16/06/2017 Büyük Demirkazık Hodgkin-Peck Kulvarı/Aladağlar – Ahmet Server Çetinel, Aysun Demirel

Tarih: 2017-06-16

Ekip: Ahmet Server Çetinel, Aysun Demirel

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: BDK Hodgkin-Peck Kulvarı

Kullanılan Ekipmanlar:  Bir çift teknik kazma, bir çift yarı teknik kazma, 2 kask, 2 krampon, yarım ip, 2 kemer, 2 yardımcı ip, 4 kilitli karabina, 2 HMS, 2 bel perlonu, 1 açık perlon, 4-5 sikke, çift kişilik bivak torbası, ilkyardım çantası.

Hava Durumu:

Süre:

Detay

16 Haziran cuma sabahı İstanbul’dan gelen Ahmet Server ve Ertürk ile buluşup 9.30 Çamardı minibüsüne bindik. Köprüde Salim abi bizi alıp ortak nokta olarak Hüddosk anıtının orada bıraktı. Çantaları ayarlayıp 12.30’da yola çıktık. Narpuz’a çıkan kapının üzerinden devam ettik. Sonsuz çarşağa bulaşmadan soldan ilerledik 16.00’da kulvarın hemen solundaki tek çadırlık bivak yerine vardık. Burada bir paket açık makarna bulduk sonradan öğrendik ki geçen sene Umutcan paketi kapalı bulup açmış Ahmet de çerez yer gibi yedi makarnadan. Mola verip kulvarın altına 17.00’da geldik. 2 buçuk saat kadar kulvarda ilerleyip 7.30 gibi bivak yeri aramaya başladık. Çatalın biraz altında uygun bir bivak yeri hazırlayıp yemek faslından sonra 21.30 da uyumaya çalıştık ancak uyuyamadık. Biz kulvarda iken zirve tarafı sisli görünüyordu. Gece hava açtı ve soğuk değildi. 6 saat kadar yarı uyur halde bivakta kaldık. Çık saati 3.30 gibi düşünüldü ancak uyuyamamanın verdiği yorgunlukla 4.30’da bivak toplandı krampon giymece derken 5.00’da kulvara devam edildi 7.30 da amfi tiyatro sandığımız yerde idik. *ana kulvar hattı üzerinde 3 adet birisi büyük olmak üzere çatal bulunmakta ilki uzaktan bile görülebilen büyük çatal. Daha sonra ilk çataldan sağ tarafa ilerlenerek daha dar ve biraz daha dik olan kısıma devam edildi. Bir süre dar kısımda devam edilip (arada açıkta kalan kayalar mevcuttu basit bir şekilde geçilebiliyordu) amfitiyatro sandığımız yerde idik önümüzde iki birbirine yakın yol ve bir adet sağ tarafta sırt hattına bağladığını düşündüğümüz yer vardı (burası da ikinci çatal oluyordu) orayı da tırmanınca sırt hattına bağlanmadığını gördük ve hemen Umutcan ile irtibata geçtik oranın yanlış olduğunu söyledi ancak emin olamıyorduk çünkü raporlarda tarif edilen amfitiyatro tanımına uyan bir yerdi ve asla V çentiğe devam etmememiz gerekiyordu bu durumda çok vakit kaybettik ve oranın amfitiyatro olmadığını anlayıp yine çatalın sağından devam ettik önümüzde V çektik olacak şekilde ilerledik ve bahsettiğim üçüncü çataldan sağa dönünce amfitiyatroya gelmiş oluyorduk. Anladığımız üzere amfitiyatrodan sağa dönmek yerine amfitiyatro için sağa dönmek gibi bir şey varmış yani amfitiyatro düz çıkınca ulaşılan açık alan değilmiş. Devam edip amfitiyatrodan yükselip sırt hattına bağladık. Burada çok kısa buz etaplarıyla karşılaşılabilir. Biz bir tanesini geçtik hatta Ahmet önde gitti ve belden emniyet ile bir kısımda beni yanına aldı. Bunun dışında ip hiç açılmadı. Sırt hattına ulaşıp daha yükselmeyeceğimizi düşünüyorduk ancak biraz sola yan geçip yapıp kulvarımsı bir yerden yükselip (100 m kadar) batı zirvesine ulaştık. Asıl zirveye giderken sırtta kılçık mevcut biraz ata biner gibi biraz da otura otura geçtik. Zirveye 1 gibi vardık. 3 buçukta ise ip inişine başladık. Bu arada sis gelip gidiyordu ancak hızlı geçip gittiği için çok endişelenmedik zaten Narpuz’da da sis yoktu. Yarım ip ile 8 ip inişi yaptıktan sonra biraz yürüyüp doğu beline ulaştık. Biraz sola geçip kızıl çarşağı indik. Kızıl çarşakta ara ara kar vardı bir yerden geçerken kayıp batonumu kırdım. Narpuz 2 den de hızlı bir şekilde indik bu sırada hava kararıyordu saat 8 gibiydi. Narpuz 1’e geçiş açıkçası o saatte korkutmadı değil çünkü dere üzerindeki kar dayanıklı olsa bile yer yer açılıyordu ve kenardaki kayalardan geçerek ilerlediğimiz de oluyordu. Kar durumu dere üzerinde oldukça iyiydi ancak kayadan geçerken aşağıya bakınca 4-5 metre açık görmek hoş olmuyor bu sırada hava alacakaranlık tabi. Narpuz 1’e vardığımızda ise hava iyice kararmıştı sonsuz çarşağı ancak seçebiliyorduk. Bir süre ilerledik karanlıkta ancak geldiğimiz patikayı bulamıyorduk. Bu sırada anıtın yanında bivaklayan ve sıkılan Ertürk ile iletişime geçtikten sonra yolda bizi karşılamaya çıktı. Bize kafa lambasıyla ışık açıp yolu bulmamızda yardımcı oldu. Anıtın yanına gidip biz de bivak açtık ve 12.30 gibi uyuduk. Sabah salim abi bizi 6 da uyandırıp Niğde’ye giden minibüse Ahmet’i ve Ertürk’ü yetiştirdi. 9’daki İstanbul otobüsüne bindiler. Ben ise Çukurbağ köyüne bir sonraki faaliyetim için dinlenmeye Salim abilere gittim.
Notlar:
• Yaklaşım sırasında Ahmet’te oluşan baş ağrısı ufaktan korkuttu ve büyük molalar vermemize sebep oldu. Bu yüzden bolca sıvı alınıp hatta ilkyardım çantasındaki dehidrasyon zımbırtısından tükettik. Büyük molalar dönüşte geç kalınmasına yol açtı.

