28/05/2002 Emler Klasik/Aladağlar – Ali Alper Çelebi, Alkın Ceylan

Tarih: 28/05/2002

Ekip: Ali Alper Çelebi, Alkın Ceylan

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: Emler Klasik

Rapor:

Alkın ve ben, yaz faaliyeti olarak Uğur,Can,Sertaç,Esil ve Engin’in geçen sene yaptıkları faaliyeti örnek alarak, Alaca + Emler denemesi yapmaya karar verdik. Sağolsun Uğur,Can ve İlker rota konusunda fotoğraflı tariflerle bizi bilgilendirdiler.Neyse,28 Mayıs saat 08:35’te Doğu EkspresiyleHaydarpaşa’dan Ankara’ya (4.100.000) ardından 20:15 Çukurova Mavi’yle (9.200.000) Niğdeye ulaştık.Ekibin diğer elemanları (Ozan,Özlem,Uğur,Can,Sertaç) ve tanıştığımız insanlar 🙂 sayesinde yolculuk epey keyifli geçti…. 29 Mayıs günü dağ evinde biraz dinlenip 8:45 gibi traktörle Emli vadisine yola çıktık 9:50 gibi Emli ormanında traktörden inip yürümeye başladık.Patikayı takip edip 10:50’de Aşağı Akşam Pınarı kamp yerine vardık. Sağda duran Parmakkaya’ya doğru (Akşampınarı Vadisi’ne) baktığımızda önümüzde mağara, solunda küçük bir akarsu vardı.Mağaranın sağındaki patikadan Yukarı Akşam Pınarı’na yürüyüp 11:06’da ilk gördüğümüz kamp yerine (1 çadırlık) kamp attık. (Gece yürürken bu kamp yerinin biraz daha yukarıdaki 8-10 çadırlık kamp yerinden en azından bu mevsimde, daha iyi olduğunu anladık çünkü gece orayı su basmıştı).Vadi karlı gözüküyordu, hava oldukça güneşli ve sıcaktı. Alkın horul horul uyudu ama ben güneşin altında maalesef doğru dürüst uyuyamadım.Su stoklarımızı tamamlamak için küçük bir keşif gezisine çıktık, sola doğru yürüyüp (patikayı takip edip) su sesini dinledik ve oldukça coşkulu akan nefis bir su kaynağı bulduk. Akşam yemeğimizi yiyip yattık. 30 Mayıs Saat 00:30 gibi Alaca’ya gitmek için kalktık ve yemek yedik. Saat 2:00’de yola çıktık ve 2500m’de bir mola verdik (Diğer molaları not almamışım, bir tek mola vermedik tabii ki :P), saat 3:30 gibi Parmakkaya hizasını geçmiştik. Vadi 2600’den itibaren karlıydı ve biz krampon takmaya karar verdik.(Az da olsa buzlu bölümler canımızı sıkmıştı). Saat 5:10 gibi Akşam Pınarı vadisinin sonuna doğru yaklaştık. 5:30 gibi 2800m, 6:30’da da 3000m’deydik. Önümüzde duran Avcıbeli Geçidi’ne ulaşmak için sağa doğru yan geçişlerle yükselip Avcıbeli’nin altına vardık. Yan basmaktan ayaklarımız biraz(!) hırpalandı. Avcıbeli’nin kornişli görüntüsü bizi oldukça rahatsız etti. Ben biraz demotive olmuştum ama tam ortada, kornişsiz ve izler bulunan bir hizada tırmanmaya karar verdik. 3K’sız yaz faaliyeti de olmadığını anlamış olduk.Neyse Avcıbeli’ne çıktık ve manzaranın keyfini çıkarıp fotoğraflar çektik.Sol aşağıya doğru aşmamız gereken sırtı gördük,üstünde çok kar yoktu fakat önümüzde yan geçiş yapmamız gereken bölüm bizi biraz tedirgin etti. Aşağıya doğru durmadan uzanan bir eğim vardı, kar miktarı da az değildi 1 saat kadar dinlendikten sonra bizi Alaca’ya ulaştırıcak o yangeçişi yapmanın biraz riskli olacağını düşündük.Tabii ki net bir çığ riskini anlamak kolay değil ama o yönde hiçbir iz görememiş olmak, güneşin vuruyor olması vs. nedeniyle aynen geri döndük. İki kişiydik aslında belki sorun çıkmazdı ama Avcıbeli de bizim için oldukça güzel bir zirveydi, yeter de artar bile :P. Kamp yerimize döndük biraz dinlendik ve faaliyetimizin ikinci bölümü (Emler denemesi) için saat 16:10 gibi Eznevit Yayla’ya doğru yola çıktık. Zaten yaylaya çıkan patikalar otoban gibiydi,çarşak falan derken 18:20’de Eznevit Yayla’daydık. (Yolda pek çok su kaynağına rastladık, su sıkıntısı çekmedik) 31 Mayıs gecesi Eznevit denemesi yapmaya çıkan Uğur, Sertaç, Can ve Ozan’la kamp yerinde buluşup, hasret giderdik. (Cep telefonları yaylada çekiyor.) Sabah 10:50’de hep beraber dağ evine doğru yola çıktık ve saat 14:30’da dağ evine vardık.Bu arada bizim Emler planımız, Uğurlarla birlikte yapılacak topluca bir zirve faaliyetine dönüştü.