24/01/2023 Davlumbaz Klasik, Yıldızbaşı Güneybatı Sırtı, Büyük Demirkazık Klasik/Aladağlar – Çağatay Gödek

Fotoğraf 2 - Gölgeden İtüdak Logo
Fotoğraf 2 - Gölgeden İtüdak Logo

Tarih:24/01/2023 – 27/01/2023

Ekip: Çağatay Gödek

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: 

25 Ocak 2023 / Davlumbaz Güney Yüzü (Facile (F), I-II)

26 Ocak 2023 / Yıldızbaşı Güneybatı Sırtı (Facile (F), II)

27 Ocak 2023 / Büyük Demirkazık Güneydoğu Sırtı, Doğu Çarşağı Kulvarı (Peu Difficile (PD-), II+)

Kulüpten Alınan Ekipmanlar: 3K (Kazma, Krampon Kask), Bivak, Rescue Bag, Telsiz

Kullanılan Ekipmanlar: 3K, bivak

Hava Durumu: Açık, ara sıra rüzgarlı / 0, -10 derece

Kar Durumu: Genellikle batak kar, kulvar ve sırtlarda ise ara ara sert kar

Süre: Başlangıç / 24 Ocak 13.30 – Bitiş 27 Ocak 16.00

Rapor:

Zaman hızlı geçiyor, daha iki ay evvel Aladağlardaydık, sanki daha dün dönmüşüm gibi dağdan. Kısacık iki ayda neler olup bitiveriyor; dargınlıklar, küslükler, yeni dostluklar. Olan ve bitenlerden ziyade sevda ağır gelmeye başlıyor, Aladağlar sevdası! Gidip bir an evvel görmeli, kavuşmalı. Kısa bir süre de olsa vakit geçirip kalınmalı ki hasretlik giderilsin. Bu dağın sevdası başka gelip geçici olanlarından değil, emek harcayarak kazanılanından. Ne mutlu ki emeğin ne olduğunu bilen, sana sırt çevirmeyen bir dost misali şu dağ! Emek verdikçe seni daha da bağrına basan, kendine daha da bağlayan. Aksiliği üstünde olunca yeller estiren, başına karlar yağdıran. Her ne kadar yeller de estirse karlar da yağdırsa sonunda çiçekleri açtıran, kelebekleri uçuşturan, kuşları ötüştüren, bizleri mihman eyleyen de o, Aladağlar…

Fotoğraf 1 - Yıldızbaşı Zirveden Büyük Demirkazık ve Küçük Demirkazık
Fotoğraf 1 – Yıldızbaşı Zirveden Büyük Demirkazık ve Küçük Demirkazık

Selamlar, kimileri için sıkıcı sayılabilecek bir girizgahın ardından faaliyet raporuna başlıyorum. Kış dağcılığında pratik olarak eksik olduğumu düşündüğüm için bu kışı faaliyet yapmadan bitirmemek gibi bir hedef koymuştum kendime. Kasım ayında yaptığımız Aladağlar toplaşmacası tarzında bir şeyler yapabilir miyiz acaba diyerekten İTÜDAK fertlerini dürttüm ve bir şekilde gelecekler çıktı. Sonrasında hava durumunun değişkenliği ve diğer sebeplerden ötürü dağ yolu yine bana tek göründü. Ben de planlamamı yaptıktan sonra 25 Ocak sabahı faaliyetime başlamaya karar verdim. Hava durumunun sürekli değişmesinden ötürü 22 Ocak günü faaliyetimi bir gün öne çekerek 24 Ocak sabahı faaliyete başlayacak şekilde planlamamı yaptım (27 Ocak öğleden sonra hava kötüleşiyor, 24 Ocak’ta başladığım takdirde 27 Ocak öğleden sonra köye ancak inmiş oluyorum).

