28/08/2021 Elmalı Boğazı Geçidi – Kızılgöltopu Zirvesi Sırt Geçişi/Bolkarlar – Duygu Başoğlu

Kocagedik geçidine bakış
Kocagedik geçidine bakış

Tarih:  28/08/2021

Ekip: Duygu Başoğlu

Yer/Bölge: Horoz Köyü/Bolkarlar

Rota: Elmalı Boğazı Geçidi – Kızılgöltopu Zirvesi Sırt Geçişi

Ekipman: Kask, bivak

Hava Durumu: Açık (sırtta rüzgarlı, aşağıda fazla sıcak)

Arkadaşlar selam;

Geçtiğimiz üç günlük haftasonu (28-30 Ağustos 2021) Bolkar dağlarında daha önce gitmediğim bir bölgeye, biraz da keşif amacıyla gittim. Kulübümüzden nadiren faaliyet yapılan ve çok tanınmayan, bildiğim kadarıyla bir rehber kitabı da bulunmayan bir silsile olduğu için edindiğim bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. Hem rapor hem bilgilendirme diyelim. Faaliyet takibi için Selçuk’a teşekkür ederim.

Rapor:

Cumartesi sabahı 7:.. civarında Ankara’dan arabayla yola çıkıp Horoz Köy’e gittim. Horoz Köy’e en yakın merkezler Ulukışla ve Pozantı, ikisine de otobüs ile, Ulukışla’ya tren ile ulaşım var. Yolda Horozboğazı sapağında inip yürümek/otostop çekmek de mümkün olur. Onun dışında köye minibüs vardır diye düşünüyorum (köyde durak var), ama programını görmedim. Gidileceği zaman yerel minibüs kooperatifleri aranarak güncel hali öğrenilebilir. Köyden sonra ise Kızıltepe yönünde maden kamyonları çalışıyor ama otostopçu almaları yasakmış ve programlarını bilmiyorum, ben geçeni görmedim. Bunlar köyün içine girmeden Fenk Vadisinin son kısmındaki yola inip oradan ana yola bağlanıyorlar. Başka bir aracın yukarı kamplar yönünde gitmesi pek muhtemel değil. Köyde küçük bir bakkal mevcut ama basit şeyler dışındaki alışverişinizi gelmeden yapmanızda fayda var, sanırım bir restoran da var.

Elimde Dursun Şimşek’in hazırladığı ve çok kullanışlı bulduğum Bolkar Dağları haritası vardı, bunu www.dursunsimsek.com ‘dan edinebilirsiniz. Ayrıca bu web sitesindeki raporlara bakarak teknik malzeme olmadan ilerlenebilecek bazı sırtları belirledim, ancak ne yapacağıma orada karar vermeye niyetliydim. Niğde’de yaşayan Dursun Şimşek hem alanı çok iyi tanıyor, hem de anlaşıldığı üzere materyal üretmek konusunda çok faydalı çalışmaları var.

Faaliyette amacım silsilenin bu tarafını görebileceğim bir bakı noktasına çıkmaktı diyebilirim. Bivak ile konaklamayı planladım, ekipman olarak sadece kask ve batonum vardı. Başta haritada çok yüksek bir noktaya kadar yol göründüğü için Karapınar yolundan devam etmeye çalıştım, ancak pikap-arazi aracı gibi bir şey yoksa zor bir yol. Yukarıdaki maden için açılmış  ve kamyonlar tarafından kullanılıyor. Binek aracınızı sokmanızı önermem. Ben de devam edemedim, bir çukura girince dönmek için de yardıma ihtiyacım oldu. Yoldan geçen madende görevli bir mühendisin yardımıyla köye döndüm ve köy bekçisi Abdurrahman Aydın traktör ile gelip aracımı kurtarmama yardım etti. Köydeki düğün salonunun park edip faaliyete oradan başladım. (Bu da yürüyerek oldukça fazla irtifa kazanmak zorunda kalmam anlamına geldi). Köy içi yolları çok dar, düğün salonu köyün girişinde park etmeye uygun ve birkaç araç alacak bir yer, kahve ile bakkala da yakın. Konumu şurası: https://goo.gl/maps/mJMhN6spR4TAJD5f6

