Tarih: 04/07/2008
Ekip: Alper Işın Duran, Emre Altoparlak, Deniz Sağıroğlu(YDK)
Yer/Bölge: Dedegöl
Rota: Yeni Rota Denemesi
Kullanılan Ekipmanlar: 13 adet Takoz, 8 adet Friend, 14 Ekspres. 2x50m çift ip. Kilitli karabinalar. 3 adet 120’lik perlon.
Rapor:
Perşembe Gecesi Marcus Miller ve Tower Of Power ziyafetinden sonra biraz geç de olsa Emre’nin evinde buluşup yola çıktık. Cuma sabahı Eğirdir’de bir kahvaltı ve meyve-sebze takviyesinden sonra Eldere’ye doğru yola devam ettik 10-11 civarlarında Kuzkulağı Yaylasına vardıktan sonra biraz uyuyarak dinlendik ve cuma gününü keşfe ayırdık. Biz duvar dibinde keşifteyken aşağıya bir minibüs geldi, daha sonra içinde Ankara’dan Tunç’ların olduğunu öğrendik. Bu sayede kampımız oldukça neşeli geçti.
Cumartesi sabah epey erken kalkıp bir gün önce kestirdiğimiz yerden yeni bir rotaya giriş yaptık. Bu rota büyük duvar kütlesinin tam ortasından direkt çıkan çok belirgin baca hattına doğru yükseliyor. Daha önce 2002 senesinde Uğur Uluocak, Yaman Kural ve ben aynı baca hattına bu defa girdiğimiz yerin yaklaşık 20 metre sağına doğru, daha doğal uzantı gibi gözüken çatlak hattından girmiştik. Ondan 1 sene kada önce de aynı hattı yine Uğur Uluocak ve Öztürk Kayıkçı denemişler, her iki denemenin de sonu aynı olmuştu, 4 ip boyu yukarıda bir küçük setteyken dolu’ya maruz kalıp geri döndük.
Bu defa bu belirgin çatlağın solunda 150 metre kadar yükselip kesilen, karşıdan kalem gibi gözüken kaya mahmuzunun solundan duvara girdik.
1. ip boyu: (Alper)
Bu ip boyunu önce Emre sonra Deniz denedi, takiben ben çıktım. Belirgin bir kulvar-çatlak hattını takiben, 25m. kadar yukarıda altında yatay geniş bir çatlak olan göbeğe çıktık. Göbeğin sağı çok çürük, neredeyse üst üste harçsız istinat duvarı gibi olduğundan sol tarafına doğru hafif negatif bir uzamayla kulvar hattının devamına geçtim. (VI+)daha sonra üzerimizdeki kaya sırtına ulaşıp biraz yukarıda, soldaki ağaçta istasyon kurdum.
2.ip boyu: (Alper)
Çatlak hattını takiben çok büyük bir kaya ile tıkanmış sağından ve solundan gitmek mümkün olan geniş bir çatala ulaştım önce sağ taraftaki duvarda belirgin 15 metre kadar giden nefis friendlik çatlağı gözüme kestirdim ama sabah sabah biraz ağır geldi, ben de yol değiştirip takoz kayanın solundan negatif bir kayanın üstüne uzanarak çıktım.(VI+) Hala kulvar hattını takip ederek yükselip ikinci bir ağaçta yine istasyon kurdum.
3.İp boyu: (Deniz)
Bir baca ile başlayıp ondan sonra çatlak hattını dümdüz takip eden bir ip boyu. Yine rahat bir ağaçta sonlandı. Bacada ayakları iyice açmak gerekiyor(VI)
4.İp boyu: (Deniz)
Oldukça kolay(IV,IV+ ) ve kısa bir ip boyu (20-25m.) BU ip boyu ile kalem’in tepesindeyiz. Bu daha önce Uğur Abi ile ulaşıp geri döndüğümüz yerin 5 metre kadar sol üstüne denk geliyor. Bulunduğumuz noktadan 6 sene önce iniş yaptığımız eşitlenmiş takoz ve sikke görünüyor.
Bu noktada karşımızdaki baca sistemi çok zor, neredeyse imkansız gözüküyor. Belki bir ip boyu emniyetsiz ve ayrık bir baca çıkılabilir ama sonrasında gelen negatif ve çok geniş bacanın bizim yeteneklerimizi aştığına kanaat getiriyoruz. Bir başka seçeneğimiz daha var ama bu kesinlikle o geceyi duvarda geçirmemiz anlamına gelecek bir travers. Ekipte kimse bunun için motive değil. İnmeye karar verdik.
3. istasyona indiğimiz anda muazzam bir dolu fırtınası başlıyor. Şaka gibi. Eğer devama karar vermiş olsaydık kesin gece zaatürre olacak kadar ıslanacaktık. Şans mı şanssızlık mı bilemiyoruz.
Çıktığımız yerden inip sorunsuzca kampımıza dönüyoruz. Bu kesmedi, belki kısa alpin spor rotalardan birini deneriz diye konuşuyoruz. Tunç’tan da aldığımız bilgilerle pazar sabah dönmeden önce Paratoner’e (3ip, 125m. VII+, VII, VII+) girmeye karar veriyoruz.
Pazar günü Paratoner’i çıkıp dönüşe geçtik. Gece 12 civarında İstanbul’a döndük.
Sevgiler,
Alper