23 Ocak Pazartesi / Hazırlık, İstanbul’dan Niğde’ye gidiş.

23 Ocak sabahı saat 10 gibi İstanbul’a gelip önce Uğur, ardından Umut’un yanına uğrayarak malzeme teminini yaptıktan sonra hemen okula gidip malzemeleri bırakıyorum. Hızlıca eve geçip geri kalan malzemeleri de aldıktan sonra yine okula dönüp kulübümüzün demirbaş malzemecisi olan Hesaum Farazi’den birkaç malzeme daha aldıktan sonra hızlıca toparlanıp saat 21.45’te hareket edecek olan İnan otobüsüne binerek Niğde’ye doğru yola koyuluyorum. Hızlı ama bir o kadar da sıcak geçen bir yolculuğun ardından sabah 07.45’de Niğde şehrine ilk adımımı atıyorum.

24 Ocak Salı / Niğde’ye varış ve Tekepınarı üstlerine yürüyüş, bivaklama.

23’ü o kadar yoğun geçmişti ki yemek alma işini halledemediğim için sabah kahvaltısının ardından ufak bir alışveriş yapıp 11.00 minibüsü ile Çamardı’na hareket ediyorum. Saat 12.15’te Ulvi ile köprüde buluşuyoruz ve Ordos dağ evine beni bırakıyor ve bende hazırlıklarımı yaptıktan sonra saat 13.20’de dağ evinden çıkarak faaliyetime başlıyorum.

Hızlıca faaliyet planımdan burada bahsedeyim; normalde planım ilk Cımbar vadisinin sonuna gidip Dipsizde bivaklamak. Ertesi gün ise Yıldızbaşı yapıp indikten sonra Çağal geçidinden Yedigöller’e geçmek. Orada da travers yapıp Karayalak vadisinden köye inip faaliyeti bitirmekti. Ama faaliyet sırasında Yedigöller tarafına geçmediğim için teknik kurula durumu bildirerek ufak plan değişiklikleri yaparak faaliyete devam ettim. Neden ilk planlamanın olmadığıyla ilgili detaylara yazının devamında değineceğim.

Hava güzel, köy içinde neredeyse kar yok, o yüzden botlarla yürümek yerine koşu ayakkabıları ile karın başladığı yere kadar yürümeye karar veriyorum ve yürüyüşe başlıyorum. Dağ evinden harekete geçerek Cımbar Kanyonuna girdim, kanyonun kollara ayrıldığı yere gelince fotoğraf çekmek için makinayı çantadan çıkarttım ki ne olsun, bataryayı dağ evinde unutmuşum. Saat 13.58, hızlıca dağ evine dönüp bataryayı almaya karar verdim ve çantayı falan olduğum yere bırakıp ultra maratoncu edasıyla bi koşu bataryayı alıp geri geldim. Saat 14.30 olmuş, iyi gittim geldim diyerekten sağ kola girip yükselişe devam ederek karsız yüzeyde yoluma devam ettim. Kanyonun içinde kar var lakin bulaşmadan ilerlenebiliyor. Bende öyle yaparak yola devam ettim ve sakin bir yürüyüş ile 17 civarında Tekepınarına ulaştım. Artık etraf karla örtülü, o yüzden suyun başında ayakkabıları çıkarıp botları giydim. Yanımda su taşımak için ise 70’lik termos ve yarım litrelik şişe var. İçebildiğim kadar su içtim ve şişeyi de doldurduktan sonra Dipsize doğru yükselmeye devam ettim. Tekepınarından ileri 300 metre civarı gittikten sonra kar seviyesinin artması, hem de batak olmasından ötürü Dipsize varamayacağımı da anlayınca karanlığın çökmesine yakın vadinin ortasında bulunan büyük kayanın içine (bayağı belirgindir, vadiyi yürüyenler için kerteriz noktası sayılabilir) bivaklamaya karar vererek 18.15 gibi ilk dinlenme yerime yerleştim. Yeme içme faslının ardından 19.00’da tuluma girerek uykuya çekildim.