• Sabah otobüsüne yetişmek amacıyla sokullu’ya varılması gerekiyordu bu yüzden sokullu’ya dönmek konusunda ısrarcı olduk. Geç kalınması halinde doğu belinde ya da Narpuz’da da kalınabilir. Yanımızda yeterince su vardı ama yiyecek konusunda oldukça cimri davranmışız.

• Hava durumu gitmeden önce çok stabil değildi akşamları yağış ihtimali vardı ama şanslıydık ki hava sadece kapatıp açtı. Gece ve gündüz saat 1-2 ye kadar olan zamanlarda hava hep açıktı.

• Kar durumu rotada akşam girdiğimiz için güzel değildi ama sabah saatlerinde devam ettiğimizde iyi sayılırdı. Kulvardan çıkıp sırt hattından zirveye giden karlı kısım ise gerçekten çok kötüydü sabah tüm güneşi yemiş biz ise 11 de oraya girmiştik. Buraya erken gelinmesi daha güzel olabilirdi.

• Zirveye ulaştıktan sonra iniş için sırt hattından çıkılmaması gerekiyor. Bolca sikke mevcut hepsine bir şekilde güvenerek indik. Bazen tam sikkenin olduğu yere inilmiyor biraz inip sikkeler bulunabiliyor. Dediğim gibi sırt hattından (klasik rotadan) ayrılmamak gerekiyor sikkelerin hepsi rota üzerinde. Sola kayılmamalı, ikinci ya da üçüncü ip inişinden sonra solda da sikke var oraya gidilmemeli. İp inişi bittikten sonra babaları takip ederek yine sırt hattından doğu beline ulaşılıyor. Bir noktada biz de sağa kayıp babaları görünce duruma uyandık yoksa saçma bir
yere çıkıyorduk.

• Taş düşme konusu da raporlarda okuduğumuz kadarıyla aklımızda idi ancak biz rotada iken taş düşme durumu olmadı ancak kulvar üzerinde düşen taşlar vardı.

Fotoğraflar:
https://goo.gl/photos/gAJMDAcB7kEm7HFH7

Aysun