22/07/2022 BDK Klasik, Emler Batı Sırtı, KDK Klasik, Sematepe Batı Yüzü Klasik, Büyük Mangırcı Klasik, Vayvay Batı Yüzü Klasik, Kızılkaya Klasik, Üçköşe Sivrisi Kuzeydoğu Sırtı, DKSK-Sünertepe Traversi, Direktaş Klasik/Aladağlar – Çağatay Gödek

Büyük Demirkazık Klasik Topo
Büyük Demirkazık Klasik Topo

Tarih: 22/07/2022 – 04/08/2022

Ekip: Çağatay Gödek

Yer/Bölge: Aladağlar Milli Parkı

Rota: Büyük Demirkazık Klasik, Emler Batı Sırtı, Küçük Demirkazık Klasik, Sematepe Batı Yüzü (Klasik), Büyük Mangırcı Klasik, Vayvay Batı Yüzü (Klasik), Kızılkaya Klasik, Üçköşe Sivrisi Kuzeydoğu Sırtı, DKSK-Sünertepe Traversi, Direktaş Klasik

Kullanılan Ekipmanlar: Kask, 30m ip, kemer, çekiç ve sikkeler, hms, karabinalar, atc, yardımcı ip, perlon ve açık perlon, bivak (Sadece KDK rotasında 15 metre ip inişi yapıldı.)

Hava Durumu: Faaliyet boyunca açık

Rapor:

Selamlar, bir yaz vakti ve akılda yine Aladağlar. Uzun zamandır dağa gidemediğimden ötürü ve dağa gitmenin de mevcut ekonomik şartlarda pahalı olmasından dolayı hazır gitmişken şöyle uzunca kalayım istiyordum. Birazda kendimi mental ve kondisyonal açıdan zorlamayı da hesaplayarak. Benim için Aladağlarda daha görülecek birçok farklı bölge, vadi ve zirveler mevcut. Bu faktörlere göre dağ planımı hazırlamaya başladım. Dağda uzun süre kalacağım için birden fazla farklı senaryoyu da hesaplayarak iyi bir planlama yapmam gerekmekteydi. Benim dağda olacağım vakit bizim kulüpten birileri dağda olacak mıydı? Bir şekilde dağa gelecek kişileri de öğrenip ortak buluşma noktaları, ortak kamp, malzeme temini gibi faktörleri de göz önüne alarak planımı oluşturdum. Dağda işler istemediğim gibi giderse diye (yorgun düşmek, yağışa yakalanmak vs.) birden fazla senaryoyu da planladıktan sonra faaliyet planımı oluşturdum. Tabi bu faaliyet planına doğal olarak tam sadık kalamadım ve dağda spontane bir şekilde yeni alternatifler üretmek durumunda kaldım.

Planlamayı tamamen bitirdikten sonra artık dağ için gerekli eşyaların temini, çantamın ağırlığı gibi şeyler üzerinde kafa yorma kısmına geldi. Yanımda teknik malzeme taşıyacağımdan dolayı yüküm kendi ağırlığıma kıyasla bir hayli fazla olacaktı (vücut ağırlığının 4/1’i 5/1’i). Olabildiğince hafif olmaya çalışsam dahi son hesaplamalara göre çantamın ağırlığı hiçbir şekilde 18 kilonun altına düşmüyordu (çadırsız). Bu durumda kamp yüküyle olabildiğince az yürüyüp, kamp noktalarından hafif bir şekilde zirvelere gitmek en doğrusu olacaktı. Bu gibi ufak görünen ama bu tarz faaliyetler için kritik olan detayları da hesaplayarak hazırlıkları bitirdikten sonra 21 Temmuz günü Bayburt’tan yola çıkarak Niğde’ye doğru yola koyuldum. Yorucu ve bol sesli geçen otobüs yolculuğunun ardından saat 4.30’da Niğde otogara ulaştım ve 9.30 minibüsüne bineceğimi kararlaştırıp 2-3 saat uyudum. Saat 7 gibi çarşıya geçip kahvaltı ettikten sonra 9.30 minibüsü ile (50 TL olmuş) Demirkazık köprüsüne doğru harekete geçtim. Raporun bu kısmından sonra faaliyet fiziksel anlamda başladığı için (faaliyet başlar şehirde biter kısmını aklımda bulundurarak tabi:p) raporu gün gün detaylandırarak devam ediyorum.

Cımbar Vadisi 2.kol (Sol kol)
Cımbar Vadisi 2.kol (Sol kol)

22 Temmuz / Cuma

10.40’ta Demirkazık köprüsüne vardıktan sonra 10 dakikalık bir hazırlanmanın ardından 10.50’de harekete geçtim. Yaklaşık 1.30 saat sonra Cımbar kanyonu 2. koldan Tekepınarına doğru yükselmeye başladım. Daha önceden 2. kolu kullanmadığım için buradan gitmeyi tercih ettim fakat 1. kola göre daha zor olduğunu şimdiden belirteyim. Kanyonun içi hayvan popülasyonu açısından bir hayli zengindi. 3 adet yılan, değişik türlerde sürüngenler, kelebekler, ölü dağ keçisi cesetleri görerekten Tekepınarına ulaştım. 20 dakikalık dinlenmenin ardından Cımbar vadisi üzerinden oba yerine doğru yükselerek oba yerine varmadan Mevsimlik göle saparak 17.40’da ilk konaklayacağım yere ulaştım. Gölde su var fakat pek temiz değil gibi (Katırlar sağ olsun). Yeme içme faslının ardından uyumak için yerimi de ayarlayıp 19.30 gibi tuluma girdim.

