13/08/2019 Trans Tanıma/Aladağlar – Emir Taha Kenar, Yağız Aldemir

Tarih: 13/08/2019

Ekip: Emir Taha Kenar, Yağız Aldemir

Faaliyet Sorumlusu: Yağız Aldemir

Yer/Bölge: Aladağlar

Rota: Trans

Kamp Yeri: Çelikbuyduran-Soğukpınar

Kullanılan Ekipmanlar:  Çadır, Bivak, 2 Kask, Telsiz, Pusula ve  Harita

Hava Durumu:

Rapor:

Planlanan Faaliyet:

13 Ağustos Sokulupınar çıkış-Çelikbuyduran varış

14 Ağustos Emler Zirve ve kampın Yedigöllere taşınması

15 Ağustos Yedigöller çıkış-Soğukpınar varış

16 Ağustos Kapuzbaşı Şelaleleri varış-Kayseri merkeze giriş

Uygulanan Faaliyet:

13 Ağustos Sokulupınar çıkış-Çelikbuyduran varış

14 Ağustos Emler zirve-Soğukpınar varış

15 Ağustos Kapuzbaşı Şelaleleri varış-Kayseri merkeze giriş

13 Ağustos Salı

Önceden planladığımız üzere malzeme teslimi içim Emirle saat 14.00 civarında kulüp odası önünde buluştuk, sorunsuz bir şekilde malzemeleri teslim aldık ve saat 19.00da olan otobüsü beklemek ve eksikleri tamamlamak üzere Taksime gittik. Taksimde vakit öldürdükten sonra Esenler Otogarında gidip otobüse binindik ve yolculuğa başladık. Sabahın ilk ışılarıyla Niğde merkeze girdik ardından köy otobüsüne bineceğimiz konuma gitmek için otobüs firmasının servisine bindik. Kalkış saati 7.00 olan köy otobüsüne denk geldik, erken binmemiz sebebiyle planladığımızdan çok önce Demirkazık köyüne ulaştık ve Salim Abiyle buluştuk. Salim abi bizi evine aldı ve ikram ettiği tatlılar eşliğinde eski anılarını anlattıktan sonra Gelincik Kayalara doğru yola koyulduk. Gelincik Kayalarda yürüyüşe başlamadan önce jandarmaya haber verildi, 10.30 yürüyüşe başlandı. 11.15 kapıdan geçildi. Vakitimiz olduğundan ve bölgeyi iyi tanımak adına 5 saatlik bir yürüyüş sonucunda Çelikbuyduran kamp alanına vardık. Zeminin kazığa uygun olmamasından ötürü taşlarla çadırı sabitledik, bu işlem yaklaşık 12 dakika sürdü. Yemek yaparken yaşadığımız olumsuzlukları hızlı bir şekilde atlatıp sabah Emler zirve için kalkış saati belirleyip 19.20 gibi uyumaya çalıştık.

14 Ağustos Çarşamba

Belirlediğimiz gibi saat tam 6.00da çadırdan çıkmış hazır bir şekilde Emler zirveye yürüyüşü başlattık. Geceyi beraber geçirdiğimiz yan çadırdaki MERDAKlı bilge kişiyle yolda karşılaşıp kısa bilgiler aldık ve 1 saat 50 dakika içinde zirveye ulaştık. Zirve defterine manasız olmasına karşın bir o kadar da manalı sözlerimizi yazdık, fotoğraf ritüelini gerçekleştirdik ve sıcak kahve içtik. Zirvede geçirdiğimiz 20 dakikanın ardından artık dönmemiz gerektiğini anlamıştık, biz de öyle yaptık. Yaklaşık 1 saat 20 dakika içinde inişi gerçekleştirip kamp alanına vardık. 11.00de kampı toplayıp yola çıkılacak şeklinde konuşmuştuk ama Emirle bakışlarımızdan biraz uyumamız gerektiğini anlamıştık. 2 saatlik bir öğle uykusunun ardından 13.20 sularında tüm malzemeler çantaya yüklendi, yola çıkıldı. 1.30 saat sonra Yedigöllere varmıştık planlarımıza göre buraya kamp atmamız gerekiyordu ama gerek saatin erken olması gerek bizim öğlen uykusuyla topladığımız enerji buraya kamp atmayın diyordu adeta. Uzun süre kendi aramızda tartışıp kararsızlık içinde serzenişte bulurken ULUDAKlı kimseleri tartışmamıza dahil ettik ve bize yola koyulmamız için gaz verdiler. Saatimiz 14.50yi gösterirken Soğukpınara varmak üzere yola çıktık. Girdiğimiz patika bizi hiç zorlamadan ve aklımızı karıştırmadan devam ediyordu. Hacer ormanı doğru inişe geçmeden bastıran sis görüş mesafesini 1-2 metre arasına düşürmüştü. Bu durum karşısında Emir kamp atıp sabah yola çıkamamız önerisinde bulundu ancak suyumuzun tükenmek üzere olduğunu ve yakınlarda su kaynağı olmadığını belirterek teklifini geri çevirmek zorunda kaldım. Sis 1 saat sonra dağıldı ve ormanı görmenin mutluluğuyla suratımızda ufak bir tebessüm oluştu (daha yolumuzun uzun olduğunu bilseydik kesinlikle sırıtmazdık). Saat 20.30da Soğukpınar kamp alanına gelip çadırı kurduk. O bölgede kalan yöre insanının ısrarına ve benim yufka ekmeği sevgime yenik düşerek erzak yardımı aldık. Uykuya 22.00da geçildi.

15 Ağustos Perşembe

 Saat 9.00da kalkarak kendimizi şımarttık, dışarda kahvaltı yaptık ve yola koyulduk. 3 saatlik bir yürüyüşün ardından asfalt yola çıkmıştık. Yanımızdan 3-4 defa akrobatik araç hareketleri ve olmaması gereken süratle geçen köyün hızlı gençleri 5. geçişlerinde yanımızda durup bizi Kapuzbaşı Şelalesine bırakmayı teklif ettiler hatta bununla kalmayıp gözleme ve soft içecek ısmarladılar. Geceyi bizimle geçirin gibi absürt bir teklifi ivedilikle reddettikten sonra Yahyalıya gitmemiz gerektiğini sorduk yöre insanına. Özel araç dışında herhangi bir yol olmadığını öğrendik ve otostopa başladık. Emirin avrupai görünüşü yüzünden anadolu insanı çekinmiş olmalı ki yaklaşık 1.30 saat otostop çabamız sürdü. En sonunda bir araba durdu ve nereye gittiğini bilmediğini söyledi biz de en kötü ne olabilir düşüncesiyle bindik. Araçla 2 saatlik mesafe kat ederek Yahyalıya vardık. Ordan Kayseriye geçen bir toplu taşıma aracına daha bindik bu yol da yaklaşık 2 saat sürdü ve artık Kayserideydik. Emirle vedalaştık ben uçakla o ise otobüsle İstanbula dönüş yaptı.