Tarih: 23/08/2005
Ekip: Yusuf Biltekin(NİDOS),Çağlar Vurmaz
Yer/Bölge: Ağrı Dağı
Rota: Güney Yüzü
Rapor:
21 ağustos akşamı rizeden ağrıya doğru yola çıktım.belki olayı hatırlayanlar vardır maçkada çatışma olduğu için yol trafiğe kapanmıştı.yaklaşık bir saat silah sesleri arasında, bekleyip sonra yola devam etmemizle faaliyet müthiş bi şekilde başlamıştı(!)22 ağustos sabahı göçmüş bi şekilde ağrıdan doğubeyazıta geçip niğdeden gelen arkadaşımı beklemeye başladım.öğleden sonra ekibin tamamlanmasıyla(zira yusuf 5 kişilik bi alman grubu da rehberlik yapacaktı)
23 ağustos sabahı yola çıkmak üzere isfahan otelde yatışa geçtik.sabah izin olaylarını halledip ağamızın köyüne bulaşmadan yoluda kısaltarak çarme(çevirme) köyüne geldik.köye gelişimizle kendimi pazarda hissetmem bir oldu,etrafta katırcılar,sucular “bahşiş,bahşiş” diye bağrışan çocukların arasında kalmıştık, gerçekten türkiyenin en ticari dağına geldiğimi anladım.çantaları katırlara yükledikten sonra 1,5 saatte 3200 kampına(panayır alanına(!) vardık.3200 kampı turizm şirketleri tarafından parsellenmiş durumda ve çöp yığınları içindeydi.su sorunu da ayrı bir dertti.yaz sezonu boyunca 3200 kampında yaşayan mahmut(2 aydır buradaydı) katırıyla su getiryordu.kampı kurduk ve ekibin iyi durumda olduğunu görüp tüm ekiple 4200e devam etme kararı alıp dinlnemeye geçtik.
24 ağustos sabahı kampı toplayıp 4200e doğru harekete geçtik.2,5 saatlik yürüyüşün ardından 4200 kampına vardık.burda durum daha hazindi.çünkü çadır kurulabilecek kısıtlı alanda yine şirketlerin parselleriyle karşılaştık.çadırlarımızı kurup dinlenmeye geçtik.hava kapatmıştı ve zirvede yağış vardı. Bu biraz moralimiz bozsada hava raporuna göre 25i açıktı.öğleden sonra aklimatizasyon için ekiple birlikte 4600 e kadar çıkıp burda yakalaşık 1,5 saat geçirdik(yusuf çadırda yatarken,bu sezon 9uncu kez çıkıyordu).akşama doğru hava açıldı ve yüzler güldü.4200de su sorununu ya katırcılarla ya da yarım saatlik bir yürüyüşle çamurlu suya ulaşarak çözülebiliyor.biz katırcıları tercih ettik.gece 3te hareket etmek üzere yatışa geçtik.
25 ağustos sabahı 3.30 da bulutsuz havayla birlikte zirve tırmanışına başladık.kamptan 200m. Kadar yükselmişken ekipten iki kişi dönmek istediğini söyledi.daha kampın ılıklarını görebildiğimiz için ve kampta onları karşılayacak insanlar olduğu için kalan ekiple devam ettik.4950 metrede kramponları taktık.burda iranlı dağcıların”iranlı dağcı krampon takmaz deyip”inişlerini seyredip iranlı dağcıları tanıyalım dersine devam ettim.yanımızda emniyet malzemelerimiz olmasına rağmen yan geçişte ip açma gereği duymadık.saat 9.30 civarı zirvedeydik.zirvede çaylarımız yudumlayıp ekibin iyi durumda olmasını fırsat bilip mıhtepeye devam ettik.mıhtepeden küçük ağrıyı izleyip ağrı zirveye döndük.10.30da dönüş için yola koyulduk.buzulu geçtikten sonra kramponları çıkarıp birkaç adım atmıştım ki sağ dizimde müthiş bi acı hissetmem ve yere yığılmam bir oldu.biraz dinlendikten sonra dizim açıldı ve son derece ağır bir tempoyla,inişe devam ettik.dizime daha az yük binmesini sağlamak için öküz deresine iyice yaklaşıp burdaki yumuşak zeminden inişe devam etme kararı aldım.saat 14.00 civarı 4200 kampına ulaştık.biraz dinlendikten antienflamatuarın ve soğutucu spreyin yardımıyla 15.30da 3200e inme kararı aldık.17.30da 3200 deydik.çadırları kurduk,ağrılarım biraz hafiflemişti.ogün 3200de kaldıktan sonra 26 ağustosta doğubeyazıta döndük.dizim hiç iyi durumda değildi.daha önce menisküs ameliyatı olan yusuf menisküs yırtığı veya bağlarda bir sorun olabileceğini söyledi.(niğdeye döndüğümde menisküs yırtığının ne olduğunu anlamıştımL).ve 1 yıl dağlardan uzak kalacağımı…..