Gün Değerlendirmesi

  • Cımbar 2. kol (veya sol kol) kamp yükü ile çıkış ve iniş için pek uygun değil. Kanyonun içinde aşılması zor olan birkaç slab kaya mevcut ve buralara ipler bırakılmış. İpler yardımı ile aşılabiliyor. Eğer kamp yükle ve tek kişi olarak girilecekse 4-5 metrelik ip götürmek faydalı olur (çantayı bağlayıp çekmek için).
  • Yine 2. kol 1. koldan çok daha uzun. Kestirme için 1. kol tercih edilmeli.
  • Geç mevsimde mevsimlik gölde konaklamamak lazım (Su temini açısından oba yeri tercih edilmeli).
Mevsimlik Gölde Bivak
Mevsimlik Gölde Bivak
Sabah Güneşi Demirkazık Doğu Duvarını Aydınlatırken
Sabah Güneşi Demirkazık Doğu Duvarını Aydınlatırken

23 Temmuz / Cumartesi

Rota: Büyük Demirkazık Güneydoğu Sırtı (Cımbardan Klasik) II+

Gece konforlu bir uykunun ardından sabah 06.00’da uyandım. Kahvaltı ve kampı toplama faslı derken saat 06.40’ta Mevsimlik gölden ayrılarak doğu beline doğru yükselmeye başladım. Saat 8.03’te doğu beline ulaştım. Geçide çıkarken son 200 metre biraz sıkıntılı gibi, çünkü çarşak derin olmadığından dolayı biraz sorun yaratıyor ve çantanın ağırlığından dolayı da o bölümü söylene söylene tamamladığımı hatırlıyorum. Doğu belinde zirve çantasını hazırlayıp zirveye doğru yükselmeye başladım ve 9.20’de zirveye ulaştım. Normal planımda Sematepe de yapmak vardı fakat yarın Emler Batı sırtına gireceğimden ötürü oraya gitmekten vazgeçip zirvede biraz oyalanmayı tercih ettim. 1 saat oturmanın ardından bele indim ve 1 saatte orada vakit geçirdim. Duygu ve Arda’da tanıma için Emler yapacaklardı ve kampı da Gelincik kayaların oraya atacaklardı. Onların köprüden çıkış saatlerini öğrendikten sonra aynı sürelerde orada olmayı planlayarak 12.00’da belden aşağıya Narpuz’a doğru inmeye başladım. 1.30 saat sonra bizimkiler kamp alanına varmışlar (otostop ile). Bende saat 2.30 gibi yanlarına vardım. Çadırım olmadığı için bizimkilerin çadırına 3. kişi olarak eklendim. Sohbet muhabbetin ardından saat 21, 21.30 uyuduk.

Gün Değerlendirmesi

  • Doğu beline çıkarken son 200 metrede çarşak çirkin bir hal alıyor, onun dışında çıkış bayağı rahat. Bu sebepten BDK klasik için Narpuz vadisi yerine Cımbar üzerinden gitmek daha iyi olur diye düşünüyorum.
  • BDK’nın meşhur külahı genel olarak slab yüzeyden oluşmakta. Doğu duvarına yakın gidilince çıkış ve iniş çok daha rahat oluyor. Eğer çok fazla içe kaçılırsa işler biraz daha zorlaşıyor. İnişte ip kullanmadım fakat slab üzerinde kendinizi rahat hissetmiyorsanız (genelde slab yüzeyler sevilmez) ip kesinlikle götürün. İp inişi için bolca sikke ve baba mevcut.
  • Narpuzun bir kısmında taş düşüyor (vadinin mini kanyona dönüştüğü yer). O bölümde erken vakitte dikkatli ve hızlı geçilebilir.
Büyük Demirkazık Klasik Topo
Büyük Demirkazık Klasik Topo

