Tarih: 23/02/2007
Ekip: Rasim Yılmaz, Gökay Bıyık, Hasip Atıcı
Yer/Bölge: Aladağlar
Rota: Güzeller Kuzeydoğu Kulvarı, Sırtı Denemesi
Rapor:
Hafta boyunca herkesin ayrı bir heyecanı ayrı bir telaşı var.. Ben biraz korkuyorum, son olaylardan sonra daha temkinli olmak konusunda sürekli uyarıyorum kendimi, Rasim 10 aydır ilk defa geliyor, Hasip’in ilk faaliyeti Aladağlar’da. Şehirde hazırlanırken kendimi 80lerde hissediyorum, ( Marmara bölgesi için 6 kişilik malzememiz var gibilerinden diyalogların ne demek olduğunu tekrar anlıyorum,ne zor işmiş).Herkesten bir parça malzeme koparmaya çalışıyorum sürekli o eksik bu eksik..Neyse Cuma günü son saatlere kadar süren bu sıkıntılardan sonra nihayet otobüsteyiz..
Uykusuz bir gece ve sabah 8.00 de Niğde’ye varıyoruz, ilk dolmuş 9.30’da..Yeme içme faslı derken 11 gibi köprüde inip Salim ağabeyle buluşuyoruz. İki haftadır yağış düşmemiş, jandarma da sorun çıkarmıyormuş artık. Önce İlhanları Eznevit yaylada, yolun Sarımehmetlere döndüğü yerde bırakıyoruz, biz ise ormanın için kadar giriyoruz traktörle, saat 14.00..Hazır izlerden ve derin olmayan karda bir saat kadar yürüyüp Akşampınarı’na varıyoruz. Durmadan devam edip önce Sulağankeler’e çıkıyoruz, hava kararmadığından devam edip Gürtepe çanağına 4 gibi varıyoruz. Uygun bir kamp yeri olmadığını düşünüp (çanaktan vadiye akıntı vardı) tekrar Sulağana dönüp 16.50de kampı kuruyoruz. Ancak bu noktada kapatmaya başlayan havayla birlikte tabanı gayet alçak bir bulutun içinde giriyoruz. Görüş bir ara 2-3 metreye iniyor. Gece duruma bakarız diyip 7de uyuyoruz. Uyandığımızda en azından bulutun yükselmiş olduğunu görüp 2.10da kamptan ayrılıyoruz. Gürtepe çanaktan sonra biraz alçalıp sert ama yer yer bele kadar battığımız karda bir yamacı yan geçmeye başlıyoruz. Gündüz olsa patır patır çığ düşecek olan bu yerde mümkün olduğunca yukardan gidiyoruz. Ancak bir noktada yamacın kayayla birleştiği yerde yaklaşık 3 metrelik derin ve geniş bir yarık görüyoruz..Yusuflara selam söyleyerek yola devam edip vadi tabanından çanağa çıkacak son sırta geliyoruz,saat 3.10.. Hava tam da Tunç Fındık’ın rotaya girdiği gibi, sıcacık.. Sırta çıkarken yüzeyin erimeye başlayıp tabakalaştığını gecenin o saatinde görmek bir yandan gündüz nasıl olur burası diye bir yandan da rotadaki çığ bölgesi nasıldır diye kara kara düşündürüyor.. Biraz daha yükseldikten sonra Sulağankaya ve Güzeller’in tamamen bulutla kaplı olduğunu görüyoruz. Hayalkırıklığı, daha fazla gitsek bile bir anlamı yok..Plan, gece kulvarın girişini tırmanıp ilk ışıkla omuza çıkmak, plato iyice güneş görmeden önce çığ bölgesini geçmekti..Görüş yok, hava sıcak kar eriyor, geri dönüyoruz..Tabandan devam edip 4te kampa varıyoruz. Çadırda ağırlıklı görüş sabahtan geri dönmek..Sabah 8 de uyanıyoruz. Hava tamamen açık, Lahit görünüyor, ama Güzeller yine kapalı. Kampı toplamaya başlarken saat 9 gibi Güzeller’in açılıp havanın temizlendiğini görünce geri dönmemek için kandırmaya çalışıyorum bizimkileri. Yok, adamlar topluyor kampı. Ben bir gece daha kalmak istiyorum. Yukarı çıkıp en azından rotaları incelemek, fotoğraf çekmek istediğimi söylüyorum, anlaşıyoruz. Kampı toplayıp, Saat 10 gibi ben yukarı Rasimler de Akşampınarı’na doğru yola çıkıyor.20-25 dk sonra önümde ilk stratuslar beliriyor. Güneye bakıyorum sirrüsler geliyor, Sulağankaya tarafından kümülüsler geliyor. Anlaşılan güney bizi gerçekten istemiyor. Görüş ufaktan düşmeye başlarken depar atmaya başlıyorum, bizimkileri Akşampınarı’nda yakalayıp, hep beraber geri dönüyoruz..Saat 2.30da Çamardı asfaltına çıkıyoruz. Dolmuş yeme içme derken otobüse biniyoruz..Yol boyunca kış bitmeden geri dönmenin hesabını yapıyorum. Güneyde aşk başkadır ne de olsa di mi Yiğit…
Herkese iyi faaliyetler. .