Tarih: 2016-04-05
Ekip: Aykut Kabaoğlu, Gökçe Barış, Jassam Saka
Yer/Bölge: Uludağ
Rota: Diamond, Mantar Sote
Kullanılan Ekipmanlar: 2 çift teknik 1 çift yarı teknik kazma, krampon, 1x kar kazığı (picket), 3x yaylı takoz (0.75-1-2 numara), kar plakası (deadman), 2 buz vidası, 4 sikke, 1 set takoz, 2x60m yarım ip,
çeşitli uzunlukta perlonlar Takozlar, kar plakası ve 2 numara friend iki rotada da kullanılmamıştır.
Hava Durumu:
Süre:
Detay
Havalar her geçen gün daha da çok ısınırken artık Uludağ için bir daha fırsat bulamayız diye iki ara bir derede rota planı yaptık. 4 Nisan Pazartesi günü her birimizin ayrı işlerinden (ders, sınav ve bitirme sunumu) sonra saat 15.30’daki Kabataş-Mudanya deniz otobüsüne koştura koştura yetiştik. 2 saatlık deniz otobüsü yolculuğundan sonra (bizim seferimiz Armutlu’ya da uğruyordu yoksa 1 saat 45 dakikada gidilebiliyor) Mudanya’dan F-3 otobüsüyle 1 saatte teleferiğin oraya vardık ve teleferikle 2.oteller bölgesine ulaştık. Hava nerdeyse kararırken biz daha yeni yürüyüşe başlıyorduk. Bir buçuk saatlik bir yürüyüşle saat 21.00’a gelirken çanağa varamadan volfram madenine yakın bir noktada kamp atıp yemek yiyip su erittikten sonra gece 11’e doğru yatışa geçtik.
Kısa bir uykunun ardından 03.00’da alarmla birlikte uyanıp kahvaltımızı edip hazırlanmaya başladık. Kramponları takıp yürüyüşe başlamamız 04.20’yi bulmuştu. Planımız önce mantar soteye girmekti ama çanağın sağ tarafına daha yakın olduğumuz için ilk önce diamond’a girip aradan çıkaralım bir daha git gel yapmayalım dedik. Rotanın altına varıp malzemeleri üzerimize astıktan sonra 05.30 gibi rotada yükselmeye başladık. Rota dikleşip artık kramponun ön dişlerini vurarak ilerlerken benim kramponun tekinin perlonu kopup ayağımdan çıktı. Şans eseri aşağı yuvarlanmadı, yanımdaki perlonların tekiyle kramponu bota tutturdum bir süre tekrar çıkar mı diye tedirginlik yaşatsa da sorun çıkmadan devam ettik. Üstteki korniş sıkıntı yaratacağı için daha önce de düşündüğümüz gibi diamond varyant rotasından devam ettik. Hafif kayalar başlayıp miks tırmanmaya başladıktan sonra, rotanın son kısmında yer alan bacamsı etaba girmeden ip açmaya karar verdik. Friend ve buz vidasından istasyon kurduk. Şansımıza yer yer sağlam buzla karşılaştık. İpe girip yükselmeye başladıktan sonra bacamsı kısmın başında tekrar buzu bulunca bir buz vidası da ara malzeme atıp bacayı malzeme atmadan geçtim. Sonrasında da rota rahatlamasına rağmen baktım çok yükselmiştim hadi bir de şuraya friend atayım dedim sonrasında da kornişin solundan rotayı tamamlayıp, kar kazığı ve t kazma ile istasyon kurup önce Gökçe sonra da Jassam’ı yanıma aldım. Hepimizin rotayı tamamlaması iki buçuk saat sürmüştü. Rota oldukça keyifliydi ve gözümüzde fazla büyüttüğümüzden midir bilmem beklediğimizden kolay geçmişti. Yukarda iki dakika etrafı inceleyip kornişlere ve mantar soteye göz gezdirdikten sonra kapıdan inişe geçtik. Biraz indikten sonra görece rüzgârın az olduğu bir yerde mola verip dinlendikten sonra yan geçiş yapıp mantar sotenin altına vardık.
