Tarih: 23-24-25 Eylül 2022
Ekip: Berkay Akdaş, Emine Kasapoğlu
Faaliyet Sorumlusu: Emine Kasapoğlu
Yer/Bölge: Aladağlar
Rota: Emler Klasik, H3-H4, Okşar Tepe, Süner Tepe, DKSK Tepe
Kamp Yeri: Yedigöller Kamp alanı
Kullanılan Ekipmanlar: Kask
Hava Durumu: Hava durumu genelde açık olmak ile 23 Eylül gecesi şiddetli rüzgarlı, 24 Eylül tarihinde gün içinde sisli ve soğuktu.
Rapor:
23.09.2022 Cuma
22.09.2022 18:35 de Niğde’ye gidecek otobüsümüz ile 19:15 olarak rötarlı olarak yola çıktık.05:30 Niğde otogara varmıştık.07:25’de Çamardı minibüsüne bindik ve 08:30 da Ulvi ve Nazmiye teyzenin evindeydik. Ulvi ODTÜ’den gelen ekibi bırakmaya gittiği için onun gelmesini bekledik. Ulviyi beklerken Nazmiye teyzenin ikram ettiği üzüm ve yaş cevizlerden yedik. Geldiğinde de birlikte çok güzel kahvaltı yaptık ve 09:45 itibariyle kamyonet ile evden ayrıldık.10:20’de Karayalak’a geldik ve yürümeye başladık.11:50’de mola verdik ve 12:00’de tekrar yola çıktık.13:10 da tekrar su için kısa bir mola verip 13:15te tekrar yola çıktık. Uzun bir yürüyüşten sonra 14:40da Çelikbuyuran geçidine yakın mola verdik 15:05 te yola koyulduk. Plan yoğun olduğu için molaları uzun tutmadık. Çelikbuyduran’da hem aceleden hem de yorgunluktan etrafa çok bakınma fırsatımız olmadı, su kaynağı ve mola taşının hangisi olduğunu fark etmedik. Bu duruma çok takılmadan devam ettik. 15:30da Emler zirveye tırmanmadan önce çantalarımızı bırakıp kısa bir mola verdik ve zirveye tırmanmaya başladık.16:25te zirvedeydik. Bir süre kendimize gelmeye çalıştıktan sonra Zirvede fotoğraf çekip biraz dinlendik. Bir şeyler karalama umuduyla zirve defterini aradık ama bulamadık. Bizden bir süre önce Tunç Fındık’ın dağa geldiğini duymuştuk belki o almıştır diye içimizden geçirdik. 16:45te zirveden inmeye başladık ve 17:20 de çantalarımızın yanındaydık. 17:25’te Yedigöller’e doğru yola çıktık. Bu kısımda bugün kampa kadar irtifa almayacağımız için ve bu günlük hedefi tamamladık gözüyle baktığımızdan etrafı seyrederek ilerledik. 18:25te Yedigöller kamp alanındaydık. DKSK zirve yapmadığı için bizden önce varmıştı. Onlara selam verip çadırımızı kurduk. Çadır düzenini ve su kaynağına gitmeyi aramızda bölüştürüp 19:05 itibari ile yemek yapmaya başladık. Kamp alanlarında sessiz olmak gibi naif bir davranış sanırım sadece bizim kulüpte var zira diğer tanıma yapan arkadaşlarımız da geceleri kamp alanını başkalarını ile paylaştıkları zamanlar çoğunlukla gürültüden rahatsız olmuş. Bunları düşündükten sonra 21.00 gibi zor da olsa uykuya geçtik. Gece hava durumunda gösterilenden oldukça rüzgarlı ve soğuktu, çadırı ekstra taşlar ile gerdirmemize rağmen çadır çok sallandı😊. Hava durumu kontrolü yaparken en az yağış ve sıcaklık kadar rüzgâr şiddeti de dikkate alınmalı ve mümkünse çadır ona göre seçilmeli.