Abdurrahman Aydın’ın traktörü var ve yüksek kamplara ulaşımınız için iletişime geçebilirsiniz, Aladağlar’daki abilerimiz gibi bir ücret karşılığında taşımacılık yapabilir. Telefonunu* rapor sonuna koyacağım- web’e konması için iznini almadım, mailde kalsın. Ayrıca hem scrambling düzeyinde dağcılık yapan, hem de bölgede backcountry kayak yapan bir köy bekçisi kendisi (adeta Alplerdeymişiz gibi). Köyde haritadaki yer isimleri üzerinden anlaşabildiğim ilk insan oldu. https://www.youtube.com/watch?v=PWokKSkkPio&ab_channel=FatihSinanCimen videoda bir tırmanışını görebilirsiniz. Bana da aracımı kurtamak konusunda yardımını “köy bekçisi olarak görevim” diye açıkladı, faaliyet boyunca da çok desteği oldu. En basitinden düzenli olarak iyi olup olmadığımı, nerede olduğumu mesajla kontrol etti ve bir sorun yaşarsam kendisi gelebileceği  veya kurtarma ekiplerine yerimi gösterebileceği bilgisinin güveniyle hareket ettim. Bu konuda müteşekkirim. Ayrıca muhtarlıkta kayıt için kimlik numaramı aldı, gittiğinizde  bildirim yapmanızı öneririm.

Bu arada köyde ve dağda (çoban vb.) konuştuğum herkesin yardımcı olma gayesiyle yaklaştığını belirteyim. Dağcı olarak veya yalnız gezen bir kadın olarak rahatsız olduğum herhangi bir tavırla karşılaşmadım. Elbette her zaman mantık çerçevesi içinde temkinli hareket etmek gerekir, ancak Horoz Köyünü dağcıların iyi karşılandığı bir yer olarak düşünebiliriz.

Köyden başlayınca önce Fenk Vadisine inip oradan Elmalı Boğazı geçidine doğru gittim. Haritada az su kaynağı olduğu ve onların mevsimlik durumundan emin olmadığım için yanıma 4.5lt su aldım (iyi ki almışım). Yoldan geçidi zaten görmüştüm, harita ile yerinin tayini bence kolaydı. Sadece haritadakinden çok daha fazla stabilize orman yolu var, haritada hepsini görmeyeceğinizi bilerek yeryüzü şekillerini takip edin. Maden de olduğu için dağ genelinde son yıllarda çok yol açılmış. Çıktığım zirvelerden de aşağı baktığımda çok yakınlarına kadar çıkan yollar gördüm.

Fenkten elmalı boğazının olduğu dere yatağının üst kotuna çıkan patika ayrık kayanın sağında
Fenk Vadisi konglomera tipi kayalarla çevrili bir kanyon (bunu da madende çalışan mühendis bey söyledi). Horoz Köy bir yakasında kalıyor, geçit diğer yakasında. Vadi tabanından geçide çıkış biraz karışık, şöyle diyeyim: köyden vadiye belirgin yoldan indikten 10 dk kadar sonra geçide giden derenin vadiye bağlandığı boğaz görünüyor. Bu boğazın içinden, kayalık su yatağından değil çıkış. Boğazı biraz geçip geri baktığınızda kanyon duvarından ayrık bir kaya görüyorsunuz, o ayrık kayanın sağında belli belirsiz bir patika var. O patikadan biraz çıkınca tırmanılabilir kayalar görünüyor ama oraya da çıkmıyorsunuz, kayalara varınca bulunduğunuz sette sağa dönüp yürüyerek devam ederseniz bir çiftliğe varıyorsunuz. Bu hayvan sürülerinin güdüldüğü, ağıla bağlanan bir güzergah. Kayanın fotoğrafını ekliyorum, patika da görünüyor. Burayı da Abdurrahman Aydın sayesinde buldum. (Tam o kayanın altında iş makinesiyle çalışan bir arkadaşı vardı, onu arayıp geleceğimi haber verdi. Çay içtik, yol tarif etti filan.) Burada aynı zamanda bulacağım son garanti suyu öğrenmiş oldum: kanyonun üst kotuna çıktıktan biraz sonra depo havuzu olan bir evden geçiliyor. Yalakta su yoktu ama havuzu dolduran borudan tüm şişelerimi doldurdum. Faaliyet boyunca başka su da bulamadım. Eylül itibariyle dağ oldukça kurak. Hiçbir su yatağında su akmıyordu. Yukarıda başka yalaklar gördüm ama onlar da kuruydu.
Deveboynuna doğru sırt
Deveboynuna doğru sırt
Kayalık tepe deveboynu solu geçit hemen altı sarıbey
Kayalık tepe deveboynu solu geçit hemen altı sarıbey

Çobanlarla konuşa konuşa, ağaçlara baka baka ağır ağır ilerlediğim bir gün oldu. Haritadaki bazı yer isimlerinin yerel alternatiflerini** öğrendim, aşağı yazacağım. Haritada su kaynağı olarak görünen Sarıbey’in yakınlarında bivakladım. Çobanlardan Sarıbey’in eskiden Çukurovalı bir aşiretin geldiği bir çoban kampı olduğunu ve su kaynağı olarak pınar veya çeşme değil, kuyu olduğunu (ama muhtemelen kuru olacağını) öğrenmiştim. Yıllardır gelinmemiş gibi görünen çadır yerleri buldum ama kuyu bulamadım. Bu gecenin ardından elimde 2 litre su kalmıştı.