Saat tam 9’da, başlardaki izlerin de işimizi kolaylaştırmasıyla mantar sote’de hızlıca yükselmeye başladık. Henüz rahat ilerlerken ve ip açmaya niyetlenmemişken sabit sikke ve perlonu görünce dayanamayıp hadi ipe girelim dedik. Hem havaların da sıcak gitmesi ve bizim geç bir tarihte rotaya girmemizden dolayı rota fotoğraflarına göre kayalar daha çok ortaya çıkmış gibi gözüküyordu. Sabit sikkenin yanına bir tane sikke de biz çakıp istasyon kurduk. Rotada rahat ilerlerken iki sabit sikke daha gördüm burayı da ara emniyet noktası olarak kullandım. Aslında burada ip açsaymışız daha iyi olacakmış oraya gelene kadar sıkıntılı bir kısım yoktu ipe girerek fazladan vakit kaybetmiş olduk. Bir de rota yatık ilerlediği için ip sürtünmesi normale oranla çok fazlaydı ve her adımda ip baya bir aşağıya çekiyordu. Her neyse emniyet atmadan biraz daha yükseliyordum ki bir anda aşağıdan son 10 sesi geldi. Hal böyle olunca istasyon için yer aranmaya başladım. Soldaki kaya kütlesine yanaşıp uzun uzun malzeme arandım ama pek düzgün bir şey bulamayıp eh işte dedirten iki sikke ile istasyon kurdum. Ben istasyon için çok vakit kaybetmiştim ama Gökçe ve Jassam bu yaklaşık 50m’lik etabı hızlıca tamamlayınca 3 kişinin bir ip boyunu tamamlamasına göre hızlı bitirdik gibi düşünerek kendimi avuttum. Geriye kalan kısım da yine kolay gözüküyordu tekrar ip açmaya gerek var mı diye kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra zaten istasyonumuz var ip açmakla açmamak arasında çok vakit farketmez açalım garanti olsun dedikten sonra ben tekrar lider devam ettim. Hiç ara emniyet atmadan yaklaşık bu 25-30m’lik kısmı tamamlayıp yukardan yine bir t kazma, picket ikilisiyle istasyon kurup Gökçe ve Jassam’ın emniyetini aldım. Onlar da gelince iki rotayı tamamlamanın keyfini çıkardık hatta yorgunluğun da etkisiyle Jassam ve ben bir süre tepede yattık 🙂 Rotanın sonunda hafif bir korniş vardı bizim için çok sıkıntı çıkarmadı hemen altından azıcık sola yan geçiş yapıp yukarıya çıkabildik ama kar durumuna göre bazen bu korniş kısmı uğraştırabilir. Mantar sote’yi tamamlamamız da 2 saat 45 dakika sürmüştü. Bu rotada, bu koşullarda ip açmak çok gerekir miydi ayrı bir konu ama bu şekilde rotayı tamamlamak tecrübe kazanmamız açısından daha iyi oldu. Tekrardan kapıdan aşağıya inişe geçtik, bir yandan rüzgâr bir yandan öğle güneşini yerken çadıra giden yol bir türlü bitmedi. Çadıra girer girmez de vurup kafayı bir saat kadar kestirdik. Üçümüz de çok üşenerek toparlanıp 14.50’de kamp yerinden ayrıldık. 45 dakikalık yürüyüşün ardından tekrar teleferiği kullanarak Bursa’ya indik. Teleferikte Bursa’daki onlarca farklı yemeği ve yeri düşünüp vakit kalmayınca gidip teleferik istasyonunun yakınındaki bir dürümcüde yemek işini halledip tekrar F-3 ile Mudanya’ya oradan da deniz otobüsüyle geldiğimiz gibi Kabataş’a geri döndük. Bu şekilde ulaşımla İstanbul’dan ayrılıp iki rota yapıp tekrar İstanbul’a varışımız toplam 29 saat sürmüştü.
Ulaşım detayı:
BUDO Kabataş – Mudanya seferi, öğrenciye 21TL, Armutlu’ya uğramazsa 1 saat 45 dakika sürüyor
Mudanya – Teleferik otobüsü, 6TL, seferlerin saatlerine dikkat etmek lazım gün içerisinde oldukça seyrek. Saatler BUDO seferlerine göre ayarlanmış durumda eğer deniz otobüsü Mudanya’ya geç varırsa otobüs bekliyor. O yüzden gidişten çok dönüşü dert etseniz iyi olur.
Teleferik, öğrenciye 15TL, tam 25TL, 25 dakika gibi bir şey sürüyor
Fotoğraflar:
https://goo.gl/photos/sHZPHu1dtKbeLM1z8