30/01/2009 Kuşaklıkaya Sırt Rotası/Uludağ – İsmail Tüzün (UDK 4. Ataya Bağlılık Tırmanışı)

Tarih: 30/01/2009

Ekip: İsmail Tüzün

Yer/Bölge: Uludağ

Rota: Kuşaklıkaya – Küçük zirve – Rasat Düzlüğü – Büyük zirve; aynı rotadan dönüş.

Kullanılan Ekipmanlar ve Gereklilikler: 3K (Kazma, Kask, Krampon), Temel Eğitimi Tamamlamış olmak, özellikle kış teknik eğitimi ve krampon kullanım tecrübesi. Faaliyet her zaman olduğu gibi şehirde başlamış;-) tırmanış için gerekli malzemelerden yürüyüş kazması Volkan Çakır’dan, diğer malzemeler (Kask, Krampon, Ocak, Çadır) kulüpten temin edilmiştir.

Rapor:

30 Ocak 2009

Cuma günü saat 15:30 da Bursa Terminalinde UDK’dan Hamza arkadaşımızca karşılanıp, bir kısım katılımcılar ile birlikte otobüsle güzel bir Bursa turunun ardından U.Ü. Görükle Kampüsüne ulaşılıp, geceyi geçirecek olduğumuz spor salonuna vardık. Burada Şebnem, Filiz, Adem ve diğer ismini sayamadığım tüm UDK’lılar tarafından sıcak bir şekilde karşılandık. Kumanya dağıtımı yapılarak yanımızda getirdiğimiz yiyecekler, hunharca gereksiz yük konumuna düşürüldü, ancak üzülünmedi aksine mutlu olundu, zira; sözkonusu olan “bedava sirke” nin ötesinde, tatlısı, tuzlusu ile 4 kişilik kumanya idi! Tabii sosis ve sucuk hemen iade edilerek, dağcı çantası ‘hayvan mezarlığı’ konumuna sokulmaktan uzak tutuldu, vejateryen olmanın gereği yerine getirilmiş oldu. Akşam, aynı zamanda UDK’nın kuruluşunun 20. Yılı oluşu dolayısıyla, kulübün kurucularından Kuvvet LORDOĞLU ve Ahmet Bülent ÜÇOK’un da protokol olarak aramıza katıldığı toplantıda UDK sunumu, tanıtımı yapıldı, nereden nereye gelindiği anlatıldı, duygusal anlar yaşandı. Temin edilen araçlar ile yemeğe gidilip, Spor salonuna dönülerek, sohbet, tanışma dolu dakikalara devamdan sonra yatıldı, mışıl mışıl olmasa da horul horul uyundu.

31 Ocak 2009

Cumartesi sabahı 08:15 de Spor salonu önünden hareket edilip, Bursa’da Üniversite kulüpleri dışı katılımcıların (mezunlar, Akut vs.) da katılımı sonucu, hafif çiselemeli bir Bursa havasında Uludağ yoluna çıkılmış, saat 11:00 sularında Uludağ oteller 2. bölgeye ulaşılmıştır.

Buradan kamp atılacak Volfram madeni bölgesi harabelerine (yazın tüm binalar güvenlik gerekçesiyle yıkılmış, ancak nedense bazı demirleri dışarıda bırakmak güvenliğe daha uygun uygun görülmüş!) hareket edilerek 1,5 saat gibi bir sürede (oldukça tempolu bir şekilde) kamp yeri olan, eskiden binaların olduğu bölgeye ulaşılmıştır.

Burada çadır yeri hazırlığı, çadırın kurulması vs. işleri İTÜDAK adına yakışır bir hız ve yaklaşım ile tek başına olunmasına rağmen diğer gruplardan geri kalmaksızın bitirilerek, yiyecek olayı halledilerek kapalı denemeyecek ancak arada bir bilindik Uludağ havası ile ortadan kaybolan manzara seyri olayına girilmiştir. Akşam saat 20:00’de kulüp başkanları olarak (tek İTÜDAK’lı olduğum için “Abdurrahman Çelebi” sıfatımla!) Lider Mustafa (İstengir) başkanlığında toplantı yapılarak, 3K’sız (Öz. krampon) katılımcıların durumu (tırmanışa katılamayacakları), her iki zirvenin de düşünüldüğü ancak büyük zirvenin yarınki hava durumuna göre netleşeceği, ilk Ata’ya bağlılıkta her iki zirvenin gerçekleştiği, sonraki iki tırmanışta hava muhalefeti nedeniyle büyük zirveye çıkılamadığı gibi konular ile sabah 06:00’da kampın terkedileceği, tek grup olunup, kopmaların yaşanmaması hususları görüşülüp, netlik kazanarak, ayaz nedeniyle titreye titreye çadırlara dönülmüştür.

Gece açık bir hava ile pırıl pırıl yıldızların nöbet tuttuğu, nefis bir nemli Uludağ ayazı altında çadırda yalnız başına kalınmış, 100 kişilik bir grup içerisinde solo olmanın dayanılmaz hafifliği, dandik tulumumun da vazgeçilmez katkıları ile tecrübe edilmiştir.

