar güneybatı yönünden şiddetini arttırdı ve bir sis kümesi sıramızın en arkadaki üyesi oldu. Grubun temposu gayet iyiydi ve çok sık mola vermeden sabah saat 6’da zirveye ilk adımı attık. 15 dakika içinde tüm grup zirvedeydik. Gruptaki en küçük kişi olduğum için zirve defteri yazma görevi bana verildi. Saat 7’de zirveden inme zamanı gelmişti. Geldiğimiz yolu takip ederek yola çıktık. 11.20’de kamp alanına en arkadaki kişi olarak ayak bastım. Herkes dinlenip toparlandıktan sonra 15’te kamp alanından çıktık. Bu başarılı faaliyetin ardından Ereğli’de (tabi ki) etli ekmek** ve ayran sefası yaptıktan sonra İzmir yolunu tuttuk.
Maliyet (kişi başı)
Özel servis olması nedeniyle ve turistik gezilerde işe girdiğinde km / kişi sayısı olarak 150 şer kağıt ödemiş olduk.
* sıkma : Konya mutfağına özgü, genellikle peynirli veya patatesli
bir çeşit dürüm.
** etli ekmek : Kıymalı pide.