Tarih: 26/10/2002
Ekip: Engin Kaban, Erhan Kesken, Emre
Yer/Bölge: Aladağlar
Rota: Emler Klasik
Rapor:
25 Ekim Cuma aksami 21:45 gibi Harem’den kalkacak olan Inan Turizm
otobusu,otobuste 30’dan fazla sayida olan BUDAK’tan elemanlarin rahatligi ve bilmedigimiz baska nedenlerden dolayi 23:30 ya da daha gec bir saatte
kalkti (dag evine kadar gidis + ordan donus 36 milyon) Emler zirve denemesi ve arkasindan Yedigoller Bolgesi’ni tanima olarak dusundugumuz faaliyeti, ayni otobuste oldugumuz Can-Sertac-Ali Alper ve Ayca ‘yla konusarak Emler’den sonra Aksampinari’nda onlara katilmak olarak degistirdik.
Sabah, Nigde’de alısveris’ten sonra dag evine vardik. (bundan sonraki saatler yeni saate gore cunku karisiklik olmasin diye saatlerimizi sabahtan degistirdik, yine de karisiklik oldu 🙂 12:50 de dag evinden 3 kisi olarak yola ciktik Sokulupinar’daki yalakta bir sure oyalanip yola devam ettik ve 17:00 gibi Karayalak’taki kamp yerimize vardik. Kampin yaklasik 50 metre ilerisindeki su gayet iyi akiyordu. Cadiri kurup yemek yedikten sonra Karayalak Vadi’den asagi dogru inen sesler ve fener ısıgını gorduk.
Hava kararmisti ve bu saatte inecek dagcilarin olumsuz bir durumla karsilasmis olduklarini dusunerek biz de fener tutup uzaktan bi sorun olup olmadigini sorduk, Yaklastiklarinda, adamlarin katır ustunde inen yerel halk oldugunu gorduk Aldigimiz cevap ta “bi diceeenizz var mıydıı ?” seklindeydi.
Gece hava acikti ve fazla soguk degildi, tulumu alıp bir sure disarda yatmak oldukca keyifliydi. 21.:30 gibi uyuduk ve sabah zirve icin 04:30 da calan alarmlari, tulumun rahatligi ve biraz da kebap faaliyet modunda olmamiz nedeniyle pek sallamadık. Daha sonra kalkıp 07:20 de yola ciktik. Celikbuyduran’da bir sure mola verdik ve yanimizdaki malzemelerin bir kısmını burda biraktik.(10:15). etrafta o kadar cok kus olmasina ragmen su kaynagini bulamadik. yer yer olan kar, Emler zirve’ye (guney tarafindan) giden yuzeyde oldukca cogaldi. yorgunluk hissettigi icin, Emre devam etmemeye karar verdi. Erhan ve ben devam ettik (12:00) cikis, genel anlamda kolaydi, sadece zirveye cok yaklastiktan sonra sola devam ederken arkada kalan sırt bosluk hissi yaratiyordu, o da isin heyecanı tabi 🙂 12:45 te zirvedeydik, manzara oldukca guzeldi, hizli bir foto faslı ve tıkınmadan sonra 13:00 te inise basladik cunku ayaklarimiz ıslanmıstı ve bayaa usuyordu. zirve defterini bulamadık, sadece bir torba icinde bi kagıda, 2 ayrı ekibin,hangi dilde oldugunu bile anlayamadigimiz yazılarını bulduk. hizli sayilabilecek bir inisten sonra 16:05 te kampa vardik. dus alip yattık 🙂 (keske oyle bi imkan olsa) 10 saatlik canavar bir uykunun ardindan pztesi sabahi 04:30 da kalktik. disarda yapilan keyifli bir kahvaltinin ardindan toplanip 07:00 gibi yola koyulduk. hedef: arpalik kampın hemen karsisindaki, oldukca dik ve sevimsiz carsaktan cıkıp, sonra keyifli ve manzarali patikayı takip ederek Eznevit Yayla’ya vardik. cantalari birakip az ilerdeki tepeye ciktik ve elimizde Aladaglar kitabı, cevreyi tanıdık. ordan assagi patikadan, Emli Vadisi’nin ve ormanin basladigi yere indik. sonra Asagı Aksampinari’nda kamp yapan, Istanbul Universitesi’nden 2 elemanla oturup biraz muabbet ettik. Adamlar, Kaldi zirve dusunuyorlardi, ve yollarinin ustu olmasina ragmen su olan Yukarı Aksampinari’na cikmayip, kamp yerlerine 10 litre su tasımıslar ormandan. 20 dakika kadar yukari cikip Yukari Aksampinari’nda Can-Sertac-Ayca-ALi Alper ekibine katıldık. orasi resmen ana kamp modundaydi surekli asagidan biri cikiyo, yukaridan birileri iniyor falandi. Daha sonra Alper ve İrem’in de bize katılmasiyla 9 kisi olduk, iyi bir yemekten sonra yattik ve gece Alaca zirveye yola koyulduk.