Tarih: 11/08/2007
Ekip: Özgür Cebeci, Eray Alan, Duygu Başoğlu,Duygu Göçmen, Hasip Atıcı
Yer/Bölge: Aladağlar / Cimbar Boğazı, Karayalak Vadisi, Narpuz Boğazı
Rota: –
Kullanılan Ekipmanlar: Çadır, Bivak
Hava Durumu: –
Süre: –
Rapor
11.08.2007 cumartesi sabahı İstanbul kafilesinin otobüsünün geç kalması nedeniyle Çamardı dolmuşuna 12.30 da binip 14.15 te köprüde indik 18.00 da sokullu pınarına kamp attık. Pazar sabahı 5.30 da emlere doğru yola çıktık . Karayalak vadisini takip ederek çelikbuyduran geçidine geldik . Buradan su aldıktan sonra zirveye doğru devam ettik. Bu arada tükenmiş vaziyette yükselirken yanımızdan koşarak geçen fransızlar yüzünden epey bir rencide olduk (gerçekten koşarak). En sonunda saat 13.30 da zirveye vardık . 14 30 da geri dönüş için yola çıktık , tekrar çelikbuydurandan su aldıktan sonra devam ettik ve 19:00 da sokullu pınarına geri döndük. Pazartesi acayip bir uykunun ardından yavaş hareketlerle hazırlandık (yorgun bünyeler). Hımmm neymiş yav burada vadi varmış bir tane neymiş bu bakalım diye narpuz vadisine girdik . Bol yatışlı piknik vari bir dolanma ile narpuz vadisinide keşfetmiş olduk ve 17:00 civarında kampa geri döndük.Döndüğümüzde bizi güzel bir sürpriz bekliyordu . Evet dağda komşuluk olmaz ama komşularınız tur şirketleri olunca iş değişiyor. Bir fransız turistin ilgisi üstüne başlayan sohbet ikram edilen tavuklu pilavlar ile son buldu. O tavuklu pilav ki biz daha şehirde ölesini yemedik . Ertesi gün eray ve dugular gitmeye hasip ve ben ise devam etmeye karar verdiğimiz için erzaklarımızı ve malzemeleri geceden hazırlayıp yattık. Salı sabahı 4:00 da hep beraber kalktık saolsunlar uğurladılar, arkamızdan su döktülermi bilmem ama kahvaltının ardından 5:15 ta yola çıktık. Planımızı 1 günde bitirip bitiremeyeceğ imizi bilmediğimiz için yanımızda tulum bivak erzak gibi şeylerde vardı. 7:10 da arpalıktaki ege üniversiteli arkadaşlardan da biraz bilgi aldıktan sonra devam ettik. Tekepınarından da su aldıktan sonra 10:00 da doğu geçidi civarında mola verdik. Moladan sonra önce Demirkazık kuzey duvarına doğru yükselip hem duvara hem de apışkar vadisine baktıktan sonra doğu çarşağına girdik. Önden ben arkadan hasip şeklinde yükselmeye başladık çarşak zorlayınca bir süre sağ taraftaki kayalara kayıp bir süre ordan devam edip sonra yeniden çarşağa çıktıktan sonra ilk düzlüğe vardım. Çantamı bırakıp hasipe bakmaya gittim. Ama oda ne !! Hasip altından kaymakta olan çarşakta adeta yüzüyor. Bu arada batonuda abuk zubuk bir yere kayan Hasipe sakin ol abi demekten başka bişey yapamadığımdan ikimiz içinde ürkütücü bir andı. Sonradan batonu almayı denesek de maalesef yemedi. Biraz sakinleştikten sonra yeniden çarşağa girmek yerine sağ taraftaki yanılmıyorsam 2-3 lük kayalardan devam etmeye karar verdik. 2:30da etabı tamamlayıp derin bir ohhhh çektik.Kızıl çarşağa giden yoluda bulunca epece keyiflenip çarşağa girdik. Acayip keyifli bir şekilde indik ve narpuzda süper rahatlamalı yattık. (Dağcı dediğin komünist olur başlıklı röportajdan etkilenip kızıl çarşakta enternasyonel söyleme hadisesi). Geri kalan yolu da bildiğimiz için sallanaraktan saat 18:45 te sokullu pınarına geri döndük. Çarşamba sabahı kahvaltının ardından kampı toplayıp koşaraktan 10:30 dolmuşuna yetiştik . GİTTİK DÜRÜMLERİMİZİ ÇAKTIK KENDİMİZE GELDİK.