28/08/2014 Emler Klasik Tanıma/Aladağlar – Büşra Karakaya

Tarih: 28/08/2014

Ekip: Büşra Karakaya, Kıvanç Çetin (EKODAK)

Yer/Bölge: Karayalak / Aladağlar

Rota: Küçük Demirkazık Kuzey Yüzü (Kurtarma Rotası)

Kullanılan Ekipmanlar: 

Hava Durumu: 

Süre:  –

Rapor

7/08/2014 tarihinde alibeykoyden saat 20.00’da İzmir Ekonomi Üniversitesi Dağcılık Kulübünden Kıvanç Çetin ile birlikte Niğde’ye doğru İstanbul’dan yola çıktık. Bitmek bilmeyen uyumasi zorlu uzun bir yolculuktu. Ertesi gün sabah 8 sularında Niğde’ye vardık. Servisle eski otogara gittik ve çamardı minibüsünü beklerken otogarda kahvaltı yaptık. Çamardı minibüsündeyken Salim abiyi aradik. Salim abi bizi Sokullupınarın birazcık daha ilerisine bıraktı. Birkaç dakikalik hazırlık sürecinden sonra yola koyulduk. Patikalar sayesinde yolu bulmak kolaydı. Fakat vadinin girişinde ikilemde kaldik çünkü patika ikiye ayrılıyordu vadinin içerisinden geçeceğimizi biliyorduk ama kuşkulandık. Kıvanç kamp yükünü bırakıp vadinin içine girmeyen patikanın nereye çıktığına bakmak için ayrıldı. 5 dakika sonra geri döndüğünde vadinin içinden devam etmemiz gerektiğini söyledi, öyle yaptık. Kapıda çarsaklar ve dik eğimle birlikte kamp yükü de olması gerekenden fazla olunca rampaları çıkmak biraz zorlayıcı oldu. Kapıyı geçtikten sonra karşılaştığımız bir çift Emler için bize sağdaki patikayı takip edin dedi.(Bu ertesi gün yolu bulmamızda bizi şaşırtan bilgi.) Biz de öyle yaptık. 3000 metreye geldiğimizde Kıvanç’ta nefes sorunu ve taşikardi başladı çadır kurmak için daha önceden temizlenmiş ve kayalardan rüzgar siperliği yapılmış bir yer gördük ve oraya kamp attık. 3 litre kadar suyumuz kalmıştı ve sabah ilk işimiz çelikbuydurana yetişip sularımızı doldurmaktı. Öyle olmasını umarak kampı bırakıp sabah erkenden yola çıktık. Dün gördüğümüz çiftin tavsiyelerine uyarak çelikbuydurana ve karasay geçidine ayrılan iki patika vardı ve bizde sağda kalan karasay geçidine giden patikadan devam ettik. Yanlış yaptığımızı geçide varınca anladık (3440 metre). Ben Taylan Alp Müdür’ü arayıp durum bilgisi verdim. Kıvanç’da çüdak’tan arkadaşı Utku’yu arayıp kerteriz verdi. Utku harita yollamıştı harita yardımıyla çelikbuydurana doğru yola koyulduk. Suyumuzu bitirmiştik ama enerjimiz yerindeydi. Karasay zirvesine en fazla 1 saatlik yürüyüş mesafesi kalmıştı ama suyumuz olmadığından risk alıp zirve yapmak istemedik. Çelikbuyduranın buz gibi soğuk suyuna ulaştığımızda ikimizinde yüzü gülmeye başladı. Suyun tadını çıkarıp bir şeyler atıştırdıktan sonra emler zirve denemesi için yola koyulduk. 12 gibi emler zirvesindeydik. 3723 metrede. Dönüş çıkışa göre daha kolaydı, yerçekimi pek bir yardımcı oldu inişlerde. Sularımızın hepsini doldurup suyu olmayan kampımıza geri döndük. Ayağa kalktığım zaman midem bulanıyordu. Ertesi gün Kıvanç, Eznevit ve Karasay zirveleri denemesi için yola çıktı. Gerekli düdük sinyalleri belirledik. Ben gitmek istemedim çünkü bulantım devam ediyordu ve kendimi çok yorgun hissediyordum. Kıvanç gittikten sonra biraz daha uyudum, tembellik yaptım. Saat 10 gibi su almak icin çelikbuydurana gittim. Su aldım, çamaşırlarımı yıkadım, ordaki insanlarla sohbet ettim. Kıvanç’ı gözetlemedim. 1buçukta çelikbuydurandan kamp alanımıza döndüm kıvanç yaklaşık 1 saat beni beklemiş. Kıvanç kamp ekibinin birkaç görevi olduğunu bunların içerisinde çamaşır yıkamanın olmadığını
söyledi. Tırmanışını gözlemlemem gerektiğini anlattı. Kıvanç çok yorgun olduğu için kamp yüküyle sokullupınara kadar yürümek istemedik. Suyumuz da vardı hava da çok güzeldi. Bir gece daha kalmak istedik. Ertesi sabah kampı topladık ve sokullupınara indik. Yalakta su içerken oradaki amcalardan biri bizi pikapının bagajinda aşağı kadar bırakmayı teklif etti, tabi ki kabul ettik. Demirkazık köprüsünün oraya kadar bizi götürdüler orada inip otostop çektik. Hava çok sıcaktı ve yoldan neredeyse hiç araba geçmiyordu. Sonra Niğde minibüsü geçti ve otogara kadar gittik. Önce telefondan bilet baktık, bilet yoktu. Kıvanç, Izmir’e ben İstanbul’a Aydoganlar turizmden bilet bulduk ikimizde o gün için son biletleri aldık. Otobüsümüze daha çok vardı ve Kıvanç dağda olduğumuz süre boyunca çiğ köfte sayıklıyordu. Şehir merkezine gidip çiğköfte yedik. Oralarda biraz gezindik. Aksam yemeğinde de kebaplarımızı yedik. Kıvanç 19.30’da İzmir’e, ben 21.30’da İstanbul’a giden otobüslerle Niğdeden ayrıldık.

Harcamalar:

Toplam otobüs bileti: 280 tl
Çamardı minibüsü: 10 tl
Salim abi: 60 tl
Niğde otogara giden minibüs: 10 tl