Fotoğraf 2 - Gölgeden İtüdak Logo
Fotoğraf 2 – Gölgeden İTÜDAK Logo

25 Ocak Çarşamba / Yıldızbaşı Zirve

Yarı açık mağaranın içi biraz yamuk olduğu için gece sürekli mattan aşağı kayıyordum, zaten üşümeyeceğim tek gece olacak günde zeminden ötürü pek iyi uyuyamadım. Kesik kesik 3-4 saat anca uyuyabildikten sonra saat 03.30’da uyanıp kahvaltı ettikten sonra saat 04.00’da Dipsiz’e doğru yola çıktım. Oba Yerine kadar batak karda ilerledikten sonra çanak içinden kurtulmak adına Yıldızbatının eteklerinden yükselişe devam ettim. Güzergah böyle olunca çok fazla alçalıp yükselmemek adına Yıldızbatı ile Yıldızbaşı arasına doğru yükselmeye başladım. Arada bir saati kontrol ediyorum, çok geç kalmışım, gün içinde Çağal geçidine giremeyeceğimi anlayarak düşünme işini zirveden sonrasına bırakıyorum. Kar durumu yüzeyde çok değişken, bazen dize kadar batarken bazen ise çok sert kar üzerinde ilerliyorum. Kar durumunun değişkenliğinden ötürü krampon giymediğim için sert karın olduğu yerde şöyle bi 2 metrelik bir ufak bir kaymanın ardından o zaman bari kazmayı çıkarayım diyerek devam ediyorum. Yıldızbatı, Yıldızbaşının kesiştiği belden sonra kaya ve birkaç slab yer (II+) yer geçtikten sonra saat 13.10’da ancak zirveye varıyorum. Çok fazla rüzgar var zirvede, o yüzden hemen birkaç fotoğraf çekildikten sonra az rüzgar alan bir yere yerleşiyorum. Çağalınbaşına doğru travers atıp, oradan da MTA tepeye kadar gidebildiğim kadar gidip bivaklamayı aklımdan geçiriyorum lakin çok yorulmuşum ve aşırı bir şekilde de dehidreyim. Yarım saat uyuklamalı dinlenmenin ardından Yedigöller planının olmayacağına karar vererek dipsiz göle doğru alçalma başlıyorum. Saat 17 gibi Dipsiz’in 200 metre üstlerine bivak yeri belirliyorum. Yeme, içme su kaynatma! faslının ardından gün kararmadan yatıyorum, yarının planı Davlumbaz ve Mevsimlik Göle gidiş.

Fotoğraf 3 - Yıldızbaşı Topo, İzlenilen Güzergah
Fotoğraf 3 – Yıldızbaşı Topo, İzlenilen Güzergah
  • Bu hat yerine Akçay geçidine çıkılıp güney sırtı takip edilebilir. İzlenilen hatta slab geçişler bulunmaktadır (bkz. Fotoğraf 3)

26 Ocak Perşembe

Bu seferki bivak noktam 2 metrelik bir kayanın yanı olduğu için rüzgardan etkileniyorum. Uyanıp saatin 21.30 olduğunu görünce gecenin yine uykusuz geçeceğini anlayarak uyumak için her şeyi yapıyorum. Bir şekilde saat 05.30 oluyor ama bu seferde hava o kadar soğumuş ki çıkmaya eriniyorum ve 07.00’da bivaktan çıkıyorum. Ufak çay, bisküvinin ardından çantanın içinde olmasına rağmen donmasına engel olamadığım botu ayağıma bir türlü sokamıyorum. Botu tulumun içinde yarım saat ısıttıktan sonra giyinip yürüyüşe ancak 08.15 de başlıyorum. Zaten çok alçalmadığım için yatay bir şekilde davlumbazın güney yüzüne doğru ilerliyorum. Davlumbaz tarafında kar hem daha sert hem de az. O yüzden önceki güne nazaran daha iyi ilerliyorum, normalde Davlumbazın daha yatık yüzeyinden ilerlemek için güneybatısına doğru ilerlemek lazım. O kadar yürümek istemediğinden ötürü dik bir şekilde zirveye doğru ilerliyorum. Saat 12.10’da zirvedeyim. Hızlıca Bilgenaz’a son durumları ilettikten sonra aşağıya inişe geçiyorum. Bayağı bir aşağıda bir yerlerde uzunca bir süre dinlendikten sonra mevsimlik göle doğru yükselmeye başlıyorum. Yine çok değişken olan karda bata çıka saat 17.00’de Mevsimlik göle ulaşıyorum. Niyetim kar mezarı yapmak, uzun uğraşlar sonucu geceyi atlatabilecek bir mezar yapımının ardından saat 18.30’da uykuya çekiliyorum. Yarın hedef doğu kulvarından geçip Büyük Demirkazık denemek, ardından ise Narpuz’dan köye dönüş.