Sabah bele kolayca çıktım ve yine oldukça rahat bir sırttan sırasıyla Deveboynu Tepe, Kızılgölbaşı’nın 2 zirvesinden yolumun üzerindeki ve Kızılgöltopu zirvelerine çıktım. Sadece Deveboynu için II derece gibi basit kayalardan geçmek gerekiyor, o da 40-50 metrelik bir kısımda. Burayı atlayıp altından dolaşmak mümkün. Kızılgöltopuna kadarki zirveler pek etkileyici değil, ama arkada Elmalı Boğazı tarafını sürekli seyrediyorsunuz, ayrıca Fenk Vadisine doğru inen yamaca birçok noktadan bağlanmak mümkün.  Kızılgöltopu zirvesine gelince asıl zirve görünümü oluşuyor: kocaman bir baba var ve manzara çok iyi: Kocagedik Geçidi, Fenk Vadisi’nden yukarı çıkan yamaçlar, Karapınar yamaçları, Medetsiz’e giden sırt görünüyor. Ayrıca aşağı koşan 3 dişi dağ keçisi görmek de faaliyetin hediyesi oldu.

Kızılgöltopundan panorama
Kızılgöltopundan panorama

Kızılgöltopu zirveden aslında ileri geçide gidip aşağıdan dönmeyi düşünüyordum ama susasam da içmediğim halde suyum çok azalmıştı ve aşağıda su bulamayacağım belli gibiydi. Bir aksilik olması ihtimaline karşı zaten kolay olduğunu bildiğim geldiğim yoldan döndüm (buraya kadar kamp yüküyle çıkmam da gereksiz bir detay oldu). Sonuçta en iyi faaliyet sağ salim bitirdiğin faaliyet, gördüğüm manzara da bu faaliyetle ilgili keşif beklentimi karşıladı : ) Deveboynu zirvesine çıkmadan öncesinde bir yerden Sarıbey’in altındaki yamaçlara indim ve bir keçi sürüsüne yakın bir yerde bivakladım. Gece kafa lambamı açınca çoban köpeği deli gibi havlasa da yanıma gelmedi. Sabah da kısmen orman yolunu takip ederek (kestirme diye girdiğim yerler yüzünden baya da şaşırarak ve aralarda vadilere falan girerek) köye döndüm. Kanyonun bu yakasından vadiye inmek yine sorun oldu: yoldan gideyim ne var dedim ama baktım köyü geçtim hala gidiyorum, yol çok uzuyor, bahçelere filan dalıp yol aramaya başladım. Sonunda bir eve seslenip iniş sordum, sağolsun evin çocuğu beni patika girişine yönlendirdi. Artık yürüyerek geçen olmadığı için görünürlüğü kayboldu dediler, gerçekten kendim bulmam imkansızdı. Bu kadar dolaşmadan çıkılan yerden inebilir veya birine yol sorabilirsiniz.

Köyde kahveye gidip oralet içerek, köydekilerle yer isimlerini tartışarak faaliyeti sonlandırdım ve arabayla Ankara’ya döndüm.

Horoz Köy Bolkarlara erişim için traktörle çıkabileceğiniz çok yüksek kampları olan ve genel olarak manzaraları güzel bir yer. Çevrede tur kayağına uygun yamaçlar da var, örneğin Sarıbey’in bulunduğu vadi. Salt yürüyüş – doğa gezisi amacıyla da gidilebilir. Fenk Vadisinin manzarası etkileyici. Genel olarak Aladağlar kadar dağcılık hedefleri açısından zengin bir yer olmasa da özellikle klasik dağcılık ve ilerideki Medetsiz Kuzey gibi daha teknik yüzlere kolay yaklaşım için önerebileceğim bir başlangıç noktası.

*Horoz Köyü bekçisi Abdurrahman Aydın (Traktör ve bildirim)

**Haritadaki yer isimlerine dağdaki ve kahvedeki çobanlardan yerel alternatifler:

  • Deveboynu- Korumsa
  • Kocagedik- Koşangediği
  • (Öküzçukuru diye de bir önceki çanağa diyorlar, orası Koşançukuru’ymuş)
  • Kızılgöltopu – Kocatop
  • Cinçukuru – Ciyakdeliği (Ciyak dağ kargasının yerel adı)
  • Karapınar adını bilmiyorlar, mevki olarak Kızıltepe biliniyor, oranın yolu diye sormak lazım.