13/06/2010 Emler Klasik Tanıma/Aladağlar – Armağan Altun, Cem Bozkuş

Tarih: 13/06/2010

Ekip: Armağan Altun, Cem Bozkuş

Faaliyet Sorumlusu:

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: Emler Klasik-Tanıma

Kullanılan Ekipmanlar:

-2 Bağlamalı Krampon (Grivel) İyi

-2 Yürüyüş Kazması (Grivel) İyi

-2 Kask (Petzl) İyi

-1 Çadır (Husky) İyi

-1 Telsiz (Aselsan) İyi

Hava Durumu:

Süre: —

Tırmanış Raporu:

Isparta kaya pratiği eğitimini bitirdikten sonra önceden aldığımız biletteki hareket saatini beklemeye başladık. Faaliyet değerlendirilmesi yapıldıktan sonra biraz alışveriş yaptık, ardından eğitim sonlarında komik bir şekilde ortaya çıkan sakatlığıma ve günlerdir yıkanmadığımız gerçeğine iyi geleceğini düşünerek hamama girdik. ( erkek 9 tl, kese-masaj 6 tl, bayan  7,5 tl ). Eğitim bitiminde herkese önerebileceğimiz bir deneyim oldu. Ardından Duygu ile malzemelerimizi toplayıp bir şeyler yiyip servisle otobüsümüze gittik (23:00 Niğde arabası İnan Turizm 35tl). Otobüs yarım saat rötarlı kalktı ve pek seçenek olmamasına rağmen bu şirketi önermiyoruz. 8 küsür saatin ardından güç bela 7:30 Çamardı arabasını yakaladık (zam gelmiş kişi başı 7 tl ve haftasonları çalışma saatleri çok farklı gitmeden öğrenilmesinde fayda var) Salim Abi’de mükellef bir kahvaltı ardından Volkan ve Umutları beklemeye başladık. Herkes toplanınca hızlıca hazırlandık ve Sokullupınara yürüyüşe başladık. O sırada yukarıdan arabayla inen amcalar “Gençler Çelikbuyduranda su yok bir tek Ademtaşında var.” deyince biraz korktuk ama ilerlemeye devam ettik. Gelincik Kayaların altından Karayalak Vadisini takip ederek Kapıya vardık ve DAG ekibiyle karşılaştık bize Karasay Geçidinde çok rüzgâr olduğunu, birbirlerine tutunarak ayakta kalabildiklerini, bu yüzden geri döndüklerini söylediler, ayrıca yukarıda yeterli su varmış. Yükselmeye devam ettik. Belim yüzünden yavaş yükselmek zorundaydık. Ardından Obayerine vardık ve rüzgâr nedeniyle güçlükle kamp atabildik. Suyu da sesini dinleyerek bulduktan sonra çadırda dinlenme ve yemek faslını geçirip yattık. Fakat gece hiçbir şekilde önceden tahmin edilemeyeceğini düşündüğümüz fırtına patlak verdi. Aşırı rüzgâr, yağmur ve yıldırım. Batonları ve kazmaları yakında bıraktığımızı hatırlamak hoş olmadı fakat yıldırımların giderek uzaklaşması (3km, 7km, 12km) rahatlık verdi ama Umutlara doğru gidiyor olabileceğini düşünerek yine tedirgin olduk. Rüzgârdan çadırı korumaya çalışarak uyumak mümkün olmadığından uzun bir gece oldu ve sabah erkenden kalkıp yemeğin ardından rüzgârın dinmesini bekledik. Bir süre sonra en kuvvetli rüzgârda bile çadıra bir şey olmadığını görünce çantaları sırtlanıp yükselmeye başladık. Karasay Geçidindeki aşırı rüzgâr sayesinde planda değişiklik yapıp Çelikbuydurana yöneldik. Çelikbuyduran Geçidinden inen katır kervanını izleyip yükselmeye devam ettik. Yedigöller manzarasıyla ufak bir moladan sonra aşağı inen Fransız turist kafilesini atlatıp zirveye vardık. Zirve defterini aramakla geçen dakikalardan sonra aşağı inerken bir turist kafilesi daha karşımıza çıktı. Belimdeki sakatlığın, çadırda bekleyip yarın Karasay -Eznevit tekrar denememize izin vermeyeceğini anladıktan sonra aşağı hızlıca inip mantı yedikten sonra kampı toplayıp yine hızlıca inişe geçtik. Dağ Evinde Salim Abiyle buluştuk ve son Çamardı arabasnı (17:30 son saat) kaçırdığımız için bizi Yolağzına bıraktı ve otostopa başladık. Gara vardığımızda son İstanbul aracını da kaçırdığımız için ( 19:30 son saat ) sabah Metro Turizm 09:30 aracına biletimizi aldık – 45 tl – ve terminalde uyumaya başladık. İğrenç ve bitmeyen bir yolculuğun ardından 12 saat civarında eve vardık(Otobüs, Aksaray-Ankara-İzmit-Gebzedeki her gara girdi ve yarım saatten 3 mola verdi). Kesinlikle muhtaç kalmadıkça bilet almayın bu şirketten..