07/07/2014 Cilo/Hakkari – Duygu Başoğlu

Tarih: 07/07/2014

Ekip: Duygu Başoğlu

Yer/Bölge: Cilo/Hakkari

Rota: —

Kullanılan Ekipman: 3k, bivak malzemesi (plansız gidildiği için taşındı, tulum dışında hiçbiri kullanılmadı) (Kulüpten malzeme alınmadı)

Hava Durumu:

Rapor:

7 Temmuz saat 11:00’da Van otogarından Star Diyarbakır’ın minibüsüne binerek Hakkari’ye gittim. Gece şehirde kaldım ve birkaç yıldır dağlarda spor ve gezi faaliyetlerinin yapılabilmesi için resmi kurumlarla iletişim, etkinlik rotalarının çıkarılması gibi girişimlerde bulunan Hacı Tansu’yla görüşerek bilgi aldım. Silsilede yapılabilecek geçişler ilgimi çekiyordu, örneğin Mergan’dan Serpil Yaylası’na geçişin nasıl olabileceğini sordum. Hacı Bey daha önce olası bir geçişi gözüne kestirmiş. Bu güzergah üzerinden Bobek Tepe’nin zirvesine de patika var, ki dönerken köyde yayladan çıkıp 2 günde bu zirveyi yaparak dönen biriyle tanıştım. Hakkari’de akşam şehrin ana caddesi (Altay Caddesi, eski bir vali kendi soyadını vermiş) trafiğe kapatılıyor ve gece geç saate kadar (Ramazan için sahur) sokak oldukça canlı oluyor. Dükkanlar açık, 23:00 gibi kırtasiyeden çıktı aldım, restoranlar vb. sokağa masa atıyorlar, köşede duran akrep ve dolaşan zırhlı araçlarla da beraber Taksimsi bir ortam oluyor. Bu arada uçakta kartuş taşınamadığı için Hacı Tansu bir tüpçüye Campingaz kartuşlardan getirmesini tembihlemiş, buna göre ocak veya benzin ocağı getirirseniz yakıt sıkıntısı çözülür.

8 Temmuz sabah 9:00’da Yüksekova minibüsüne binerek Kırıkdağ Köyü asma köprüsüne gidip yürümeye başladım. Birkaç km sonra araç geçmesiyle otostop çekebildim ve çeşitli çay misafirliklerinden sonra Su Köyü- Gelazu Şelalesi’nin oradaki sapaktan sağa saparak Bala Yaylası’na kadar araçla gitmiş oldum. Sol tarafa saparak gidilen ve buzulların olduğu Mergan Yaylası’nda bu sene yaylacılar olmadığı ve Cilo yaban hayvanlarıyla karşılaşmanın gayet muhtemel olduğu bir yer olduğu için (ben oradayken dediklerine göre bir koyunu kurt kaptı yahu) orada tek başıma bivakla gecelememem önerilmişti. Mergan’ı günübirlik bir yürüyüş olarak planladım ve Bala’da Hacı Tansu’nun beni yönlendirdiği koyun sağmak için yaylaya giden kadınlara misafir oldum. Gün yakındaki şelale ve etrafındaki yamaçlarda yürüyerek, sağım alanında koyun yönlendirici olarak görevlendirilmem sonucu kaçırdığım koyunları çobana toplattırarak ve kırkılmayı reddeden koyunların kafalarını tutarak geçti. Halk genel olarak dindar ve ramazanda çobanlar hariç herkes oruç tutuyordu ama niyetli değilim deyince gün içinde de ısrarla çay ve yemek verdiler, iftara da ayrıca misafir oldum. Kendi yemeklerimi çıkarınca ayıpladılar, taşıdım da yiyemedim.

9 Temmuz sabahı Bala Yaylası’ndan şelaleye bakarken soldaki yamaçtan yukarı çıkıp bir göle yürüdüm, şelalenin yanından yaylaya geri indim. Şelalenin yukarısında bir göl daha var ama çok ilgimi çekmedi, uğramadım. Sabah sağımını bitirmekte olan kadınların yanına uğrayıp vedalaştıktan sonra Mergan Yaylası için yürüyüşe başladım. Bu iki yaylayı bir sırt ayırıyor, Bala daha yüksekte. Gitmek için seçenekler gittiğim gölden yamaç aşağı araziden gitmek, yayladan inen yolda üçüncü kavisten sağa sapmak ve yer yer belirip kaybolan bir patikaya dönüşen rotayı izleyerek sırtı aşmak veya araç yolundan Su Köyü’ne kadar geri inip yine araç yolundan Mergan’a gitmek. Ben tanımadığım ve elimde detaylı bir haritası bulunmayan bir yerde yamaçtan direkt inmeye kıyasla daha fazla dolaşsa ve inişli çıkışlı olsa da patikadan gitmeyi tercih ettim, oldukça manzaralı da olduğu için bu tercihimden memnunum. Yemek molası ve fotoğraf aralarıyla beraber öğle sıcağında 3 saat kadar sürdü. 1.5 saatte de gidilebilecek bir mesafe. Mergan’da karşılaştığım Yüksekovalı çobanların sofrasına misafir oldum; onlar çayı matarada yaparmış, Hakkarililer gibi kara çaydanlıkta değil. Reşko’nun altına doğru biraz yürüdüm, buzulların yanına varamadan kendime verdiğim zaman sınırı geçti ve geri döndüm. Koşarak Su Köyü yakınlarına kadar indim, tam hava kararmışken bir araçla karşılaştım ve beni köye bıraktı. Yaylada tanıştığım bir ailenin Kırıkdağ’a bağlı 1. Harput köyündeki evinde misafir oldum ve burada da çok nazik karşılandım.

