25/03/2017 Mantar Sote/Uludağ – Ertürk Karatatar, Tarık Türkmen, Zeynep Oğuzhan

Tarih: 2017-03-25

Ekip: Ertürk Karatatar, Tarık TÜRKMEN, Zeynep OĞUZHAN

Yer/Bölge: Uludağ/Bursa

Rota: Mantar Sote

Kullanılan Ekipmanlar:  3K, picket, Açık ve kapalı perlonlar, sikke, takoz, friend, kilitli karabina, hms, ekspres, 2x50m yarım ip, bivak, ilkyardım çantası.

Hava Durumu:

Süre:

Detay

Kamp Yeri: Wolfram Çanağı Batısı
Faaliyet Sorumlusu: Ertürk Karatatar

06.20 Kalk
07.00 Kamptan ayrılış
08.00 Rota girişi
08.50 Zirve
10.47 Mantar Sote rotası yapan diğer ekibin zirveye ulaşması
11.10 İniş başlangıcı
11.30 Kampa varış
12.00 Kamptan hareket
12.15 Telesiyeje varış
12.35 Oteller bölgesine iniş ve İstanbul’a hareket

Abbas Ateş, Süleyman Ağaçhan, Zeynep Oğuzhan ve Tarık Türkmen ile daha önceden anlaştığımız üzere Abbas Hocanın arabası ile 24 Mart Cumayı 25 Mart Cumartesiye bağlayan sabaha karşı Beşiktaş’tan yola çıktık. Ancak yolda karşılaştığımız aksaklıklar sebebiyle umduğumuz saatten daha geç bir saatte Uludağ oteller bölgesine vardık. 15’er TL telesiyej parasını verdikten sonra güneşli bir Uludağ sabahında Wolfram madeni bölgesine doğru yola çıktık. Kampımızı eğitimlerde kampı kurduğumuz gölün üstüne değil çanağa daha yakın tarafa kurmaya karar vermiştik. Orada kalabalık bir grup bizi karşıladı. Yıldızlılarmış. Onların dışında faaliyet için 1 çadır daha vardı. Yıldızlıların yanına çadırlarımızı hızlıca kurduktan sonra vakit kaybetmeden kramponları kemerleri çekip malzemeleri kuşanıp yola koyulduk.

Güneşin yumuşattığı kar kramponların altında birikip her adımda temizleme zorunluluğu bıraksa da bir şekilde rotanın altına vardık (yaklaşık 1 saat). Bu arada diyagonal yol ayrımında Süleyman abi ve Abbas hocayı bıraktık. Diyagonali tırmanan 6 kişilik bir grup (oha) yol üzerinde onları bekliyordu. “Napalım” dediler. “Yetişirseniz geçin abi” dedim.
Diamond’da tırmanan 3 kişilik bir grup ve mantar soteyi de bitirmiş 2 kişi gözüküyordu bu arada. Hareketliydi yani oralar. Rota, çanağın en solunda kapının hemen sağında kalıyor. Fotoğraflardan ve rehberden filan 1 kere baksanız (hatta bakmasanız bile tariflerden) bulursunuz. Kulvar çok belli. Neyse kulvarın hemen girişindeki büyük kaya bloğunun çanağa bakan tarafında rotaya girmeden mola verelim dedik. Hem soluklandık hem ipi mipi çıkardık (dediğim yer düzlük ve molaya uygun. Ancak adımlara dikkat edilmeli 2. gün Süleyman abi gün kayanın içine kaçıyordu öyle).

Rotanın kilit yeri giriş etabı aslında. Aykutların raporda giriş etabının az yukarısında ve de onun takribi 35-40 metre yukarısında olmak üzere 2 adet sabit istasyon olduğunu okumuştum. Bu 2 istasyonun arasında yoğunluklu olmak üzere ilk istasyonun aşağı kısımlarında buz mevcut. Gidilen mevsime bağlı olarak eğer bu buzlanma yoksa rotada ip açılmasına gerek yok. Eğim çok sert değil. İlk istasyona free bir şekilde ulaştıktan sonra ipe girdik ve lider olarak gitmeye başladım. 2 istasyon arasındaki bu bölgede vurduğunda parçalanan cinsten buz mevcuttu yer yer. Yolda karşılaştığım 2 kaya bloğuna sikkeler çakarak 2 ara emniyet attıktan sonra rahata erince (kar) 2. istasyona kadar serbest bir şekilde gittim ve Tarık ve Zeynep’i yanıma aldım. Onlar geldikten sonra ipi topladık. Kalan rotayı serbest bir şekilde çıktık. Zaten 15 dakikalık bir yol kalıyor. Rota daha yatıklaşıyor filan. Ben 2. istasyondayken yukarıdan Süleyman abiler görünmüştü bu arada. Onlar da sağolsunlar beklediler bizi. Foto video filan çektiler. Yukarıya çıktığımızda saat 14:15 olmuştu. Rota 1.5 saatte bitmiş oldu. Rota bitiş saati bizi üzdü açıkçası. Hem erken bir saat hem de yeni bir rota yapmaya pek müsait değil filan. Ne yapalım ne edelim derken yapmamaya karar verdik. Aşağı inip gün batana kadar güneşlenip sohbet ettikten sonra yattık.

Ertürk Karatatar