Fotoğraf 4 - Davlumbaz İzlenilen Güzergah
Fotoğraf 4 – Davlumbaz İzlenilen Güzergah
Fotoğraf 5 - Yıldızbaşı Zirveden
Fotoğraf 5 – Yıldızbaşı Zirveden

27 Ocak Cuma

Dün bot dondurma vakasından sonra bugünü düşünerekten direkt botlar ayağımda giriyorum tuluma. Gece diğer günlerden farklı değil, sanırım neredeyse saat 02.00’ye kadar uyumamış olabilirim. Hem hava çok soğuk hem de o kadar dehidre olmuşum ki kendimi hiç mutlu hissetmiyorum. Uyuyamamaktan o kadar çok sıkılmıştım ki 1 saat boyunca sürekli iki türküyü söylediğimi hatırlıyorum;

Ey benim divane gönlüm dağlara düştüm yalınız

Derdimi üç gün üç gece söylerim bitmez yalınız.

Boş tarlaya rüzgar ektim, yel biçtim

Sen bu sırra eremezsin güzel yar.

Saat 02.30 sonrası ise hafiften uyudum gibi (birkaç arkadaşı rüyamda görünce uyuduğuma kanaat getirdim). Saat 4.30’da bivaktan çıkarak hızlıca toparlanıp son hazırlıkları yaptıktan sonra 5.15’te doğu kulvarına doğru harekete geçiyorum. Kulvarın neredeyse yarısına kadar kar durumunun batak olmasından ötürü bata çıka 1.30 saat boyunca ilerledim. Daha sonrasında ise çok sertleşmiş bir kar yakalıyorum, eğim yaklaşık 35-40 derece. Böyle yazınca düşük gözüküyor gibi ama hissiyat hiç öyle değil. Yaklaşık 150 metre boyunca Alamancı tekniği ile ilerledikten sonra kar durumu tekrar kötüleşiyor. Kulvar ortasından ziyade sollu bir şekilde yükselişe devam ediyorum. Fazlaca kayalara yakın gitmeye çalıştığım için birkaç slab geçtikten sonra bir bölgede daha sert kar yakalama şansım oldu, orayı da Fransız tekniği ile geçtikten sonra saat 08.30 da doğu geçidine vardım. Külahın bir kısmında sert kar görünüyor, ama genel olarak açık. O yüzden botlar yerine koşu ayakkabılarını giyip tırmanışa başlıyorum. Sabit sertleşmiş kara bulaşmadan saat 10.10’da zirveye vardım. Bir iki fotoğraf çekip hızlıca aşağıya inmeye başlıyorum fakat iniş biraz daha zor oluyor. Yine kara bulaşmamak için bu sefer de fazlaca sağa yöneldiğim için birkaç bölgede mini traversler yapmak (III) zorunda kalıyorum. Saat 11.30’da beldeyim. Hava bozuyor ve rüzgar fazlaca. Ardından hiç vakit kaybetmeden Kızılcarşaktan aşağı inerek Narpuz’a giriyorum. Vadide ayak izleri var, iz açma ile uğraşmadan saat 14 gibi Sokulluya ulaşıyorum. Suya kavuşmanın heyecanı ile içebildiğim kadar su içiyorum. Sokullu’da kar yok, kış teknik ne olur acep diye düşünerek Ordos dağ evine geçiyorum. Kulüp meteorologlarımız tarafından gelen bilgiler ışığında eğitim günlerinde şiddetli kar yağışı ve fırtına olacağı yönünde bilgiler gelince eğitim iptal oluyor. Ben de 27 Ocak gecesini Ordos’da geçiriyorum. Duygu Başoğlu ile ertesi gün için faaliyet planlaması yapıyoruz fakat gece çıkan lodos sonrası fikrimiz hızlıca değişiyor.