24 Temmuz / Pazar

Rota: Emler Batı Sırtı II,III

Saat 3.20’de Duygu ve Arda Karayalak vadisinden Emlere gitmek için yola çıktılar. Ben ise 4.30’da batı sırtından Emlere gitmek üzere yola çıktım. Narpuza doğru giden araba yolunu takip ederek Kayacık’ın sırtına girdim. Kışın çığ parkuru olarak nitelendirilen kulvarın sağından ilerleyerek kulvarı tamamladıktan sonra (sol taraftaki kulvar hala devam etmekte). Kulvar bittikten sonra bölüm bölüm II+’lık tırmanışlar ile Kayacık sırtında yükselip Kayacık ile Emleri birleştiren sırta saat 6.30’da ulaştım. Hava bayağı soğuk ve rüzgarlıydı. Sıcak su alımı ve kahvaltının ardından emlere doğru sırttan yürümeye başladım (yanına sıcak su, termos almayan dağcılara dua etmeyi de ihmal etmeyerek tabi). Rotanın kilit etabı olan ve sırt hattını kesen Piramit’e benzeyen yere ulaştım. Sırt hattından devam edebilmek adına buraya tırmanmak zorundasınız ve aynı şekilde sonrasında da iniş yapmak. Bu Piramit’i aşmak yerine ta aşağıdan dolaşıp tekrar sırt hattına bağlanabiliyorsunuz fakat yol gördüğüm kadarıyla 1.30 saat civarı uzuyor. Yolu uzatmamak ve hattan çıkmamak adına Piramit’e 7-8 metrelik bir tırmanış yapıp tepesine ulaştım (III derece ve çok çürük, boşluk hissi de var). Ardından piramitten inerek tekrar sırttan yürüyüşe devam ettim (İniş 10 metre civarı ve slab yüzey III derece, ip inişi yapılabilir fakat yukarda emniyet noktası göremedim). Ardından Emler, Hürtepe arasındaki sırtta kocaman bir yaban tavşanı görüp şaşırdıktan sonra 8.20’de zirveye ulaştım. Aşağıda bizimkileri de turuncu kasklarından tanıyıp el sallayarak kendimce onları motive ederek beklemeye başladım. 9.30’da bizimkilerde zirveye geldiler. Uzunca bir vakit geçirdikten sonra beraber Çelikbuyduran üzerinden Gelincik kayalarda bulunan kampımıza indik. Birkaç malzeme alışverişi ve takası sonrası kurulu olan çadırı da aldıktan sonra Duygu ve Arda’yı İstanbul’a uğurladım. Normalde planım kampı Arpalığa taşımaktı fakat kamp yükü ile uğraşmamak adına burada konaklamaya karar verdim ve sabah Küçük Demirkazık Yelkenkaya rotası için hazırlıklarımı yapıp saat 20.30’da tuluma girdim.

Gün Değerlendirmesi

  • Yaz mevsimi de olsa dağda her zaman sıcak su ve ocaksız zirveye gidilmemesini kendi adıma bir kez daha görmüş oldum.
  • Emler Batı sırtı görece uzun sayılabilecek bir rota, kış çıkışı düşünenler yazın rotayı görmeleri bence kritik bir detay.
  • Rotanın kilidi dediğim Piramit. Çıkışı çürük inişi ise slab, o yüzden ip götürmek gerekebilir.
Kayacık, Emler Batı Sırtı
Kayacık, Emler Batı Sırtı
Emler Batı Sırtı Kilit etap (Piramit). Emlerden Kayacığa bakıştan görünümü
Emler Batı Sırtı Kilit etap (Piramit). Emlerden Kayacığa bakıştan görünümü
Kocadölekten Güvercinlik Kuleleri
Kocadölekten Güvercinlik Kuleleri

25 Temmuz / Pazartesi

Rota: Küçük Demirkazık Klasik (Yelkenkaya) III+

Saat 6.00’da uyanıp bir şeyler atıştırıp 6.30’da Karayalak kamp alanından çıkarak Sokullupınar ve ardından Arpalığa oradan da Apışkar Boğazına girerek Küçük Demirkazık Yelkenkayaya doğru yükseldim. Saat 11.00’da Yelkenkayanın başlangıcına ulaşarak dinlendikten sonra sağ tarafındaki bacadan tırmanmaya başladım. Yaklaşık olarak bacanın yarısını tırmandıktan sonra sol tarafta kalan rotanın kilidi olan 7-8 metrelik bölümü de tırmanarak (III+) Yelkenkayanın kılçığına çıktım. Oradan 15 metre alçalarak KDK zirveye giden 2 adet çarşaklı bacalardan sol tarafta bulunanına girerek tırmanmaya devam ettim ve saat 11.50’de zirveye vardım. Zirvede biraz oyalanıp BDK kuzey duvarına iç geçirerek baktıktan sonra inişe geçtim. Nihayet getirdiğim teknik malzemeleri kullanacağım yere Yelkenkayanın orada bulunan boltlardan 15 metrelik bir iniş yaptıktan sonra ipi falan toplayıp geri kalan kısımları backclimbing yaparaktan aşağıya indim. Ardından hazır buraya kadar gelmişken kuzey duvarına biraz daha bakarım diyerekten kuzey belinden geçip Cımbar üzerinden Karayalak kampa döndüm. Karayalak kampa vardığımda saat 18.00 idi. Sonra diğer gün Sematepeye gitmek için 20.30’da uyudum.

