Tarih: 26-29/01/2019 | 30-31/01/2019
Ekip: Barış Ulutaş, Emek Erdeniz
Faaliyet Sorumlusu: Emek Erdeniz
Yer/Bölge: Hasan Dağı ve Aladağlar
Rota: Yılan Kar Rotası
Kullanılan Ekipmanlar: 3K, Çadır, Bivak, İlk Yardım, Kürek
Rapor:
26 Ocak Sabahı Erciyes’ten indikten sonra, Tolga’yla merkeze geçip İskender yedik. Tabi moralimiz biraz bozulmuştu. Çok zevk aldığımız söylenemez. Vakit kaybetmeden otogara geçtik. Otobüse binerek Aksaray’a hareket ettik. Vardığımızda merkeze geçerek, çantalarımızı yazıhaneye bıraktık ve hamama geçtik. Yıkanıp rahatladıktan sonra birkaç eksiğimizi tamamladık ve Helvadere dolmuşuna bindik. Şoförle biraz muhabbet ettikten sonra asfaltın bitiminden 250 metre kadar içeri girerek , minibüsün patinaj çektiği noktaya kadar götürdü bizi. Telefonunu da alarak indik araçtan ve hemen çadırı kurma kararı aldık. Saat 7’ye gelmek üzereydi ve hava karanlıktı. Çadırı kurmaya başladık fakat polün durmadığını fark ettik. O zaman anladım ki, Erciyes’te fırtına da toplanırken Tolga’nın “Emek burası koptu siz halledersiniz inince” dediği “burası” Kedi Gözü diye tabir ettiğimiz kısımmış. Kapaklarımızın durumu da çok iyi değildi . Gerdirmeyi yanımızdaki ağaca bağlayarak, taşlar yardımıyla çadırı kurduk. Gece 60 km’ye varan şiddetli rüzgar, tahmin ettiğim gibi yön değiştirince. Yan taraf üzerime yığıldı. Kalkıp gerdirmelerin yönünü değiştirmek zorunda kaldım ve yatmaya devam ettik.
27 Ocak Sabah, Helvadere’ye inerek , gerekli malzemeleri almaya karar verdik. Kayseri’den gelirken Karbeyaz Otel’in sahibiyle konuşmuştum. O da bekçiyle konuşun kalabilirsiniz demişti. Fakat telefon numarasına ulaşılamıyordu. Köy kahvesinde otururken şans eseri bekçinin karısının yeğeniyle karşılaştık. Bekçiyle konuştum. Bir iki saate gelecek şekilde anlaştık. Eksiklerimizi giderdikten( köy bakkalında pense hariç bütün gerekli malzemeleri temin ettik) ve bolca çay içtikten ve de köyden çıkarken ısrarlar üzerine aldığımız bolca pideden sonra çadıra vardık, beklemeye koyulduk. Fakat Bekçi gelmedi. 16.30 civarı daha fazla beklemenin kamp atarken sorun çıkaracağını düşünerek hareket etme kararı aldık. 18.45’de 2, 000 metre civarı mum ışığına benzer bir ışık fark ettik ve burasının Karbeyaz Otel olduğuna kanaat getirdik fakat biraz da bekçiye sinirimizden üst tarafa bakma kararı aldım. Taş Evlerin olduğunu fark edince geri dönerek Barış’ı çağırdım. Korunaklı olduğunu düşünerek kampı buraya atma kararı aldık. İçeri bolca kar birikmişti ve kapıları karla kapanmıştı. Kazıp içeri girdikten sonra, çadır kurmamaya karar verdik. Yiyip içtikten sonra havanın çok güzel olduğunu fark ettik. Hava tahminlerini tekrar kontrol ettim . Şartlar uygundu. Akrabam Mustafa Abi’ yi arayıp durumu anlattım, hak verdi gücünüz yerindeyse girebilirsiniz dedi. Rota hakkında son uyarılarını yaptı. Yürüyüş için bazı hazırlıklarımızı yaparak hemen yatışa geçtik.
28 Ocak gece 03.00 civarı kalkıp son hazırlıklarımızı yapıp su tükettikten sonra,04.30’da harekete geçtik. Helvaderelilerden öğrendiğimiz geçen hafta bol yağış aldığıydı. Fakat çoğu yerde kar sertti . Bunun sebebi de şiddetli rüzgarların süpürmesiydi. Hasan Dağı’ndaki rotaların isimleri sürekli karıştırlıyor. Rotaları aşağıda belirteyim:
Saat 07.00’da kulvarın altındaki kaya parçalarına varmıştık. Fakat gün ağarmamıştı. Bir önceki gün sis sebebiyle geçeceğimiz konumu çok iyi inceleyememiştim ve karanlıkta göz yanılması sebebiyle net görüş sağlayamıyorduk. Hava -25 derece civarı rüzgarsızdı. Fakat ayaz gerçekten etkisini gösteriyordu.
Korunak kazdık .Burada 1 saat mola verdik ve su kaynattık. Soğuk gerçekten etkiliydi. Sıcak su tüketmemize rağmen ayak ve ellerimizde etkisini hissediyorduk. Saat 08.00’da hareket ettik. 10.30’da kulva girmiştik. Kulvar’da sollu gittik. Sağ taraf sabah güneşi alıyor, taş düşme riski daha yüksek. Sağ ve orta kısımda görece çığ riski mevcut. Uykusuzluk gerçekten çok halsiz düşürmüştü.
Normalde 11.30 civarı geri dönüş kararı almıştık fakat, uykusuzluk ve susuzluk sebebiyle, mola vermeden dönüşe geçmek hata yapmamıza sebep olabilirdi. Bu yüzden devam ettik. Eğim 50-60 derece civarı.