24.09.2022 Cumartesi
05:30 da kalktık ve dağ için lüks sayılabilecek bir kahvaltı yaptık. 06:15 itibariyle yürümeye başladık. Önceki günden nereden çıkacağımızı yolda kestirmeye çalışmıştık. En olası çıkış rotası biraz dik geldiği için zirveleri şaşırdık sanmıştık. Kampta bir arkadaş ile ettiğimiz çok kısa muhabbet sonucu H3’ün olduğu yerden daha sağımızda olduğu düşüncesine kapılarak Latır Kırı’nda sağlı ilerlemeye başladık. Sonra yolumuz yol değil diye kısa bir istişare sonrası dik olduğunu düşündüğümüz ama aslında uzaktan öyle duran ve isimsiz tepeye çıkan sırta bodoslama daldık. Çarşağın kayması biraz zorlasa da hızla yükseldik ve isimsiz tepede biraz sevinip 09:00’da H3 zirveye vardık. H3 zirveden H2’ye doğru devam etmeye başladığımızda sis geldi ve giderek artmaya başladı. Henüz yürümeye başlamıştık ki sisin çok yoğun olduğunu ve H2’ye varmamızın sisten dolayı hiçbir şey göremeyeceğimiz için anlamsız olduğuna karar verip hızlıca H4’e yöneldik. H4’e vardığımızda çok beklemeden , Okşar’a kadar etrafımızı görmemize rağmen sırt hattının en sağından mümkün olduğunca alçalmadan ilerleyebildik. Sis içinde nemden ıslanıp sert rüzgar yemek bizi biraz üşütmüştü ki herhalde Süner’e vardık falan diye düşünürken şans eseri gördüğümüz ve dağda ilk kez rastladığımız zirve defteri ile karşılaştık. Defter de ballı cicibebe ambalajı içinde poşet parçasına sarılmış kağıt parçalarından oluşan notlar. Ellerimiz donarken bu kağıtlardan nerede olduğumuzu anlamaya çalıştık kesin anlamasak da kağıtlarda en çok ortak geçen kelime Okşar idi, defterimtrak şeyi koyup yürümeye devam ettik. Bu aşamada sisten hiçbir şey gözükmüyordu bu sebeple yanlış olduğunu bilmediğimiz yöne doğru ilerlemeye başladık. Ufaktan iniyoruz derken sert sayılabilecek bir sırttan iniş yapmamız gerekiyordu. Kendimizi doğru yolda olduğumuz konusunda teselli ederek bir süre iniş yaptık. Bir süre daha iniş yaptık. Artık ara ara yanlış yolda mıyız diye düşünerek moralimiz bozulmaya başlamıştı çünkü görüş mesafesi sadece 25m civarındaydı. İnişe devam ederken birden ileri doğru bulutlar dağılır gibi oldu. Güvenli ve görüş alabileceğimiz bir yere geçip 10 dk kadar Zeus’a dua ederek bulutların dağılmasını bekledik. Ara ara bir vadi sonradan Cıngıllıbeşik civarı olduğunu tahmin ettiğim yerler görüyorduk ve geçtiğimiz yerlere hiç benzemiyordu. Ufak bir panik ardından hiç mola vermediğimizi ve yorulduğumuzu düşünerek 13:00 civarı rüzgar almayacak bir mağara benzeri oyuk içine girdik ve biraz su içip atıştırarak ne yapmamız gerektiğiniz konuştuk. Bu tarz durumlarda sakin kalıp, karar almadan biraz düşünmek gerek. Fatmap’den (teşekkürler Taha)nerede olduğumuza baktık ve Emli Vadisi tarafına doğru indiğimizi fark ettik bu sırada şarjlarımız oldukça azdı ve kulüp ile iletişime geçtik. Okşar’ın sağından ilerlememiz gerektiğini öğrendik. Bir süre en kötü senaryoda ne yaparız’ı düşünüp kötü durumda olmadığımıza kanaat getirip uzun süre indiğimiz yeri ümit ile çıkmaya başladık. İndiğimizden daha uzun süre çıktıktan sonra Okşara geldik, çıkarken konuştuğumuz gibi önce defterimsi şeyden Okşar’ın Okşar olduğunu kesinleştirdik. Sisten dolayı görüşümüz yok ve üşüyorduk bu şekilde olduğuna inanmadığım Okşar’ın sağına geçişi aradık. Geçmemiz gereken yer zirvenin gerisindeymiş, denemekten zarar çıkmaz diyerek patikaya girdik ve bir süre sonra yükselmeye başlayınca doğru yolda olduğumuzu anladık. Süner Tepe’ye çıkmış olmak çok mutlu hissettirdi. Zirve defterinin var olması ve defter olması şaşırtmıştı,yazabilecektik. Önce bizden önce gelen İTUDAK’lıların yazdıklarına baktık ve sonra kendimiz yazıp çok beklemeden ayrıldık. DKSK ya çıkmak ve kampa dönmek konusunda ufak bir kararsızlıktan sonra yakın olmasına ve dönüş yolunun daha rahat olduğuna inanarak çıkmaya karar verdik. DKSK’da da zirve defterine nispeten uzun bir yazı yazıp jelibon yedikten sonra inişe geçtik. İniş beklediğimizden uzun sürdü ardından 18:30 da kamp alanına vardık. Yemeklerimizi yedik ve sularımızı doldurduk. Hava durumuna göre gece daha soğuk ve rüzgarlı olacaktı. Sıcak sularımızı da hazırlayıp 20:30’da gürültü eşliğinde Kayseri’de yiyeceğimiz “yağlama” hayalleri ile uyuduk. Gece hava durumu beklediğimizden iyidi.