Gün Değerlendirmesi

  • Karayalak kamp üzerinden KDK’ya gitmek harita üzerinde uzun gözüküyor fakat gidilemez değil. Sadece gün KDK’ya ayrılırsa gidilebilir.
  • Apışkar’ı bulmak sanırım biraz sorunlu gibi. Apışkara girip ilerlediğimde iki, üç kere yanlış girmiş olabilirim diye düşünmedim değil. Sonra girdik bari sonunu görelim diyerekten ilerledim. Şansıma doğru girmişim yoksa gerisin geri o yolu yürüyecektim 😀
  • KDK’ya ip götürmek şart. Rotadaki III+’dan serbest inmeye çalışmak risk olur. 30 metrelik ip her türlü iş görüyor.
  • Sanırım faaliyet boyunca çıkmaktan zevk aldığım zirve olabilir. Geleneksel tırmanışa başlamadan evvel klasik rotadan KDK yapmak kişinin olaya bakış açısını şekillendirebilir diye düşünmekteyim.
  • KDK klasik yapmak için Mevsimlik göl veya Oba yerine kamp kurulabilir. Bu durumda Apışkara Arpalık tarafından bulaşmamış olursunuz.
  • Yelkenkayayı çıkıp iniş yaptıktan sonra 2 baca olan yerde sağ taraftaki daha basit. Kaynak kitapta soldan gidin diyordu ve öyle yaptım fakat dönüşte sağ bacaya girdim ve ipsiz yelkenkayaya kadar inebildim. Sol bacadan ipsiz inilmez diyebilirim.
Küçük Demirkazık Kilide giden Topo
Küçük Demirkazık Kilide giden Topo

26 Haziran / Salı

Rota: Sematepe Batı Yüzü (Klasik) II

Saat 6.30’da uyanıp Narpuza girerek Sematepe’nin altına doğru yükselmeye başladım. Narpuzun henüz başındaydım ki üç çoban köpeği tarafından ablukaya alındım. 10 dakikalık heyecanlı anların ardından köpeklerden kurtulup yola devam ettim. Narpuzun üstlerinde Hollandalı olduğunu söyleyen bir arkadaşımız ile taksim dayı İngilizcemle BDK rotasını tarif ederek yanından ayrıldım ve 30 dakika sonra Sametepe Batı yüzüne girerek yükselmeye başladım. Sematepe yüzeyinde konaklayan urkeklikler ile selamlaşmanın ardından saat 11.00’de zirveye ulaştım. Pek oyalanmadan Yedigöller’e doğru inerek Çelikbuydurana geçtim ve oradan kampa indim. Eşyaları toplayıp saat 15.30’da ayrılarak Ordos dağ evine ulaştım. Ev kapalıydı ve numaralarını aldığım kişilere ulaşamayınca mecbur Tdf binasının bahçesine çadırı kurdum ve gece orada konakladım. Daha sonra Ordos evine birileri gelince gidip tanıştım ve yarın için orada kalacağımı belirttim. Sonra çadıra dönüp uyudum.

Gün Değerlendirmesi

  • Bugünden çıkarımım köpekler fazla agresif, o yüzden tek olunca yandan yandan kaçmak gerek.
  • Sematepe Batı yüzü gayet basit, Batı yüzünün her yerinden zirveye çıkılabilir. Sol tarafta kalan jandarma kulelere pek yanaşmadıkça II,II+ derecelerinde zirveye ulaşmak mümkün.
  • Dönüş için Çelikbuyduranı kullanmak daha mantıklı gibi (Sokullu veya karayalak kampa dönüş için geçerli).

27 Temmuz / Çarşamba
Dinlenme günü, çarşıya inildi ve alışveriş yapıldı. Ordos evinde dinlenmece ve Dksk’lı arkadaşlarla tanışma. Fenerbahçe Dinamo Kiev’e elendi (Konudışı). Gerekli mercilerle iletişim kuruldu!

KDK dönüşü ben
KDK dönüşü ben

28 Temmuz / Perşembe

Rota: Büyük Mangırcı Güneybatı Yüzü ve Sırtı (Klasik) II,III-

Ordos evinde tanıştığım Dksk’lı Kamil, Barış, Enes, Onur, Murat bugün Büyük Mangırcı Klasik yapmayı düşünüyorlardı. Benimde planım onlarla aynı olduğu için beraber gitmeye karar verdik ve saat 10.30’da araç ile Sarımemetlere geçtik (Barış gelmedi). Benim çadırı kurmam gerektiğinden ötürü arkadan yetişeceğimi söyleyerek kampı kurdum ve 30 dakika sonra Mangırcıya doğru yükselmeye başladım. 1 saat sonra Dksk’lı arkadaşlara yetişerek zirveye doğru devam ettik. Sanırım 14.30 gibi zirvedeydik. Yarım saatlik molanın ardından inişe geçtik ve 16.30 gibi Sarımemetlere ulaştık. Dksklı arkadaşlar dağ evine geri döndüler. Bende bir şeyler atıştırıp Vayvay için gerekli malzemeleri alarak 18.30’da Sarımemetlerden ayrılarak Valikonağına doğru yola koyuldum. Kocadölek civarında dolaşan sürüye bulaşmamak adına (köpek korkusu diyelim) vadinin solundan Valikonağına yükseldim. 20.45 gibi Valikonağına vardım ve suyumu aldıktan sonra yollu bildiğim için karanlıkta olsa ilerlemeye karar verdim. 45 dakika sonra Güzeller ve Sulağankayayı ayıran sapağın biraz altlarında bulunan mağaramsı kayaya bivakladım. Yat saatim 22.00 idi.

