Tarih: 2016-09-13
Ekip: Semih Sakarya
Yer/Bölge: Aladağlar
Rota: Güzeller Klasik- Gürtepe, Cebelbaşı Travers Denemesi
Kullanılan Ekipmanlar: Kask, Çadır, baton, genel kamp malzemeleri, ilk yardım kiti
Hava Durumu:
Süre:
Detay
Kamp yeri: Sulağankeler
1.gün
Bir önceki gün akşam 20.00 de istanbuldan kalkan otobüsüm sabah 06.45 gibi niğde otogara geldi. Servisle eski otogara geçerek 07.00 çamardı arabasını yakaladım. 1 saat 10 dakika gibi bir sürede çukurbağ köyüne gelen minibüsten inince salim abi beni karşıladı. Benle beraber ytüdaktan onur ve Ayşe de salim abiyle buluşacaklarmış. Onlarla da tanıştıktan sonra beraber salim abi bizi evine götürdü. Güzel bir kahvaltı sırasında onurla ayşenin planlarını da öğrendim. kahvaltıdan sonra salim abi ve oğlu ulvi abi ile birlikte emli vadisine doğru yola çıktık. Sohbet muhabbet ormanın başına kadar beni getirdiler. Salim abi beni tek gönderirken aklının kalıcağını söyleyip sonraları haber vermemi istedi. Vedalaştıktan ve benim kısa hazırlığımı bitirmemden sonra 09.55 gibi orman içindeki patikadan yürümeye başladım, patika hemen hemen her yerde belirgin. Sulağankeler kamp yerine kadar sorunsuz ve rahat diyebiliceğim bir yürüyüşle mola vermeden 1 saat 40 dakikada geldim. Kamp yerine kadar veya kamp yerinde kimse ile karşılaşmadım. Çadırımı kurup biraz dinlendikten, bir şeyler yedikten sonra bugünkü planım güzeller için 12.25 gibi yola çıktım. Bundan sonra hazır bir patika bulmak daha zorlaştı. İlerledikçe kaybolan patikadan sonra kendim en mantıklı ve beni en az yoracak rotadan gitmeye başladım. 1 saat içinde lahitkaya ve güzeller arasındaki ince vadiden çıkarak güzeller batı çanağına girmiş oldum, 5 dk dinlenmeden sonra yola koyuldum ve güzellerin güney yüzündeki güzeller klasik rota kulvarına varmış oldum. Agresif yükselen bir çarşak çıkışından sonra 20-30 metrelik tıkaçkaya etabını tırmandım ve kulvarda devam ettim. Ara sıra çarşaklardan yürüyerek, bazı yerlerde de blok kayalarda tırmanarak yorucu da olsa güzeller sırtına varmış oldum. Sırt hattını takip edip bir süre sonra saat 4 gibi zirvedeydim. Kamp verine erken gitmek istediğimden zirvede fazla oyalanmadım ve hemen inişe geçtim. Kulvarı çıkmak ne kadar zorsa inişte o kadar zordu. Kamp yerine doğru inişli çıkışlı devam ederek 18.20 gibi kampa ulaştım. Not olarak belirtmem gerekirse otobüste uyuyup iyi dinlenemediğiniz gün güzeller gibi bana göre çokta kolay olmayan bir çıkış yapmak aşırı yorucu olabiliyor, tavsiye etmiyorum:) Kampta biraz oyalanıp yemek yaptıktan sonra biraz uyuyakalmışım 20.40 gibi uyandığımda mükemmel bir ay manzarasıyla karşılaştım. Biraz bu manzaraya hayran geçirilen zamandan ve Umutcan’a haber verdikten sonra tekrar uyku moduna geçtim.