28 Ocak günü ise saat 20.30 otobüsü ile Niğde’den İstanbul’a hareket ederek faaliyeti sonlandırıyorum. Bu faaliyette desteklerini ve bilgilerini esirgemeyen Uğur Kıroğlu ve Umut Şenliol’a çok teşekkür ederim, var olun!

Fotoğraf 6 - Büyük Demirkazık Topo, İzlenilen Güzergah
Fotoğraf 6 – Büyük Demirkazık Topo, İzlenilen Güzergah

Değerlendirmeler ve Notlar:

  • Kış faaliyetlerinde hava takibi çok önemli. En az 20 gün önceden takibe başlamak lazım. Ayrıca yağış olduğu vakitlerde dağa gitmenin riskli olduğunu unutmamak lazım.
  • Faaliyette hedik kullanma gibi bir fikrim vardı fakat hafif olmak adına almadım, uzun vadi yürüyüşleri için belki tercih edilebilir (hiç kullanmadım, işe yarar mı bilemiyorum).
  • Hafif olmak gerçekten önemli. Tek başına iz açma vs düşünülecek olursa gereksiz hiçbir şey alınmamalı. Kışın 1 kilo batak karda 3-4 kg olarak geriye döndüğünü unutmamak lazım.
  • Baton önemli!
  • Kış için uzun süreli faaliyet yapmak vücudu yıpratıyor, açıkçası 3 zirve yerine 2 zirve bu faaliyet için daha doğru olurdu. Yıldızbaşına gidecek kişiler için önerim, 2 günü yaklaşım olarak düşünmeleri (standart bir kış şartları için konuşuyorum).
  • Çok fazla dehidre olunuyor, o yüzden bolca sıvı alınmalı. Susuzluğun performansı çok olumsuz etkilediğini unutmamak lazım.
  • Dağa gitmeden evvel kışın kullanılan tekniklerin (yürüyüş, krampon teknikleri vs) tekrarlanması doğru olur. Özellikle kazma düşüşünde emin olmak şart. Açıkçası o sert karda düşüş yaşayıp durmak neredeyse imkansız gibi.
  • Aynı şekilde çığ bilgilerinin tekrarı da önemli.
  • Kulvarlara erken saatte girmek lazım, saat 7-8 gibi karın yapısı hızlı bir şekilde değişmekte.
  • Zirvelere görece geç vakitte çıktım. Biraz daha erken hareket etmek daha doğru olur diyebilirim.
  • En önemlisi kondisyon. Kondisyonumun genele olarak iyi olduğunu düşünüyorum ama kışın açıkçası faaliyete hep bitik bir şekilde devam ettim. O yüzden biraz gerçekçi olup ona göre bir faaliyet planlamak lazım.

Faaliyet ile ilgili diğer fotoğraflar ve videolar için: https://drive.google.com/drive/u/0/folders/1rMPLglbWwZs4Ndo4L0m5-COC-QT98dJ1

Çağatay.

Fotoğraf 7 - Mevsimlik Gölde Bivaklama
Fotoğraf 7 – Mevsimlik Gölde Bivaklama
Fotoğraf 8 - Büyük Demirkazık Zirveden Bakış
Fotoğraf 8 – Büyük Demirkazık Zirveden Bakış
Fotoğraf 9 - Büyük Demirkazık Doğu Duvarı
Fotoğraf 9 – Büyük Demirkazık Doğu Duvarı
Fotoğraf 10 - Çağalınbaşı, Çağal-Beşparmak Geçidi
Fotoğraf 10 – Çağalınbaşı, Çağal-Beşparmak Geçidi