Gün Değerlendirmesi

  • Sarımemetlerden B. Mangırcı bayağı yakın ve kolay bir çıkışı var. Gün içinde yapılabilecek bir zirve ve kaynak kitapta sanırım II,III diyor. III derecelik bir etap yok rotada.
  • Güney tarafı bi hayli sıcak. Karayalakta tulumda üşürken (1900 rakım), Valikonağı yukarıları bayağı sıcak (2600). Yani güney tarafına yazlık tulumla gidilir.
Sarımemedin Yurdundan Mangırcı Klasik Topo
Sarımemedin Yurdundan Mangırcı Klasik Topo

29 Temmuz / Cuma

Rota: Vayvay Batı Yüzü III

Büyük gün geldi çattı. Benim için faaliyetin en kritik günü, Vayvay. Bu dağın diğer zirvelere kıyasla uzakta olması, bulunduğu yerdeki su kıtlığından ötürü maalesef pek tercih edilmiyor. Yolda karşılaştığım kişilerle sohbette aman gitme etme gibi laflar duysam da kendimi rota için hazır hissediyordum. Amacım bivak noktasından yola çıkıp (Valikonağı yukarlarında bir yer) Vayvay zirve yapmak ve aynı gün Sarımemetlere inmek. Olası yolu şaşırma vb. problemlerde durumunda 1 gece daha rota yolunda bivaklamaya da hazırlayarak kendimi saat 4.50’de uyandım ve 5.15’te yola koyuldum. Bu kadar uzun bir rota için eden bu kadar geç çıktın diye sorulabilir, 30 dakika sonra Sulağankaya Küçükcebel arasındaki geçidi karanlıkta geçmemek adına. Konuştuğum kişiler geçit hakkında pek net bilgi veremediklerinden ötürü ve Umut’un da karanlıkta risk etme demesinin de payı var tabi. Gayet iyi bir tempo ile 1 saat sonra geçide çıktım ve oradan Kokorot vadisine doğru alçalmaya başladım. Bu arada geçit pek zor değil fakat bele çıkınca Küçükcebele doğru yönelerek iniş yapmak gerek, sağ tarafa girilmez. Gayet iyi bir tempo ile ilerledikten sonra sanırım saate bakmak için elimi cebime attım ki telefon yok! 10 dakikalık kara kara düşünmenin ardından bi şekilde son fotoğraf çektiğim yeri hatırlayıp 800-900 metrelik yürüyüş güzergahında telefonu aramaya başladım. Patikanın olmaması ve zar zor kestirdiğim yürüyüş hattını 45 dakika dolaştıktan sonra hiçbir şey bulamadım. Aramaya çıkarken çantayı attığım yere giderken telefon ters dönmüş ve bana parlıyordu. Oley be diyerek hemen telefonu aldım ve çantaya koştum. Saat 9 olmuş. Moralinde yükselmesi ile yola devam ettim. Saat 10 gibi tayyare çukurundan klasik rotayı bulmaya çalıştım fakat topo çiziminden rotayı çıkartamadım. Sonra en benzeyen yüze girme kararı aldım ve sapan karın sağ tarafındaki çatlaktan yükselmeye başladım. Yaklaşık 20 metre gittim ve derece bayağı arttı ve yanlış olduğunu düşünerekten indim ve duvarın sol tarafında bulunan patikadan devam ederek batı yüzüne geçtim. Rotayı aradığım yer Güneybatı yüzü imiş lakin klasik rota batı yüzünde. Doğru yeri bulduktan sonra batı yüzüne girerek dik bir şekilde tırmanmaya başladım. Yüzde herhangi bir yere bağlı kalmadan tırmanabiliyorsunuz fakat yine burada da jandarma kuleler karşımıza çıkıyor. Bunların sağında solunda bacalar bulunmakta. Ben genel olarak çarşaktan kaçıp basit bacalardan tırmanarak zirveye ulaştım. Bu bacaların zorluğu maksimum III. 11.40’ta zirvedeydim. Zirve defterini açıp incelemeye koyuldum ve defter 1992 senesinden beri zirvede. Dksk’lı bir ekip bırakmış defteri. 