Kulvarın son kısım güneş görüyor , çığ riski sebebiyle soldan devam ettik. Burası da kayanın üzerinde 2-3 cm ince sert kar. Son 100 metre görece daha tehlikeli ve güvensiz. 12.15’de Kulvarı tamamladık. Volkanik bir dağ olması sebebiyle aynı yükseklikte birkaç yükselti mevcut, Uzakta gördüğümüz bayrak benzeri yerde defter olduğunu düşünüyoruz. Tabi bu rotadan oraya varmak için çanağa inerek tekrar çıkmak gerekecek. Tam bir çığ parkuru. Yanımızdaki tepeye çıkıp geldik.
Uykusuzluk sebebiyle bolca mola verdik, su kaynatıp içtik. Kayalıklar güneş görüyordu , taş düşme riski artıyordu fakat acele hareket etmemiz de hata yapmamıza sebep olacaktı. 13.30’da çıkış yolumuzun birkaç metre solundan hızlı bir inişe geçtik. Neredeyse kamp alanına varmak üzereyken mola verdik. Burada , 3-5 derece eğimde Barış’ın yere bıraktığı kask kaymaya başladı. Durur zaten diyerek başında koşup yakalamayınca 500m civarı kaydı. Ben de gülüp dalga geçtim doğal olarak. 15.30 civarı kamp alanına vardık. Kafamızı koyduğumuz gibi 2 saat uyuduk. Kalktığımızda yemek pişirip su kaynatmaya başladık. Kartuşlarımızı Erciyes’e gitmeden Tolga almıştı ve kontrol etmişti. İki ocağımız olduğu için daha hızlı olması amacıyla diğer kartuşu da takalım dedik. Ama yedek kartuşumuz yanmadı. Kontrol ettiğimde piminin kırık olduğunu fark ettim.
29 Ocak 09.30 civarı hazırlıklarımızı yaparak dönüşe geçtik. Yolu takip etmeyerek daha hızlı bir dönüş gerçekleştirdik. Fakat dolmuşların adına yakışır bir şekilde dolunca kalktığını öğrendik. Şoförle konuştuktan sonra köy kahvesinde muhabbet etmeye başladık. Burada karşılaştığım taş ustası Yasin Abi’yle muhabbete daldık. 2.5 saat geçmişti. En sonunda Barış “hadi yeter aşağı gidelim” deyince muhabbetimiz yarıda (!) kaldı. Şans eseri birisi durdu da, 3 saat sonra dönüşe geçebildik. Otogarda çorba içtikten sonra otobüsümüze binerek Niğde’ye hareket ettik. Yalnız bir problemimiz vardı. Kartuşumuz yoktu. Yedek kartuşumuzun bizi idare edeceğini düşünerek, Aladağlar’daki faaliyetimiz sonrasında Kış Teknik Eğitimi’nde kullanacağımız kartuşları Tolga’da bırakmıştık. Hemen Tolga’yı arayıp yarın sabah belirlediğim otobüse kartuşu teslim etmesini söyledim. Çamardı dolmuşiarını kaçırmıştık. Eski otogarın oraya varınca Umutcan’ın tavsiye ettiği Stad Otel’e giderek belamızı bulmuştuk. Sıcak su ve kalorifer olduğunu teyit etmemize rağmen, sıcak suyun olmadığını fark ettik oda taşıdık. Kavga dövüş bir şekilde kaldık. Gerçekten dağ koşulları çok daha güzeldi. Akşam kaloriferi kapattılar. Barış bivakladı, ben tuluma girdim. Burada yatacağınıza bankta yatmanızı tavsiye ederim.
30 Ocak sabah erkenden kalkıp eski otogara gittik. Şoförle konuştuk. Son hazırlıklarımızı yaptık. Sonra da yeni otogara geçerek kartuşumuzu aldık ve minibüs gelip otogardan bizi aldı. Çukurbağ’a geçtik. Köy kahvesinde çayımızı içtikten sonra, Salim Abi’ye geçmiş olsuna gittik. Vallaha olmaz binmeyiz gibi ısrarlarımıza rağmen bizi pick-up a bindirerek Sokullu’dan inen vadinin tabanına götürdü. Sokullupınar Kamp Alanı’na varmamızla kar yağışı başladı ve gece harekete başlamayı düşündüğümüz Akkale faaliyetimizi Narpuz’da karşılaşacağımız yüksek çığ riski sebebiyle iptal ettik.
Notlar :
- Alınan bütün kartuşların gaz çıkışını kontrol etmenin ne kadar elzem olduğunu bir kez daha tecrübe ettik. Tolga 7 kartuşun 4’ünü kontrol etmişti fakat kontrol etmediği kartuş hatalı çıktı.
- Helvadere minibüs ulaşımı sıkıntılı.
- Bu yılki gibi bol yağış alınan sezonlarda, hava durumu tahminlerinin tutmaması çok normal. İyice araştırılmalı, risk analizine çok dikkat edilmeli.
- Erciyes ve Hasan faaliyetlerimize tecrübe ve bilgisiyle yol gösterdiği için Mustafa Kızıltaş’a Aladağlar’da yapmayı planladığımız faaliyette de destekleri için Umut Şenliol’a çok teşekkür ediyoruz.
- Taş evler granitten olduğu için dışarısı ve içerisinin sıcaklığı yaklaşık olarak aynı olmakta.
- Zirveye az kalmış olsa da en geç 13.00’den önce dönüşe geçilmeli, klasik rotada da olan çığ riski göz ardı edilmemeli.
- Niğde’de yolunuzu şaşırıp Stad Otel’e gitmeyesiniz.