Ara not: Temmuz’dan Eylül’e yaylacılar yukarıda oluyor ve çoğu araçla sabah erkenden gidip akşam dönüyor. Genelde sabah çobanlar koyunları götürmeden sağmaya ve ramazanda akşam iftara yetişme kaygıları olsa da saman kesmek, arıcılık, HES işleri vb için gidenlerle birlikte Su Köyü Kırıkdağ arasında vadide araç bulmak olası.

10 Temmuz günü köyden önce Yüksekova’ya gidip Serpil Yaylası’na gidişi soruşturdum (Ulaşımda yazdım) ve İran çarşısından şalvar, çay filan aldım. Öğleden sonra Hakkari’de tekrar Hacı Tansu’yla görüştüm ve 17:00 aracıyla Van’a gittim. Bu arada giderken de dönerken de minibüs şöförleri Hoşap Kalesi’ne bakayım diye yavaşlamak, ailelerinin evlerinde misafir olmamı önermek, çay ısmarlamak, yoldaki ilginç şeyleri/turistik noktaları tanıtmak gibi inceliklerde bulundular. Van’dan geç saatte Ankara/İstanbul’a araç yok, 22:00 aracıyla (Firmalardan biri –Best Van’dı sanırım- 2+1 otobüs yolluyor) Malatya’ya gittim, 7:00’de vardım, 9:30 aracıyla Ankara’ya devam ettim. Malatya’ya kadar yolda birkaç kere bagaj kontrolünden geçiliyor, bir ara çantamdaki konsantre limonlu içecek tozuyla ilgili açıklama yapmak durumunda kaldım. 12 Şubat itibariyle kürkçü dükkanı İstanbul’dayım.

Güvenlik ve izin

Dağa gitmeden valiliğe faaliyeti resmi olarak bildirmek gerekiyor, bunu Hacı Tansu beni kendi Yüksekova tarafından gidip zirve yapacak tur grubunun dilekçesine dahil ederek yaptı. Vadi girişinde araç yolu tarafında kimlik kontrolü var, minibus beni asma köprüde bıraktığı için yanlışlıkla atlamışım. Ayrıca Yüksekova-Hakkari sapağında ve Zap Vadisi-Hakkari sapağında (Depin) askeri kontrol noktaları var, bir kere kimlik ve bagaj kontrolüne denk geldim, genelde serbest geçiliyor. Şiddet anlamında da, yalnız gezen bir kadın olarak rahatsız edilmek anlamında da herhangi bir sorun yaşamadım (çobanlar sen bizim bir ablamızsın, geç kalırsan yanımızda kalabilirsin bir endişen de olmasın dediler). Hakkari’de sorun olmayacağını söylemişlerdi, tabii genel bir kural olarak bir şey diyemem ama bu ziyaretimde herkes ‘Televizyonda göründüğü gibi değilmiş değil mi buralar’ diyerek beni misafir etmek için yarıştı. Bir süre sonra uzaktan birkaç adam görünce direkt onlara doğru yürümeye başladım, çaylayıp yolluyorlar çünkü. Elbette her yerde olduğu kadar burada da temkinli olmak gerekir. Cilo’nun bu Cehennem Deresini çevreleyen bölgesinde mayın yok dediler, patikalardan ve dışından bolca yürüdüm, patlamış değilim. Dağda silahlı erkekler ve kadınlarla karşılaşacaksınız ve muhtemelen ilk karşılaştıklarınızla gideceğinizi söylediğiniz yerlerde karşılaşmaya devam edeceksiniz. Turizmi destekliyorlar (misafirsin diye hiçbir şey harcatmamaya devam ederlerse turizm gelirleri olmayabilir gerçi), nazikler, barış sürecini soruyorlar bir de. Gidecek olursanız özelden konuşalım.