1997 senesinde ise İTÜ Dağcılık Topluluğundan Uğur Yemez farklı kulüplerden oluşan bir ekiple zirve yapmış. Defteri doldurduktan sonra inişe geçtim. Saat 16 gibi Küçükcebel Cebelbaşı arasından Gürtepe çanağına inip oradan da Sarımemetlere indim. Saat 19.45 te kamp alanına vardım. Tabi koşu ayakkabısı ile dolandığım için ayakkabı patladı. Valikonağından gidiş-dönüş 17 saatlik bir faaliyet oldu. Belki Sarımemetlerden gidip dönmeli 20 saate yapılabilir. Belki birileri dener ileride kulüpten:DBüyük gün geldi çattı. Benim için faaliyetin en kritik günü, Vayvay. Bu dağın diğer zirvelere kıyasla uzakta olması, bulunduğu yerdeki su kıtlığından ötürü maalesef pek tercih edilmiyor. Yolda karşılaştığım kişilerle sohbette aman gitme etme gibi laflar duysam da kendimi rota için hazır hissediyordum. Amacım bivak noktasından yola çıkıp (Valikonağı yukarlarında bir yer) Vayvay zirve yapmak ve aynı gün Sarımemetlere inmek. Olası yolu şaşırma vb. problemlerde durumunda 1 gece daha rota yolunda bivaklamaya da hazırlayarak kendimi saat 4.50’de uyandım ve 5.15’te yola koyuldum. Bu kadar uzun bir rota için eden bu kadar geç çıktın diye sorulabilir, 30 dakika sonra Sulağankaya Küçükcebel arasındaki geçidi karanlıkta geçmemek adına. Konuştuğum kişiler geçit hakkında pek net bilgi veremediklerinden ötürü ve Umut’un da karanlıkta risk etme demesinin de payı var tabi. Gayet iyi bir tempo ile 1 saat sonra geçide çıktım ve oradan Kokorot vadisine doğru alçalmaya başladım. Bu arada geçit pek zor değil fakat bele çıkınca Küçükcebele doğru yönelerek iniş yapmak gerek, sağ tarafa girilmez. Gayet iyi bir tempo ile ilerledikten sonra sanırım saate bakmak için elimi cebime attım ki telefon yok! 10 dakikalık kara kara düşünmenin ardından bi şekilde son fotoğraf çektiğim yeri hatırlayıp 800-900 metrelik yürüyüş güzergahında telefonu aramaya başladım. Patikanın olmaması ve zar zor kestirdiğim yürüyüş hattını 45 dakika dolaştıktan sonra hiçbir şey bulamadım. Aramaya çıkarken çantayı attığım yere giderken telefon ters dönmüş ve bana parlıyordu. Oley be diyerek hemen telefonu aldım ve çantaya koştum. Saat 9 olmuş. Moralinde yükselmesi ile yola devam ettim. Saat 10 gibi tayyare çukurundan klasik rotayı bulmaya çalıştım fakat topo çiziminden rotayı çıkartamadım. Sonra en benzeyen yüze girme kararı aldım ve sapan karın sağ tarafındaki çatlaktan yükselmeye başladım. Yaklaşık 20 metre gittim ve derece bayağı arttı ve yanlış olduğunu düşünerekten indim ve duvarın sol tarafında bulunan patikadan devam ederek batı yüzüne geçtim. Rotayı aradığım yer Güneybatı yüzü imiş lakin klasik rota batı yüzünde. Doğru yeri bulduktan sonra batı yüzüne girerek dik bir şekilde tırmanmaya başladım. Yüzde herhangi bir yere bağlı kalmadan tırmanabiliyorsunuz fakat yine burada da jandarma kuleler karşımıza çıkıyor. Bunların sağında solunda bacalar bulunmakta. Ben genel olarak çarşaktan kaçıp basit bacalardan tırmanarak zirveye ulaştım. Bu bacaların zorluğu maksimum III. 11.40’ta zirvedeydim. Zirve defterini açıp incelemeye koyuldum ve defter 1992 senesinden beri zirvede. Dksk’lı bir ekip bırakmış defteri. 1997 senesinde ise İTÜ Dağcılık Topluluğundan Uğur Yemez farklı kulüplerden oluşan bir ekiple zirve yapmış. Defteri doldurduktan sonra inişe geçtim. Saat 16 gibi Küçükcebel Cebelbaşı arasından Gürtepe çanağına inip oradan da Sarımemetlere indim. Saat 19.45 te kamp alanına vardım. Tabi koşu ayakkabısı ile dolandığım için ayakkabı patladı. Valikonağından gidiş-dönüş 17 saatlik bir faaliyet oldu. Belki Sarımemetlerden gidip dönmeli 20 saate yapılabilir. Belki birileri dener ileride kulüpten:D