1 Şubat 2009

Sabah 03:30 gibi kalkılıp, afyon patlama süreci içerisinde, ağır çekimde kahvaltı ve kar eritip, termoslama yapılarak(1+0,5 lt), krampon ve yiyecek içeren küçük çanta hazırlanmış, belirlenen süreden önce hazır olunup, diğer arkadaşların toparlanması beklenmiştir.

Sonuçta 73 kişi, tek grup olarak, Saat 06:15’de UDK Bşk. Mustafa İSTENGİR liderliğinde Kuşaklıkaya sırt rotasından, küçük zirve istikametinde tırmanışa başlanmış, kısa süre sonra krampon takılarak yola devam edilmiş, kampa dönene dek de kramponlar çıkarılmamıştır.

Bu yıl, iki yıldır yapılamayan büyük zirvenin de hava bozmadan yapılabilmesi amacıyla oldukça tempolu bir tırmanış sonucunda saat 08:08 de küçük zirveye (2486 m.) ulaşılmış, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve 20-25 dk.’lık zirve sefasının ardından oldukça sık gerçekleşen bulut geçişleri içerisinde Rasat Düzlüğü istikametinden büyük zirveye doğru yola düşülmüş. Saat 10:49’da mutlu sona ulaşılarak 2542 m.’lik Uludağ Büyük Zirve’ye varılmıştır.

Bu zirve benim temel eğitim sonrası ilk zirve tırmanışım oluşu nedeniyle de kişisel olarak anlam ve duygu yüklü gerçekleşmiş bulunmaktadır. İTÜDAK için küçük, ismail için büyük bir adım! Gerçi temel eğitim sonrası, memleketim ve ismini dağından alan tek ilimiz olan Tekirdağ’ın, adını aldığı ve benim daha önce hiç çıkmadığım ve Tekirdağ ilinin en yüksek noktası olan Ganos zirvesine (924 m.) çıkmıştım ama o eski bir ‘borç’ olduğu için onu hesaba dahil etmiyorum.

Büyük Zirvedeki 20 dk.’lık zirve sefası ve fotoğraf faslı sonrası hızlanan rüzgar ve artan bulut geçişleri ile dönüşe geçilmiş, hayalet gibi arada beliriveren manzara haricinde hemen tamamen kapalı, bulut içerisinde geçen dönüş rotasında Rasat düzlüğünde “Kapı inişe müsait midir?” diye bakmaya giden arkadaşları 20 dk kadar bekledikten sonra, kapıdan inmekten vazgeçilerek geldiğimiz Küçük Zirve ve sırt hattı üzerinden 14:45 itibariyle kamp alanına dönülmüştür. Dönüşte yeterli sıcak suyu bulunmayan arkadaşların dehidre oluşları canlı canlı gözlemlenmiş, dağda Tang’in 10 fil gücünde olduğu cümle aleme ispatlanmıştır.

Tek başına kalınan çadırın, rüzgara rağmen yine tek başına toplanarak, güzelce çantanın toparlanması süreçleri yine kalabalık gruplardan geri kalınmayarak tamamlanmış, 16:00 gibi 2. oteller bölgesine dönüşe geçilmiştir.

Şehirde UDK tarafından verilen Akşam yemeği ve sonrasındaki faaliyet değerlendirmesi sonunda katılım belgeleri ile özellikle fotoğraf makinesini getirmeyen arkadaşlar için tripot ile çekilmiş fotoları içeren CD, UDK çıkartması ve ipli UDK şapkası, ipli UDK çantaları (ip, bilindiği üzere, dağcılar arasında bağlılığı simgeliyor!) içerisinde teslim alınarak “Hepimiz UDK’lıyız!” süreci başlatılmış ve bundan memnun kalınmıştır. Yaşasın dağcıların kardeşliği! Teşekkürler UDK! Faaliyetin her yönüyle büyük bir başarıyla kotarıldığını ve UDK’lı arkadaşların güler yüzünü unutmanın mümkün olmadığını, orada tanıştığım birçok arkadaş ile çok güzel zaman geçirildiğini tekrardan belirtip, bu çok anlamlı tırmanışı gerçekleştiren UDK’ya tekrar teşekkür ediyor, seneye daha kalabalık gidelim arkadaşlar, gerçekten çok güzel oluyor, diyerek ‘ilk faaliyet raporumu’ bitiriyorum.

Katılımcılar:

U.D.K. (Tırmanış Sorumlusu: UDK Bşk. Mustafa İstengir)
U.D.K Mezunları
Ege Üniversitesi
Akdeniz Üniversitesi
Mersin Üniversitesi
Sabancı Üniversitesi
Mimar Sinan Üniversitesi
Mustafa Kemal Üniversitesi
Balıkesir Üniversitesi
Kocaeli Üniversitesi
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi
Trakya Üniversitesi
Süleyman Demirel Üniversitesi
Erciyes Üniversitesi
Dumlupınar Üniversitesi
Anadolu Üniversitesi
İstanbul Teknik Üniversitesi (İsmail Tüzün)
Konya Selçuk Üniversitesi
Bolu Dağcılık
Budak
Zirve Dağcılık (Bursa ve Ankara)
Yıldırım Belediyesi
Akut
Bakut