23/01/2008 Trans/Aladağlar – Furkan Dodurka, İlhan Mutlu

Tarih: 23/01/2008

Ekip: Furkan Dodurka, İlhan Mutlu

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota:

Kullanılan Ekipmanlar:

Hava Durumu: Zaman zaman yağmurlu

Süre:  –

Rapor:

Yine maceralı bir rota belirleme sürecinden sonra Furkan la kışın pek yapılmayan trans faaliyeti yapmaya karar verdik. Yedigöllere çıkmışken direktaşın klasiğini de denemek istiyorduk ancak planın bu kısmı istediğimiz gibi gitmedi.

23 Ocak 2008(Çarşamba)
Cumartesi den beri kış teknik eğitimi veren furkanla, sokulluda buluşuyoruz. Bayadır kar yağmamış bu iyi haber. Eğitim alan arkadaşları yolcu ettikten sonra yavaş hareketlerle kampı karayalağa çıkarmak için toparlanmaya başlıyoruz. Eşyaları çantaya sıkıştırıyorum. Tam sırtıma alırken çıt diye bir ses o da ne. Bel kolonu sizlere ömür. Trans faaliyetinden önce insanın başına gelebilecek en kötü ikinci şey herhalde çünkü birincisi biraz sonra furkanın başına geliyor ve tozluğu patlıyor. 15 dakikalık karayalak yolculuğunda başımıza gelebilecek ne kadar
kötü şey varsa geliyor yani. Neyse zor da olsa:) karayalağa kampı taşıyoruz. Bu sefer ikimiz de çok kararlıyız dehidre olmayacağız.

24 Ocak 2008(Perşembe)
Bu günkü hedefimiz kampı yedigöllere taşımak. Saat 7 gibi kampı toplayıp vuruyoruz kendimizi vadiye. Batılı dağcı Furkan 45 litrelik çantasıyla önde giderken şerpası ben 60+10 çanta ile arkasından geliyorum. Çantaların ağırlıkları hemen hemen aynı gibi ama. Kapıya kadar açılmış iz olduğundan hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Kapıdan sonra ise Furkan devreye giriyor ve durun durun ben dağcıyım edasıyla iz açma işini tek başına hallediyor. Ee tabii bunda benim antrenmansız olmamında etkisi var. Saat 1 gibi çelikbuyduran kamp yerinin biraz altında mola veriyoruz. Furkan ayakkabısına giren karları temizliyor. Ben kalkalım abi dediğimde Furkan biraz daha diyor. Daha sonra Furkan hadi abi dediğinde ben güneşin altında mayışmanın etkisiyle biraz daha diyorum ve netice. Bir saatlik akıl almaz bir mola. neyse 2 gibi yola çıkıp 2:30 da geçide varıyoruz. Gerisi iniş. 3:15 gibi kamp yerindeyiz.

25 Ocak 2008(Cuma)
Bu günkü hedefimiz direktaşın güney batı rotasını denemekti. Ancak sabah kalktığımızda yağan kar canımızı sıktı. Sağnak şeklinde olmasa da sürekli yağıyordu. 8 e kadar bekledik yağış durumunda bir değişme olmayınca zirve denemesinden vazgeçip kampı taşıyabildiğimiz kadar ileriye taşımaya karar verdik. 10 a doğru kampı toplayıp yola çıktık yedigöl platosunda kar çok battığından ancak 12 gibi hacer vadisinin başına gelebildik. Burada vadinin bize göre sol tarafından alçalmaya başladık. Bir süre sonra vadi için dik sayılabilecek yerlerle karşılaştık. Acaba doğru yerden mi ilerliyoruz yoksa patika daha sağdamı kalıyor derken gün boyunca kapalı seyreden hava iyice bozdu ve görüş mesafesi 10 metreye kadar düştü. Bizde sis kalkana kadar bivağa girdik. 2 gibi görüş mesafesi biraz artınca. Vadinin sağ tarafına doğru hareket ettik ve patikanın buradan geçtiğini anladık. Yamaçlarda kar sertti bu yüzden önce batonları bırakıp kazma ile inişe devam ettik daha sonra ise kramponları takıp hızlı bir şekilde inişe devam ettik. Saat 4 te bugün daha fazla ilerlemeyelim deyip ormanın girişinde(2000m) kampımızı attık. Bütan propan kartuşlarımızdan bir tanesi çalışmadığından elimizdeki kartuşu sadece kar eritmek için kullanmaya karar verip birer avuç ceviz+fındık karşımı yiyip biraz sıcak
sıvı alıp yattık.

26 Ocak 2008(Cumartesi)
Bugün planlamamıza göre faaliyetin son günüydü. İkimiz de her ne kadar medeniyete bir an önce kavuşmak istiyorsak da soğuk nedeniyle kampı toplayıp yola çıkmamız yine 8 i buldu. Elimizdeki son kartuşumuzla 1 litre kar+furkanın ayakkabılarını eritip girdik ormana.. Ormanın içindeki traktör yolundaki kar durumu iyi sayılırdı genellikle bir karış civarında batıyordu. 11 e kadar traktör yolunu takip ederek ilerledik. Daha sonra traktör yolunun kitapta yazdığı gibi çok dolaşacağını anladığımızda köy şu yamacın arkasından görünür herhalde deyip vurduk kendimizi yamaca. Ee tabi beklenen son o yamacın sonunda köy görünmedi.. abi yok köy kesin buralarda bir yerlerde diyerek irtifa kaybederek ilerledik. Gördüğümüz hayvan atıkları bu tezimizi güçlendirdi haliyle ancak yine de ağaçlar yüzünden köyü(ulupınar) göremiyorduk. Derken o da ne öğlen ezanı okunmasın mı..sesin geldiği yöne doğru biraz ilerledikten sonra en sonunda ulupınar köyünü görmeyi başardık. Köye varmamız 1 saati buldu ama yine de. 1 gibi köye ulaştık. Artık trans faaliyetini bitirmiştik. Yeni bir telaş başlıyordu artık. Eve nasıl dönücez?? Ulupınar’dan Yahyalıya hafta içi hergün araç varmış ancak biz cumartesi orda olduğumuzdan ve pazartesiye kadar beklemek istemediğimizden bir araç tuttuk ve Yahyalıya kendi imkanlarımızla ulaştık. Yahyalıdan kayseriye her saat araç bulmak mümkün.

Notlar:
Özellikle Hacer Vadisi çığ kulvarları içeriyor. Bu yüzden trans faaliyetine hava durumunu iyi takip edip gidilmeli. Her ihtimale karşı yanınızda bir miktar fazla para olsun. Çantanızın bel kolonunu ve tozluğunuzu iyi kontrol edin..