Gün Değerlendirmesi

  • Genelde Tayyare çukuruna veya kokorotta bir yerlere kamp atılıyor burası için. Geç mevsimde su sıkıntısı kaçınılmaz. Sanki uzunca bir yürüyüş ile vur-kaç yapmak daha mantıklı gibi.
  • Rota hem mental kuvvet hem de sağlam kondisyon istiyor. Diğer türlü buraya çıkış çileye dönüşebilir.
  • Rota III derece. Batı yüzü bulunursa sonrasında rota bulma sorunu olmaz diye düşünüyorum.
  • Su önemli. Bu rotaya gidiyorsan yüzde 80 su sıkıntısı yaşarsın. Kokorot unutulmuş bölge gibi.
Vayvay Batı yüzünden Sulağankaya
Vayvay Batı yüzünden Sulağankaya

30 Temmuz / Cumartesi

Dinlenme Günü, ayakkabının tabanda açılmalar olunca çarşıya inip japon yapıştırıcı aldım ve ayakkabıya ikinci tamirini yaptım (Sematepe sonrası da tamir gördü). Daha sonra Sarımemetlerde dinlenme. Sarhoşların yanıma kamp atması ile uykusuz geçen bir gece.

31 Temmuz / Pazar

Uykusuz geçen bir günün ardından saat 6.30’da kalkarak hızlıca kampı toplayıp Eznevit Yayla üzerinden Karayalak Vadisine doğru geçtim. İsmail Cem ve Hilal’de bugün tanıma için Aladağlara geliyordu. Onlarla da haberleştikten sonra önden Yedigöllere çıkacağımı söyledim. Karayalak kapıya yaklaşırken yukarıdan motorlu testere sesleri geliyordu. Biraz daha yaklaşınca 6-7 kişilik motor çetesinin Yedigöllere çıkmaya çalıştığı ortaya çıktı (çabalarını takdir ettim). Onları da geçtikten sonra aynı şekilde Yedigöllere kadar devam ettim ve 15.30’da kamp alanına ulaştım. Çadır kurulumu vs derken saat 19.30 civarlarında bizimkilerinde gelmesi ile yeme içme faslını halledip sabah yapılacak rotalar için 22.00 gibi tulumlara girdik.

Gün Değerlendirmesi

  • Eznevit yayladan Yedigöllere geçmek mantıklı. Ben Kızılkaya çarşaklarından geçmeyi düşünmüştüm öncesinde fakat yapmadığım iyi olmuş.
  • 20 kişilik Bursa’dan bir kulüp ses çıkarmanın cılkını çıkardı. Yine uykusuz geçen bir gece oldu.
Yedigöller ve Direktaş
Yedigöller ve Direktaş

1 Ağustos / Pazartesi

Rota: Kızılkaya Batı Sırtı ve Güneybatı Yüzü (Klasik) III

Saat 07.30’da kamptan ayrılarak Kızılkaya’ya doğru yola çıktım. Çelikbuyduranın oradaki dar geçitten yükselen patikayı kullanarak Kızılkaya Karasay beline ulaştım ve oradan da rotaya girdim. Saat 9.55’te zirveye ulaştım. Bizimkilerde Emler zirveye doğru çıkıyorlardı o sıralarda. İnişte Çelikbuyduran’da karşılaşacak şekilde inişe geçtim ve 11.15 gibi su kaynağının orada İsmail Cem ve Hilal ile buluştuk. Ortak mola sonrası ben Yedigöllere, onlar ise Karasay ve Eznevit’e doğru yola koyuldu.

Gün Değerlendirmesi

  • Kızılkaya Klasik hattının birden fazla varyantı var. Genel olarak çıkışın çok zor olduğunu söyleyemem fakat çürüklük var. O yüzden taş yuvarlamamaya dikkat etmek gerek.
  • Dağ set set gibi. O yüzden setler arasında 2-3 metrelik ufak tırmanışlar oluyor. Buralardan inişte sorun olmaması adına belki ip inişi yapılabilir (Normalde ip inişi yapılıyor zaten).
  • Yedigöllerden çok rahat yapılabilir. İlla Çelikbuyduran’a kamp atılacak diye bir şey yok.
Kızılkaya Topo
Kızılkaya Topo

2 Ağustos / Salı

Rota: Üçköşe Sivrisi Kuzeydoğu Sırtı III+, Dksk-Süner Traversi II

Sabah Saat 07.30’da kamptan çıkarak H3 ile Üçköşe Sivrisi arasındaki döküntülü hattan sırta çıkarak oradan da Üçköşe Sivrisi zirveye ulaştım. Ulaştığımda saat 09.00’du. Çok oyalanmadan inişe geçtim ve saat 10.30 gibi kamp alanına ulaştım. Dün bizimkilere Dksk ve Süner traversini beraber yapalım teklifimi kabul ettiklerinden sonra saat 11.30 dolaylarında Dksk’ya doğru yürümeye başladık ve iyi bir zamanlama ile 1 saat 50 dakika sonra zirveye ulaştık. Uzun molanın ardından Sünertepeye’ye geçtik ve oradan da kamp alanına döndük. Sonrasında ise bolca dinlenme, sohbet muhabbet.

Gün Değerlendirmesi

  • H3 ile Üçköşe Sivrisi arasında bulunan çıkış kulvarı döküntülü. Bu sebepten ötürü dikkatli geçilmeli ve patikanın bittiği yerden sonra sollu gidilmeli. Sol tarafta hafif boşluk hissi var fakat sağ tarafa göre çok daha güvenli.
  • Kaynak kitapta Üçköşe Sivrisi zorluğu için III+ demiş. Rota maksimum II+ (bence).
  • Dksk, Süner ise klasik travers rotası. Başlangıç için ideal.
Üçköşe Sivrisi ve H’lara çıkan Kulvar
Üçköşe Sivrisi ve H’lara çıkan Kulvar