2.gün
Saat 04.25 gibi uyandığımda hava daha karanlıktı, güneşin daha doğmayacağını düşünerek yavaş hareketlerle kahvaltı edip biraz oyalandıktan sonra saat 05.50 gibi su kaynağını aramaya çıktım. Daha önce salim abiyle konuşmalarımızda kaynağın kamp yerinden yukarıda olduğunu öğrenmiştim. Kurumuş bir dere yatanına benzeyen bir yer ve sonunda küçük bir şelaleyi andıran kayalarda tırmanıp kamp yerinden yaklaşık 50-60 metre yüksekteki artık çok az akan su kaynağını buldum. Kaynağın kurumuş olma ihtimaline karşı yanıma yeterli su almıştım ama kaynak sayesinde daha rahat su tüketimi sağladım. 40-45 dk gibi bir sürüde suyumu alıp kampa dönmüştüm. Bir hazırlık evresinden sonra saat 07.00 a doğru Gürtepe-Cebelbaşı için yola çıktım. Önceki günde olduğu gibi patika çok belirgin değildi. Bir yerden sonra kendi yolumu izleyerek ve yükseklik kaybetmemeye çalışarak ilerledim. Planım gürtepe çanağından sırta yükselip oradan önce cebelbaşı sonra gürtepe yapıp zamanım kalırsa dönüşte sırtın diğer tarafındaki küçükcebele uğrayıp kampa dönmekti. Uzun bir çarşak yürüyüşünden sonra Çanağın girişindeki blok kayalara geldim: Gördüğüm iki girişten biri uzaktaki çarşak rotası diğeri bana daha yakın olani hafif bir kaya tırmanışı içerek rotaydı. Baya yakın rotayı seçip kısa bir kaya tırmanışından sonra agresif bir çarşak arazisinde yükselerek uzun sayılabilicek bir sürede 09.05 gibi Gürtepe çanağına çıkmış oldum. Çanağa girdiğimde beni sırta götürecek temiz bir rota direk göremesem de biraz bakındıktan sonra sırta ulaşan en mantıklı rotayı gördüm yine uzun bir yürüyüşle yükselip bir-iki blok slab kayayı aştıktan sonra çarşak yükselişi bitmicek gibi görünse de devam ettim. Bir yerden sonra çarşaklar bitip hafif kaya tırmanışına dönen rotada ilerledim rotanın belli bir yerinde artık kaya blokları biraz daha dikleşmeye başladı ve doğru rotanın bu olduğundan emin olamadım. Çevreye dikkatlice bakınsam da sırta çıkan kesin bir rotadan emin olamadım. Rotadan emin olamadığım ve bundan sonraki yolda kaya tırmanışının daha dik olmasından dolayı, tek olduğum için fazla riske girmeyip dönüş kararı aldım. Sırta bu kadar yakın olup geri dönmek oldukça üzdü tabi. Dönüş düşündüğümden yorucu oldu. Çanaktan inip kampa doğru ilerlerken başlayan yağmur ben kampa döndüğümde sağanağa dönüştü. Saat 13.00 gibi kampa varmıştım. Bundan sonrası dinlenme yağmur durunca kamp alanında oyalanıp fotoğraf çekme ve akşam olunca yemek yapmayla geçti. Tekrar Umutcan’a haber verdikten sonra 20.40 gibi yattım.
3.gün
gece uyandığımda havanın bulutlu olduğunu görmüştüm, sabah kalktığımda ise bulutların daha arttığını gördüm. Daha önceden bu gün öğleden sonra havanın patlayacağını öğrenmiştim. Aslında bugün sabahtan bir lahitkaya klasik rotasına çıkıp öğleden sonra aşağı inmeyi düşünüyordum ama havanın daha da kötüleşeceğini düşünüp iniş kararı aldım. Kampı toplayıp saat 07.25 gibi inişe başladım. Geldiğim patikayı takip ederek yürüyüşümü sürdürdüm. Günler sonra bölgedeki ilk çadırı kocadölekte gördüm. Rahatsız etmeden sessizce geçip ormana giriş yaptım. Hava tam bir yürüşüp havası olup serindi. 1 saat içinde salim abinin beni bıraktığı yerdeydim. Buradan sonra orman içi patika bitip toprak araba yolu başlıyordu. Bu yoldan yürüyüşüme devam ettim biraz ilerledikten sonra 2 gün sonra ilk insanlarla karşılaştım:) Benden rotayla ilgili bilgi alıp devam ettiler.Sarımemete doğru üç kişiyle daha karşılaştım, akşam pınarına kamp atmayı planlıyorlarmış. Su kaynağınla ilgili bir kaç sorudan sonra onlardan da ayrılıp sarımemete kadar geldim. Buraya gelmem de orman başından sonra 1 saatimi aldı. Bundan sonraki yolda ilerlerken arabayla yoldan geçen muhsin ve ibrahim abi beni alıp ana yola kadar çıkardılar. Bir yarım saat ana yolda niğde minibüsünü bekleyip bindikten sonra saat 12 gibi niğdedeydim. Çantamı eski otogarın karşısındaki otobüs firmasının yerine bıraktıktan sonra yemek yemek için çarşıya gittim. Öğleden sonra Şehir merkezinde başlayan sağanak acaba şu an kamp yeri nasıldır diye düşündürdü. Akşama kadar niğde de bir yürüyüşten sonra saat 20.00 otobüsüne binip istanbula dönüş yolana girdim. Sabah 9 gibi istanbuldaydım ve bir faaliyet daha bitti.
fotoğraf ve videolar:
https://drive.google.com/drive/folders/0B8KBejPWOTzkZ2RMVUpSZjB5UDg?usp=sharing