Sözcükler ve yerler

Spas: Teşekkürler

Herhadin(?): Hoşgeldin

Zoma: Yayla

Mergan Yaylası Kürtçe Spixane, Mergan’ı birçok kişi anlamıyor. Mergan’dan ilerisi –buzullara doğru- Cehennem diye geçiyor. Bala Yaylası’na Balayı da diyorlar. Bu Bobek krokisinde Dez Yaylası olarak geçiyor. Bobek Krokisi’nde Dez Köyü yazan yer Kırıkdağ’a bağlı köylerden biri. Kırıkdağ merkez şu anda oraya düşüyor, araçla gidiyorsanız Kırıkdağ sapağında jandarmanın kimlik kontrolünden geçiyorsunuz. Yayaysanız minibüse Kırıkdağ asma köprü derseniz daha az dolaşarak vadiye giriyorsunuz. Bobek krokisindeki Horkadın Yaylası Horkedim aslında. Bobek krokisinde Poyraz Tepe- Reşko arasında okla gösterilen yer buzul ve kaya geçişi içeren ciddi bir etap gibi görünüyor (Ki Hacı Tansu çıkmış ama diğer taraftan inmemiş, tırmanış diyor) Bobek krokisindeki Poyraz Tepe’ye Şaşke veya Üşüyen Dağ da deniyor.

Ulaşım ve İletişim

Dağın Cehennem Deresi tarafına ulaşım Kırıkdağ Köyü’nden. Köyden sonra vadide ve ara sırtlarda telefon çekmiyor. Çobanlar yalnızca Der-i Cafer Geçidi’nde telefon çektiğini söyledi. Van’dan sabah 6:00’dan akşam yolcu durumuna göre 17:00 veya 18:00’a saat başı Hakkari’ye birkaç firmanın minibüsü var. Günde 3 kez de otobüs var ama minibüsler yeni, rahat ve sanırım daha hızlı. Otogardan ve merkezdeki yazıhaneden binilebilir, beni otobüsten inerken Hakkari diye bağırarak yakaladılar. Fiyat otogara komisyon vermelerine bağlı olarak 20-25TL. 3.5 saat sürüyor, yolda 15dk mola var. Van Hakkari arası kullandığım firma Star Diyarbakır, yazıhane telefonu 0438 211 0120 (Ana caddede Ertunç İş Merkezi No:34). Kırıkdağ Köyü Hakkari’ye varmadan 15 dakika kadar önce yol üzerinde. Hakkari-Yüksekova minibüsleri de buradan geçiyor. Kırıkdağ Köyü’nde en az 3 market (gördüklerim) ve 1 kuaför var (çok düğün oluyormuş). Su Köyü boşaltılmış. Vadide HES’e ait 2 tesis ve bir arıcının gündüzleri durduğu evi var. Hakkari Yüksekova 1:15-1:30 saat kadar sürüyor. Van’dan direkt Yüksekova’ya da araç var. Sat tarafına (göller ve yürüyüş için özellikle) ve Reşko Klasik için Serpil Yaylası’na Yüksekova’dan gidiliyor. Çarşıda köy minibüslerini sorarken bu yaylanın verildiği aileden biriyle tanıştım (Özgürlük Meydanı’ndaki kasap Settar(?) Renda 05435107076). Rehber ayarladıklarını söylüyor ancak dağ rehberi değiller. Hacı Tansu’nun kendisi ve yetiştirdiği birkaç kişi Reşko Klasik rotasını biliyor, Renda ailesinden kişiler toplu ulaşımla gidilemeyen yayla için araç kiralamanıza yardımcı olabilir ve yayladakilerle iletişiminiz için aracı olabilir. Yüksekova’dan da Hakkari’den de minibüse söylerseniz sizi Van havaalanına bırakıyor. Yüksekova’ya havaalanı yapılmakta, Eylül’de faaliyete geçecek diyorlar. Van’dan gidilen haliyle bile aslında uçakla Aladağlar’a gitmekten çok daha karışık değil. Van’dan araç kiralayarak haftasonu faaliyeti bile yapılabilecek lojistik imkan var: Hakkari’ye kadar bir iki yerde yol inşaatı dışında yol son derece düzgün, Başkale’ye kadar hep sonra da yer yer duble. Mergan ve Bala yaylalarına çıkan yol Çukurbağ-Sarımemetler yolu dengi.

Konaklama

Hakkari’de 2 otel ve 1 öğretmenevi var. Öğretmenevini aramıştım aslında (04382118313) ama Hacı Tansu’yla gidince Şenler Otel makul bir fiyat veriyor ve oldukça iyi. Çalışanlar ve işletmeciler kibar, odalarda bir otel odasında olacak türlü donanım mevcut, rahat, temiz, merkezi, pencereler ana caddeye yukarıdan bakıyor filan. (senlerotel30@gmail.com, 04382115512)

—————————-

Hacı Tansu organizasyonu önden halletmek isteyen gruplar için Van’dan gelişten dağ ulaşımlarına araç, rehber ve izin prosedürleri dahil paketler ayarlayabiliyor. Ben bağımsız olarak gittim ve beni de son derece kibar karşıladı. Facebook profili:

https://www.facebook.com/hacitansu?fref=ts