3 Ağustos / Çarşamba

Rota: Direktaş Güneybatı Yüzü (Klasik) III,IV-

Saat 06.00’da uyanıp kahvaltı ettikten sonra 06.30’da Direktaş Klasik için yola çıktım. Yaklaşık 30 dakikalık yürüyüşün ardından rota dibine gelerek çarşaktan yükseldim ve bacadan rotanın killit etabına yükseldim. Rotanın kilit etabı 3-4 hamle içeren slab yüzey. Burayı geçtikten sonra ise bacadan III derecelik tırmanışla yükseliyorsun. Ardından iki baca daha çıkıyor karşına, ben soldaki bacadan yükselerek çarşaklı kısma ulaştım ve ardından zirveye. Saat 7.50’de zirvedeydim ve biraz oyalandıktan sonra inişe geçtim. İnişte ip açmadım fakat slab yüzeyde iyi tutan bir ayakkabı ile backclimbing yapmak lazım. İnişte kilite vardığımda gürültücü Bursa ekibi 5-6 kişi olarak sabit hat oluşturarak prusik yardımı emniyelerini alıp etabı geçiyorlardı. Onları biraz izledikten sonra orayı da geçip kamp alanına indim. Ardından kampı toplayıp sanırım11.30 gibi Hacer boğazından inişe geçtik. Yakıcı sıcağın altında Soğukpınara 18 dolaylarında vardık. Orada bulunan alemci ekibin ikram ettiği şahane keçi yoğurdundan yapılmış ayranı içtikten sonra çadırımıza geçip uyuduk.

Gün Değerlendirmesi

  • Direktaş inişinde yukarıdan bakınca aşağı inen bir çarşak bulunkata. Oradan da inip ufak bir ip inişi ile kilit etaba giden bacaya geçilebiliyor. Ben öyle yaptım fakat ip açmadığım için geçiş biraz problemli oldu. Direkt olarak çarşağa girmeden tırmanılan bacalardan da ip inişi yapılabilir.
  • Kilit etap dediğim gibi slab. Düşersen sağ ve sol tarafı açık olduğu için kolu bacağı kırabilirsin (daha kötü senaryoyu yazmadım).
  • Yedigöllerden kısa bir rota. Geleneksel çalışmak adına bu rotaya girilebilir diye düşünüyorum.
  • Boşluk hissi çok yok bence.
  • Hacer boğazı yanıyor adeta. Suyu bol almak ve erken saatte çıkmak gerekli. Biz öğlen sıcağında yürüyünce biraz bitap düştük.
  • Soğukpınar denilen yerde kocaman bir ahşap ev var. Onun yukarısında terkedilmiş bir yer daha vardı ve biz orayı soğukpınar sanıp su aradık. Birazda harita yanılttı gibi (Belki de harita okumayı bilmiyor olabilirim:)).
Direktaş Klasik Topo
Direktaş Klasik Topo

4/5/6 Ağustos Perşembe

Sabahtan kalkıp kampı toplayıp Kapuzbaşı şelalerine doğru indik. Aşağıdaki köyde servis varmış Yahyalı’ya fakat sabah 6’da. Çok araç geçmiyor ve ulaşımı biraz sıkıntılı. Otostop tek şanş gibi. Biz şelalelere bayağı yaklaştıktan sonra minibüslü Adanalı ailenin bizi alması ile Yahyalı’ya ulaştık. Ardından Kayseri’ye geçip Tolga ile buluştuk ve 5 Ağustos gece 05.30’da Doğu Ekspresi ile Ankara’ya oradan da 6 ağustos’ta İstanbul’a vardık.

Değerlendirmeler ve Notlar

  • Bireysel olarak konuşacak olursam Aladağlarda gidemediğim ve merak ettiğim bölgeleri görmüş oldum. Dağda tek başına hareket etmek ve doğru kararları alabilmenin göründüğünden daha zor olduğunu tekrardan hatırlamışta oldum.
  • Bu tarz faaliyetlerde sanırım planlama çok elzem. O yüzden tek veya ekip olarak gidilmeden ön araştırmanın iyi yapılması, o bölgelere giden insanlarla iyice konuşup kafada soru işareti bırakmadan gitmek önemli.
  • Hafif olmak diyorum başka bir şey demiyorum:).
  • Dağda birden fazla insanla tanışma ve karşılaşma fırsatım oldu, bu sayede insanların bu işe bakış açılarını görmekte benim için önemli bir deneyimdi.
  • Yaptığım faaliyette bana yiyecek içecek, teknik malzeme vd. gibi eşyaları getiren Duygu, Arda, İsmail Cem ve Hilal’e de teşekkür ederim. Faaliyetimin sorunsuz bitmesi ve motivasyon açısından hep yukarıda olmamı da tetiklemiş oldunuz.
  • Rotalar hakkında bilgilerini paylaşan Volkan, Umut, Uğur ve adını unuttuğum herkese de teşekkürler.

Dağlarda daha çok İTÜDAK’lı görmek dileğiyle,

Sevgiler.

Çağatay Gödek

Diğer Fotoğraflar İçin: https://drive.google.com/drive/folders/1M41ezeJXO2ArNM9-Vbvf3MS3NgFI5ZLp?usp=sharing

KDK dolaylarından BDK Kuzey Duvarı
KDK dolaylarından BDK Kuzey Duvarı