25.09.2022 Pazar
05:00da kalktık. Kahvaltı sonrasında kamp alanını toplayıp ve kontrol edip 06:30da kamp alanından ayrıldık.08:30’te Hacer boğazına varmadan uzun bir mola verip 09:00da tekrar yürüyüşe başladık. Soğukpınar’da su olduğunu bildiğimizden Yedigöller’deki az böcekli suyu kaynatarak vakit kaybetmek istemedik ve yanımıza çok su almamıştık. Moladan sonra suyumuz oldukça azalmıştı. Patika bittiğinde silindirik bir dağ evine vardık. Etrafında su kaynağı aradık fakat yoktu. Bir süre traktör yolundan yürümeye devam ettik. Traktör yolunun sağında kalan ahşap bir yapı ve araç gördük. Soğukpınar’a daha var diye düşündük fakat araçla gelenlerden su istemek için yoldan ayrılarak eve yaklaştık. Araçla gelenler bize evin arkasında su kaynağı olduğunu söylediler. Aslında 12.00’de Soğukpınar’a varmışız. Soğukpınar’da tarif edilen ev, daha önce aldığımız bilgilerin aksine yol üstünde değil yürüdüğümüz patikadan sağa girdiğimizde tepede kalan bir yerdi. Ayrıca, verilen bilgilerde iki evin art arda geldiği ve daha yakın mesafede olduğu tasvir edilmişti. Fakat, iki ev arasında oldukça mesafe vardı. İkram edilen çaylarımızı içip 12:30 da Soğukğınar’dan her zamanki hızlı tempo ile yürümeye başladık ve 14:30da yol ayrımına vardık. Yoldan geçen bir traktöre binip Kapuzbaşı’na gelmeden köprünün orada indik. Daha sonra köprüden Kapuzbaşı şelalelerinin oradaki milli parklar binasına geldik. Oradan bir meyve kamyonu ile Kapuzbaşı şelalelerine gittik. Şelalenin gişesinde bekleyip Yahyalı’ya giden bir araba bulduk. Buraya kadar otostop bulamadıysanız gişedeki abiden araçlara sormasını rica edebilirsiniz. 19:00da Yahyalı’dan Kayseri minibüslerine bindik. Minibüste gece 23:00’a İstanbul biletlerimizi aldık. Kayseri’ye geldiğimizde Elmacıoğlu’na gidip Yağlama yemek için yanıp tutuşuyorduk fakat vardığımızda garson “Yağlama yeni bitti” dedi. ☹ Onun yerine İskender söyledik. Aslında yemedik yuttuk😊. Otobüste uyuduk uyandığımızda varmışız.
Çıkarımlar
- Eylül sonunda tanımaya gideceksiniz tulum, kıyafet seçimini çok soğuk olacak gibi yapmalı.
- Rüzgar durumu kesinlikle göz ardı edilmemeli.
- Erken kalkacaksanız çadır gruplarından biraz uzakta kamp atmak daha iyi olabilir.
- Kayıp olma gibi durumlarda sakin kalıp doğru karar vermek çok önemli.
- Sıcak su çok önemli.
- Kamptan biraz fazla su ile çıkmak mantıklı.
Zamanlama
23 Eylül Cuma
18:35-05:30 İstanbul-Niğde
05:30-07:25 Niğde Otogarda bekleyiş
09:45-10:20 Kamyonet ile Gelincik Kayalar
10:20-14:40 Karayalak-Çelikbuyduran
15:05-15:30 Çelikbuyduran-Ç. Geçidi
15:30-16:25 Geçit-Emler
16:45-17:20 Emler-Geçit
17:20-18:25 Geçit-Yedigöller
24 Eylül Cumartesi
06:15-09:00 Yedigöller-H3
09:30-13.00 H3-Mola yeri
13:00-18:30 Mola yeri-Okşar-Süner-DKSK-Yedigöller
25 Eylül Pazar
06:30-8:30 Yedigöller-Hacer Boğazı
09:30-12:00 Hacer Boğazı-Soğukpınar
12:30-14:30 Soğukpınar- Ulupınar-Kapuzbaşı Asfaltı
14:30-19:00 Asfalt-Yahyalı
